Büyümeye iki etki: İç tüketim ve stoklar
İkinci çeyreğin beklenenin üzerinde yüzde 4.4 büyümesinin kaynağında iç tüketim ve stokların etkili olduğu belirlendi. Buda iş dünyasının stokların, “risk”ve “fırsat” taşıyan iki yanını tartışmalarına yol açtı.
Haberde ayrıca, ikinci çeyrekte sabit fiyatlarla ihracatın yüzde 1.2 artarak büyümeye katkısının binde 3 seviyesinde kaldığı, buna karşın ithalatın yüzde 11.7 artışla büyümeye katkısının eksi 3.4 olduğuda belirtiliyor.
Yurt Haberler servisimizin ikinci çeyrekteki yüzde 4.4 büyüme ve bunun içersinde iç tüketim ve stoğun önemli yer alması konusunu değerlendirmesini istediği 7 oda başkanı “Makul orandaki stoğun büyümeye katkısının sağlıklı olacağını, yaşan stok artışının ise dış piyasadaki daralmadan kaynaklandığını ve eritilmesi için canlanmaya başlayan AB pazarına ve yeni pazarlara ihracatın artarılması çalışmalarının yapılması gerektiği” konusunda birleşiyorlar.
Bugün stokların artan döviz fiyatları nedeniyle avantaj sağlamasına karşılık, stokların “ek maliyet “ getirmesi nedeniyle makul bir şekilde eritilememesi halinde, satış açısından risklere neden olacağını da belirtiyorlar.
Oda başkanları stokların artmasına dış piyasadaki daralmanın bütününü iç piyasa hareketinin karşılayamamasına bağlarlarken, 2013 yılının ikinci çeyreğinde reel kesimin iç ve dış talepteki iyimser beklentilerine bağlı olarak nihayi ürün, ara malı ve hammadde stoğunu artırmaya neden olduğunu belirtiyorlar. Aynı dönemde iç tüketim ve imlalat sanayi üretiminin artması nedeniyle stok artışının talep yetersizliğinden değil, önümüzdeki dönem dış ve iç pazarda olumlu betlentilerden kaynaklandığının altını çiziyorlar. Stok artışlarında son beş çeyrekte stoklardaki azalmanın da etkisi olduğunu öne sürüyorlar. Makul oranda stoğun büyümeye katkısı olacağı yönünde görüş beyan ediyorlar.
Oda başkanları bir yandan stok artışlarının “risk yaratacağı” konusunda kaygılarını dile getirirlerken, bir yandan canlanmakta olan AB pazarında ve yeni pazarlarda bu stoğun eritilmesi halinde olumlu sonuç vereceğine inançlarını da dile getiriyorlar. Eğer bu başarılırsa, bunun büyümeye olumlu etkisinin yanında, yeni yatırımlara ve istihdama yol açıcı imkanlar yaratacağının da altını çiziyorlar.
Görüldüğü kadarıyla oda başkanlarına göre “Stoklar” bir yanıyla “risk” anlamına gelirken, bir yanıyla da “olumlu” sonuç verecek ihracat imkanlarına yol açabilecek firsat içeriyor.
Oda başkanlarının bu beklentilerinden hangisinin öne çıkacağını bugünden kestirmek mümkün değil, bekleyip stokların “imkan mı/risk mi?” yaratacağını zaman içinde göreceğiz...