Büyümek zorundayız

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Ülkemizde şirketler konjonktürel yönetildiğinden ve iş dünyasına ekonomistler yön verdiğinden bu dö­nem yatırım iştahımız düşük. Görü­nen iki sebep var. Birincisi talepteki be­lirsizlikler, ikincisi yüksek finansman maliyetleri. Özkaynak yapısı güçlü fir­maların ise yatırım iştahları daha yük­sek. Bu tespitleri, en son Enflasyon Ra­poru’nun “Firmaların Yatırım Duruşu” verisi ile de destekleyebiliyoruz.

Konjonktürel yönetilen firma ne de­mek? Ülke gerçeklerine hapsolmuş fir­ma demek. Kafasını kaldırmak için, ül­kedeki makro ortamın düzelmesini bekleyen, sabah akşam konjonktürel yönetime yön veren ekonomistleri ta­kip eden, onların görüşlerine göre işle­re yön veren patron demek. Bu değer­li ekonomistlerin çoğu hep bir ağızdan ne diyorlar?

Makro ortam düzelmeden, şirketler doğru düzgün iş yapamaz! Bir sürü de koşul ortaya koyuyorlar. Ken­di açılarından haklılar belki. Bu dönem küçülün, yatırım yapmayın, verimliliğe odaklanın düşüncesi ülkede böyle ha­kim oluyor. Peki bunun tersi ne? Ter­si stratejik yönetim. Stratejik yönetim bize ne diyor? Reel olarak büyümeyen küçülür, belirli bir süre büyümeyen ise yok olur diyor. Vakit kaybetmeyin di­yor. Stratejik yönetilen şirket, “makro şartlar ne olursa olsun”, büyümeye odaklı şirkettir.

Ülkenin sınırlılıklarını aşmak için sınırlarından çıkmak lazım

Tekstil sektörü bu duruma uyandı, Mısır’a yöneldi. Bu sektörde dış yatı­rım, iç yatırımın üç katı. Makro koşul­lar en çok bu sektörü vurdu. Binlerce firma etkilendi. On binlerce istihdam kaybı oluştu. Mısır’ın tekstil ve konfek­siyon ihracatının 3’te 1’ini Türkiye’den giden firmalar karşılıyor. Mısır’a giden tekstilciler, ekonomistlerin konjonktü­rel yönetim masalını dinleselerdi, bu­gün hepsi topu dikmişti.

Tekstil kur ve düşük üretim maliyetleri ile ayakta ka­lan bir sektör. Senelerce, stratejik değil, konjonktürel yönetilmiş, kurun artışı ile rekabetçi olabilmiş bir sektör. E bu sefer üretim maliyetleri istikrarlı şe­kilde artış gösterip, politika gereği kur da uzun süre baskılanınca, sektör, ülke sınırları dışına çıkmak zorunda kaldı. Şimdi Mısır’da konjonktürel yönetime devam ediyorlar, ama en azından kendi­leri için stratejik sayılabilecek bir ham­le yapmayı başardılar.

Belki sizin sektörünüz için böyle bir sorun yoktur. Belki sizin rekabet avan­tajınız var. İhracat ağırlıklı veya ihraca­tın ciro içindeki payı yüksek işler yapı­yorsunuz. Ancak bu halde dahi, sınırlar içinde kalmak, küresel düşünmemek ölümcül olabilir.

Son otuz senede ser­maye birikimini tamamlamış, tekno­lojik gelişimde zirveye çıkmış, yöne­tim konusunda kendisini geliştirmeye başlamış ve gözünü ihracattan, üretim merkezi olmaktan, yatırımcı olmaya çevirmiş bir Çin gerçeği ile karşı kar­şıyasınız. Sizin sektörünüz dahil, her sektörde, ölçeği ve teknolojiyi yakala­mış bir Çin’in, küresel yönetim ve ya­tırım politikaları inanın ki size büyük rekabet tehdidi. Buna Trump’ın ticaret savaşlarını, jeopolitik çatışmaları ve ül­kede yaklaşan seçimler nedeniyle geri­lecek siyasi ortamı ekleyin, şimdi tablo­ya bir de böyle bakın. Sizin de tekstilci­ler gibi, stratejiye ihtiyacınız var.

Yurt dışında büyümelisiniz

Henüz ihracat dahi yapamayan, ya da ihracat oranı düşük, yurt dışında ope­rasyonu olmayan tüm şirket yönetim kurullarına sesleniyorum, size küçü­lün veya bekleyin diyenleri dinlemeyin. Büyümeniz lazım. İhracat meselesinin ötesine geçmelisiniz. Bunu söylerken ülkem adına üzülerek söylüyorum ama bir yönetim danışmanı olarak söylemek zorundayım, riski yönetmek için faali­yet coğrafyanızı çeşitlendirmeli, sınır­lılıklardan sıyrılmalı ve büyümeye de­vam etmelisiniz. Bunun yolu da yurt dı­şına yatırımdan geçiyor. İşe, stratejiye, şirket yönetimine ekonomist gibi değil, işletmeci gibi bakmaya başlamanın za­manı geldi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar