Büyümeye iki etki: İç tüketim ve stoklar

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

İkinci çeyreğin beklenenin üzerinde yüzde 4.4 büyümesinin kaynağında iç  tüketim  ve stokların etkili olduğu belirlendi. Buda iş dünyasının stokların, “risk”ve “fırsat” taşıyan iki yanını tartışmalarına yol açtı.

Bu yılın ikinci çeyreğindeki beklenenin üzerinde yüzde 4.4’lük büyümeye en önemli katkının iç  tüketim  ve stoklar  olduğu arkadaşımız Naki Bakır’ın araştırma haberinde ortaya konuluyor. Haberde stok artışı olmasaydı, ikinci çeyrek büyümesinin yüzde 2.1 olarak gerçekleşmiş olacağının altı çiziliyor. 4.4’lük büyümeye ikinci çeyrekte kamu yatırımlarının yüzde 1.4 katkı yaparken, özel sektör yatırımlarındaki gelişmenin ise binde 5 eksi katkıya yol açtığı bilgisi de haberde yer alıyor.

Haberde ayrıca, ikinci çeyrekte sabit fiyatlarla ihracatın yüzde 1.2 artarak büyümeye katkısının binde 3 seviyesinde kaldığı, buna karşın ithalatın yüzde 11.7 artışla büyümeye katkısının  eksi 3.4 olduğuda belirtiliyor.

Yurt  Haberler servisimizin ikinci çeyrekteki yüzde 4.4  büyüme ve bunun içersinde iç  tüketim ve stoğun önemli yer alması konusunu değerlendirmesini istediği 7 oda başkanı “Makul orandaki stoğun büyümeye katkısının sağlıklı olacağını, yaşan stok artışının ise dış piyasadaki daralmadan kaynaklandığını  ve eritilmesi için canlanmaya başlayan AB pazarına ve yeni pazarlara ihracatın artarılması çalışmalarının yapılması gerektiği” konusunda birleşiyorlar.

Bugün stokların  artan döviz fiyatları nedeniyle avantaj sağlamasına karşılık, stokların “ek maliyet “ getirmesi nedeniyle makul bir şekilde eritilememesi halinde, satış açısından risklere neden olacağını da belirtiyorlar.

Oda başkanları stokların artmasına dış piyasadaki daralmanın bütününü iç piyasa hareketinin  karşılayamamasına bağlarlarken, 2013 yılının ikinci çeyreğinde reel kesimin iç ve dış talepteki iyimser beklentilerine bağlı olarak nihayi ürün, ara malı ve hammadde stoğunu artırmaya neden olduğunu belirtiyorlar. Aynı dönemde iç tüketim ve imlalat sanayi üretiminin artması nedeniyle stok artışının talep yetersizliğinden değil, önümüzdeki dönem dış ve iç pazarda olumlu betlentilerden kaynaklandığının altını çiziyorlar. Stok artışlarında son beş çeyrekte stoklardaki azalmanın da etkisi olduğunu öne sürüyorlar. Makul oranda stoğun büyümeye katkısı olacağı  yönünde görüş  beyan ediyorlar.

Oda başkanları bir yandan stok  artışlarının “risk yaratacağı” konusunda kaygılarını dile getirirlerken, bir yandan canlanmakta olan AB pazarında ve yeni pazarlarda bu stoğun eritilmesi halinde olumlu sonuç vereceğine inançlarını da dile getiriyorlar. Eğer bu başarılırsa, bunun büyümeye olumlu etkisinin yanında, yeni yatırımlara ve istihdama yol açıcı imkanlar yaratacağının da altını çiziyorlar.

Görüldüğü kadarıyla  oda başkanlarına göre “Stoklar” bir yanıyla “risk” anlamına gelirken, bir yanıyla da “olumlu” sonuç verecek ihracat  imkanlarına yol açabilecek  firsat içeriyor.

Oda başkanlarının bu beklentilerinden hangisinin öne çıkacağını bugünden kestirmek mümkün değil, bekleyip stokların  “imkan mı/risk mi?” yaratacağını zaman içinde göreceğiz...

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar