Büyürsün de kalkınabilir misin?
Kendi döneminde dışlanan ve düşüncesi sonradan kabul gören “bilim adamları” ile doludur tarih…
Yanı sıra… Bilimlerin geçmişinin, maliyetli hatalarla dolu olduğunu da anlatır tarih…
Dünya halklarının çoğunluğu hatalar nedeniyle, oldukça maliyetli bir süreç yaşıyor… Maliyet düşürmek için ne yapıyor? Bıkmadan usanmadan, popülizme yakın “yeni fikirler” deniyor!
Yeni fikirlerin getirisini/götürüsünü anlamak “uzun zaman” gerektiriyor… Bu nedenle “yeni fikir” dediğin politikaya, Ar-Ge harcaması gibi bakmak, yüzde 3-4 veya 5 bütçe ayırmak, işletmenin tüm bütçesini o fikre bağlamamak gerekiyor…
Yeni fikir aynı zamanda risk, beklentilerde endişe/kaygı ve yeni/yıkıcı maliyetler anlamı da taşıyabiliyor…
Oysaki bilim, uygulanmış/denenmiş modeller ve yaşanmışlıklar da var… Maliyetleri düşürebilmenin yollarını açıkça gösteriyor…
Ve… Bu verilere/gerçeklere odaklı politika geliştiren ve her koşulda uygulayan ülkelerin halkları, diğerlerine göre yüksek refah içinde yaşıyor…
VELHASIL
Enflasyon için de, bilim ve yaşanmışlıklar yol gösteriyor… Cari açık için de, işsizlik için de…
Bilim ve yaşanmışlıklar, bizim gibi cari açık veren ve dış ticarette “yabancı para birimi kullanmaya mecbur” ülkeler için ne diyor:
Rasyonel bir eğitimle teknik/dünyayı okuyabilen insanlar yetiştirmez; Onlara güven/itibar/ ayrıcalık vermez; Gelecek beklentilerini olumluya çevirmezsen…
Sadece faiz düşürüp/ artırarak büyüyebilirsin ama verimliliği/tasarrufu/ kalkınmayı/refahı artıramaz, enflasyonu/ işsizliği/cari açığı düşüremezsin…