Canlı hayvan ve makine ithalatındaki azalışa sevinsek mi, üzülsek mi?
Son 1 yılda (Mart 2024-Mart 2025):
İhracatçılarımız, 263.4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi…
İthalatımız ise 348 milyar dolara geriledi…
***
Dış ticaret açığımız 84.5 milyar dolara ulaştı…
(Dış ticaret açığımızın da gösterdiği üretim açığımız, “döviz ve borçlanma ihtiyacımız”daki artışa katkı sağladı…)
***
Olumlu tarafı:
Şubat ayında da ithalatta yaşanan büyüme, hammadde/ara malı dış alımındaki büyümeden kaynaklandı…
Diğer ürün gruplarının ithalatı gerilerken;
Şubat’ta da, Mart’ta da “hammadde ithalatı” 21 milyar dolara yaklaştı…
***
Hammadde/ara malı ithalatı Ekim ayından sonra yeniden ivme kazandı…
Önceki yılın aynı aylarına göre ekimde binde 1,
Kasımda yüzde 3.9,
Aralık’ta yüzde 11.6,
Ocak’ta ise yüzde 9.5 arttı…
***
Hammadde/ara malı ithalatındaki ve dolayısıyla sanayi üretimindeki düşüş:
Parasal sıkılaştırmanın başladığı Temmuz 2023’ten Eylül 2024’e kadar hızlanmıştı…
VELHASIL
Soru şu:
Tarımdan makineye, kendi ihtiyacımızdan fazlasını “dünya standartlarında” üretebilecek üreticilerimiz varken…
***
“Kakaodaki” aylık (Mart ayı) 387 milyon dolarlık ithalat artışı, “kakao üretemediğimiz/üretemeyeceğimiz” için anlaşılabilir…
“Kıymetli taş ve metallerdeki” aylık 1 milyar dolarlık ithalat artışı da “bir yere kadar” açıklanabilir…
***
Ancak…
“Canlı hayvandaki” aylık 371 milyon dolarlık ithalat artışını nasıl açıklayabiliriz?
***
Demir çelik ithalatındaki 678 milyon dolarlık aylık azalışa;
Makine ve kazan ithalatındaki 294 milyon dolarlık aylık gerilemeye;
Hububat ithalatındaki 289 milyon dolarlık aylık düşüşe nasıl sevinebiliriz?