Büyümede yüzde 4 olasılığı iyice güçlendi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4.4 büyüdü ve ilk iki çeyrekte 0.1’er puan yukarı revize edilerek yüzde 3 ve yüzde 4.5 olarak açıklanan büyümeyle birlikte dokuz aylık oran yüzde 4’e ulaştı. Bu, zaten yılın tümü için öngörülmüş olan oran.

İlk dokuz aydaki yüzde 4’lük gerçekleşme, yılın tümü için öngörülen orana ulaşma olasılığını iyice güçlendirmiş durumda. En kötü olasılıkla, son çeyrekte ekonomi hiç büyümese, yani büyüme hızı sıfır olsa bile artık 2013’ün gerçekleşmesi yüzde 3 olacak. Yani, Türkiye bu yıl için, son çeyrekte küçülme olmadığı takdirde, ki öyle bir işaret de kesinlikle yok zaten, yüzde 3 büyümeyi garantilemiş durumda.

Şimdi yüzde 3 ile yüzde 4 arasında hangi yelpazede bir gerçekleşme olacağı üstünde duruluyor. Örneğin yüzde 10 ile 11 arası için tartışıyor olsak aradaki o 1 puanın önemi yok da, yüzde 3 ve 4 arasını konuşunca, basamaklar önem taşıyor kuşkusuz.

Biraz önce belirttik, son çeyrek sıfır olsa bile yüzde 3’lük büyüme cepte! Yıllık yüzde 4’lük büyümeye ulaşmak için ise son çeyrekte yüzde 4 büyümek gerekiyor elbette. Bu oransağlanabilir mi, sorusunun yanıtı “Neden olmasın”dır.

Büyüme geçen yıl çeyrekler itibariyle hız kaybeden bir eğri çiziyordu. Geçen yıl çeyrekler itibariyle yüzde 3.1, yüzde 2.8, yüzde 1.5 ve yüzde 1.4’lük bir büyüme söz konusu olmuştu.Bu yılın ilk üç çeyreğinde ise yüzde 3, yüzde 4.5 ve yüzde 4.4’lük bir eğilim ortaya çıktı. Üçüncü çeyrekte ikinciye göre yaşanan çok küçük gerileme dikkate alınmazsa, genel eğilim çok açık ki yukarı yönlü.

Bu yılın ikinci ve üçüncü çeyreği toplamında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.4’lük bir büyüme sağlandığı dikkate alınırsa, son çeyrekte de benzer bir oranın gerçekleşmesi hiç şaşırtıcı olmaz. Eğer Türkiye son çeyrekte yüzde 4’ün üstünde bir büyümeye ulaşırsa, doğal olarak yıllık büyüme de yüzde 4’ün üstünde gerçekleşecek demektir.

Eylül sonundaki durum

GSYH’deki gerçekleşmeyi çeyrek ya da çeyrek toplamı bazlı olduğu kadar, yıl bazına getirerek izlemek de mümkün ve bu da gidişat hakkında fikir veriyor. Bu şekilde yapılan hesaplama, GSYH büyüklüğünü daha geniş açıdan görme fırsatı yaratıyor.

Bu yılın ilk üç çeyreği ile geçen yılın son çeyreğinin toplamından oluşan yıllık GSYH, aynı şekilde hesaplanmış bir önceki dönemin GSYH’sine göre yüzde 3.3 artmış durumda. Aynı çeyrekler dikkate alınarak hesaplanmış GSYH, 2012’de önceki döneme göre yüzde 3.1 artmıştı. Yani, yıllık oranda bir hızlanma var. Hem zaten bu, yukarıda da değindik; üçer aylık gidişattan da, yılı yüzde 4 dolayında, hatta bu düzeyin üstünde kapatacak olmamızdan da belli. Kaldı ki, 2012’nin üçüncü çeyreği sonunda yüzde 3.1 olan yıllık GSYH artış hızı, dördüncü çeyrek sonunda, yani takvim yılı bitiminde yüzde 2.2’ye gerilemişti.

Son çeyrekteki gelişmelerin yıllık orana ne kadar büyük etki ettiğinin en tipik örneklerini 2008 ve 2009 yıllarında yaşadık. 2008’de eylül sonunda yüzde 3.5 olan yıllık artış, son çeyreğin çok kötü gelmesi yüzünden aralık sonunda yüzde 0.7’ye indi. 2009’da ise bu kez son çeyrek, olumlu baz etkisi sayesinde eylül sonunda negatif olan büyümenin, yılsonunda pozitife dönmesini sağladı.

Devlet durdu, vatandaş harcıyor

Bu arada, bu yıl devletin nihai tüketim harcamalarının üçüncü çeyrekte adeta durduğu, hanehalkının ise tüketim harcamalarına hızını düşürmekle birlikte devam ettiği gözleniyor.Harcamalar yöntemiyle GSYH verilerine göre, hanehalkının geçen yılın tümünde yüzde 0.6 gerileyen nihai tüketim harcamaları, bu yıl çeyrekler itibariyle yüzde 3.4, yüzde 5.6 ve yüzde 5.1 büyüdü.

Buna karşılık, devletin nihai tüketim harcamaları geçen yılın tümünde yüzde 6.1 arttıktan sonra, bu yıl ilk iki çeyrekte de artmaya devam etti. Devletin nihai tüketim harcamalarında ilk iki çeyrekte yüzde 7.6 ve yüzde 7.8 artış oldu, üçüncü çeyrekte ise frene basıldı ve bu harcamalardaki artış yüzde 0.6’ya indi. 

“Hanehalkı çok tüketiyor, çok borçlanıyor, ayağını yorganına göre uzatmıyor” denilerek kredi kartlarına, taksit sayısına sınırlama getirme isteğinin altında bu oranlar yatıyor olsa gerek. Ama ürettiğini iç piyasada daha az satabilir duruma gelecek sanayi, ihracatta da sıkıntı yaşarsa, sanıyor muyuz ki büyümede gelecek yıllarda bu yılı aramayacağız?

2-339.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar