Büyüyemeyen saadet zincirleri kırılır...

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Yalnızca finansal piyasalardaki eğilimlere bakıp, geleceğe yönelik her türlü beklentinin fiyatlandığını varsayarak içinde bulunduğumuz koşulları anlamak pek olası görünmüyor. Federal Reserve'nin parasal genişlemeyi kısmaya başlaması ile birlikte hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı açığa çıkmaya başladı. Bu aşamadan sonra kısa vadeli beklentiler ile kısa vadeleri uç uca ekleyerek günü kurtarmak pek mümkün olamayabilir.

Aşırı gevşek para politikası uygulamaları Japonya'nın sorunlarını çözemedi, ABD ve AB içinde durum muhtemelen farklı olamayacak. Daha kötüye gidişi şimdilik yavaşlatmış veya durdurmuş olabilir; bu aşamada sermaye hareketleri yolu ile gelişmekte olan ülkelerden kağıt üzerinde yaşanan gelir transferlerinin katkısının da önemli olduğunu hesaba katmak gerekiyor. Başka bir deyişle gelişmişlerdeki sorunlar gelişmekte olanlara da bulaştı. Varlık değerleri balonlaştıkça gelirler artmadı, borçlar büyüdü, riskler ve sorunlar diğerine gelir değil, zarar transferinin gerçekleşmek zorunda kalınacağı bir aşamaya gelindi. Hiçbir şeyin son on yılda olduğu gibi yaşanamayacağı, kırılganlığı çok yüksek bir süreç kapıyı çalmaya başladı.

Sermaye hareketlerinin daralmaya başlaması doğal olarak küresel ticaret hacmini de olumsuz yönde etkileyecek. Sınai üretim cephesinde belli bir bölgeye yoğunlaşan aşırı kapasite sıkıntı yaratacak ve rekabet koşullarındaki olumsuzlaşmayı hızlandıracak. Düşük kapasite kullanımı yalnız verimliliği azaltmayacak, enflasyon ve işsizliği de olumsuz yönde baskılayacak. Özetle söylemek gerekirse getiriler artmaz veya azalırken risk algılaması sorunlara ilişkin algılamalar nedeniyle dalgalı bir şekilde yükselmeye devam edecek. İç talebi ve hizmet sektörünü uyararak bu olumsuzlukları dengelemek pek çok ekonomi için mümkün olamayacak. Azalmakta olan gelirlerin dağılımı iyice olumsuzlaştıkça istikrarsızlığın etki alanı genişleyecek.

Gelişmekte olan ekonomilerin yerel paralarındaki ve sermaye piyasalarındaki kayıpların durması yukarıda özetlemeye çalıştığımız gelişmelerin yaşanmayacağı tehlikenin atlatıldığı anlamına gelmiyor. Ortada faizlerin yükselmiş olmasından kaynaklanan ve muhtemelen geçici olan bir durulma var. Zira kısa süreli bu sakinleşme kalıcı çözüm yönünde herhangi bir fırsat sunmuyor, tam aksine durgunlaşmayı ivmelendirerek ileride yaşanacak sıkıntıların olası tahribatını artırıyor.

Finansal piyasalardaki işlemeciler uzunca bir süredir reel kesimin geleğini değil, kendi ihtiyaçlarını fiyatlıyor, başka bir deyişle ayakları yere basmadığı için güven vermiyor. Tersi olsa idi küresel ekonmiye ilişkin sorunlar ağırlaşmaz, bugünkü açmazlar hiç yaşanmaz idi!.. Veya durum böyle olmasa Türkiye'nin en kırılgan ekonomi olduğu kanaati güçlenmez idi!..

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar