Cari abartma

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Bu senenin cazip konusu cari açık olacak gibi görünüyor. Bu konu ne zaman cazip olmadı diyebilirsiniz. Haklısınız. Türkiye ekonomisinde cari açık kronik bir sorun. Bunun temelinde ekonomik yapıdan gelen kaynak açığı problemi yatıyor.  Tasarruflarımız (kaynak) yatırım iştahamıza (kaynak kullanımı) yetmiyor. Açık veriyoruz. İşin bir yönü bu.

Cari denge açığımız bütünüyle yapıdan kaynaklanmıyor kuşkusuz. Cari açığın zaman zaman yapısal etkiyi aşan konjonktürel duyarlılıkları da var. Konjonktürün yönüne ve yarattığı etkilere göre de değişiyor cari açık. Örneğin, konjonktür yükselirken (hızlı büyüme) bunun peşine takılan ithalat cari açığı büyütüyor. Konjonktür dönüp, yavaşlama devreye girince,  cari açık fazlaya dönmüyor ama boyutu küçülüyor. Benzer şekilde, enerji (petrol, doğal gaz) fiyatlarını yükselten bir küresel konjonktürde  bizim cari açık alıp başını gidiyor. Ters yönde fiyat hareketleri de bizim cari açığın boyunu kısaltıyor.

Kısacası ekonomimizin yapısı açık üretiyor ama bu açığı daha büyüten ya da küçülten konjonktürel etkiler de sözkonusu. 

2010 yılında cari açık adeta zıplayarak büyüdü. Tutarı 50 milyar dolar civarına geldi. Nisibi olarak da GSMH'nın yüzde 6.6'sı gibi yüksek bir orana ulaştı. Tehlike ve risk zilleri çalmaya başladı. Acayip telaş oldu.

Telaş devam ediyor. 2011 yılı için daha da vahim senaryolar üretiliyor. Bir çok kişi bu yıl cari açığın çok daha büyük olacağını öngörüyor. Yılın ilk iki ayında, aylık bazda, açığın 6 milyar dolar civarında gezmesi bu beklentiye destek veriyor. Geçen senenin ilk iki ayında 5 milyar doların biraz üstünde kalmış olan cari açığın bu yılın ilk iki ayında 12 milyar doların üstüne çıkmış olması da tahminleri uçuruyor.

Tahmin deyince atış serbest. Açığın boyutunu 80-90 milyar dolara, GSMH'ya oranını da yüzde 9-9.5 düzeyine çıkartanlar var. En soğukkanlı tahminlerde bile 70 milyar doların altına inilmiyor.

Kendi adıma, ben pek böyle düşünmüyorum. Yıl başından bu yana bir cari açık abartmasıyla karşı karşıya olduğumuzu seziyorum. Cari açık öngörülerinin fazlasıyla abartıldığı kanısındayım.

Kendi adıma (enerji fiyatlarında uçuk düzeylere çıkılmadığı takdirde) hem mutlak büyüklük hem de oransal olarak bu yıl cari açığın geçen yılki düzeylerinden çok fazla sapmayabileceğini düşünüyorum. Açığın mutlak boyutun 50-55 milyar dolar düzeyinde kalacağını,  GSMH'ya oranın da yüzde 7 civarında olacağını  tahmin ediyorum.

Bu değerlendirmeleri çok da uçmadan yaptığım kanısındayım. Kendime göre gerekçelerim var. Bunlara özet olarak değineyim. Gerekirse sonraki yazılarda ayrıntısını tartışırız.

Geçen yıl özel yatırım harcamalarının, gittikçe hızlanan bir şekilde arttığını biliyoruz. Tüketim harcamalarının da görece yüksek hızda arttığı görülüyor. Bu durumda yapısal açığın büyüdüğünü, cari açıktaki hızlı artışın da büyük ölçüde bundan kaynaklandığını düşünmek yanlış olmaz. Bu yıl durumun böyle olması zor. Özel harcamalarda artışın daha yavaş  olacağı anlaşılıyor. Anketler özel tüketim harcamalarının ilk çeyrek sonrasında hız kestiğine işaret ediyor. Yatırım harcamalarında (iştahında) geçen yılki artış sürdürülebilir değil. Özel yatırım harcamalarında da yavaşlama olması kaçınılmaz. Dolayısıyla yapı kaynaklı cari açık boyutu bu yıl büyük olasılıkla geçen senekinin altında kalacak. Bu durum cari açıktaki genişlemeyi durduran ya da gerileten etki yaratacak diyebiliriz.

Cari açıkta geçen seneye bile rahmet okutacak bir artış olacaksa bunun bütünüyle konjonktürel etkilerden gelmesi gerekiyor. 2011 yılında konjonktür böylesine güçlü bir etki yaratacak ölçüde değişir mi? Enerji fiyatları kopup gitmezse bu soruya evet demek zor doğrusu. Bütün işaretler bu yıl iktisadi konjonktürün yavaşlamaya döneceğini, bu eğilimin yılın ikinci yarısında çok daha belirgin hale geleceğini  gösteriyor. Bu durumda cari açığın yılın ikinci yarısında baygınlık geçirmesi olasılığı yüksek.

Bu değerlendirmeler 2011 yılında yapısal etkinin yanısıra  (enerji dışı) konjonktürel etkilerin de cari açığı yavaşlatan, durduran ya da gerileten rol oynayacağını gösteriyor. Ben de bunu söylüyorum zaten.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018