Çandarlı Limanı, 3'üncü köprüden daha fazla önemlidir
Ben bu hafta başı İzmir’deydim. Bana, “Türkiye’nin şehirleri arasında kent ismini en çok hak eden hangisidir?” diye sorsalar, tereddütsüz İzmir derim. İzmir’in yaşanabilir bir şehir olduğunu düşünüyorum. Yaşanabilir şehir tanımım son derece basit: Bir bebek arabası ile sokaklarında şöyle yaklaşık bir kilometre dertsiz tasasız dolaşabileceğiniz şehri ben yaşanabilir bir şehir olarak görüyorum. İzmir bana işte öyle bir yer gibi geliyor. Sokaklarında dolaşılabilecek çocuk dostu bir kent olduğu kanaatindeyim. İzmirliler böyle bir şehirde yaşadıkları için hepimizden daha fazla mutlu olmalılar. Peki, İzmirliler mutlu mu?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı, mutluluk anketi sonuçlarına göre İzmirliler Türkiye ortalaması kadar mutlu. Ne bir eksik, ne bir fazla. Önce bana garip geldi ama rakamlara biraz daha yakından bakınca bir başka eğilimi görmek mümkün: İzmirliler yaşlandıkça mutsuzlaşıyor. Yoksa gençlerin hepsi, Türkiye ortalamasından daha fazla mutlular. Neden böyle? Neden İzmirliler hayata mutlu başlayıp, yaşlandıkça mutsuzlaşıyorlar? Neden hayata daha mutlu başlayan İzmirliler hayat gailesi ile giderek mutsuzlaşıyorlar?
Müsaade ederseniz, birkaç tespit yapmak isterim...