Büyümede rivayet muhtelif

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

 

 

Hafta başında açıklanan verilerin ardından  gelen rivayet muhtelif oldu.  Özellikle büyümenin niteliği ile ilgili olarak çok sayıda görüş geldi. Yavaşlamanın dozu merak ediliyordu ya, yeni veriler bu merakı tam olarak tatmin etmedi.  Yorumcular yine aynı sayılara bakıp farklı şeyler okumayı sürdürdü.
Haziran ayı enflasyon hızı için yapılan yorumlar ciddi bir pek farklılaşma olmadı. Enflasyon rivayetleri  görece daha sınırlı kaldı. Enflasyon bağlamında aynı sayılara bakanların çoğu benzer şeyler söylediler. Yıllık enflasyonun hala yüksek düzeylerde seyrettiğinden yakınan yorumlar oldu ama çoğunluk aylık enflasyonun beklenenin çok altında gelmesinin olumlu bir gelişme olduğu görüşünde birleştiği, yıllık meseleyi de şimdilik ertelemeyi tercih ettiği görüldü.
Geçen yazımda da işaret ettiğim gibi bu ikisi (büyüme-enflasyon) bir araya gelince, ortaya çıkan işaretler iktisat politikalarında olası yön değişimlerine ilişkin yeni öngörüler yapma imkanı veriyor.  Kendi adıma son açıklanan büyüme-enflasyon verilerinin politikalarda bir gevşeme imkanına işaret ettiği düşüncesindeyim.  Bu noktada topa giren fazla olmadı. Görüş bildirenlerin çoğu benimkine  benzer şeyler yazdılar. Tersini savunan da oldu tabii. Görece daha sınırlı olsa da rivayet burada da muhtelifleşti  anlayacağınız.
Ekonomi alanında at oynatıyor olmanın cazibesi de bu herhalde. Bir olay oluyor. Herkes yorumluyor. Çoğu kez bunlar arasında ciddi bir sapma dozu çıkıyor ortaya.  
                                                        *                   *                  *
Enflasyon bir yana, bu defa esas problem büyüme  alanında yaşandı. Yavaşlamanın nasıl olacağına ilişkin görüşler sert-yumuşak ekseninde zaten farklılaşmıştı. Bu defa ilk yorumların değiştirilmesini gerektirecek yeni bir gelişme de oldu.  Ortalık hepten toza dumana bulandı. 
TÜİK büyüme verileri ile ilgili ilk açıklamasının ardından, yeni bir açıklama yaptı. Bir çeyrekten ötekine hesapladığı büyüme hızını düzeltti. Önemli sayılacak bir marjda düşürdü büyüme hızını.
Mevsime ve takvime göre düzeltilmiş çeyrekler arası  büyüme hızı önemli. Büyümenin ivmesini, bir anlamda istimini görmemize imkan veriyor bu veri. Dolayısıyla TÜİK'in yaptığı düzeltme büyümenin sdurumuna ve geleceğine ilişkin görüşleri  etkileyebilecek bir gelişme.
TÜİK ilk açıklamasında 2011'in son üç ayına kıyasla 2012 yılının birinci çeyreğinde ekonominin büyüdüğünü, büyüme hızının da pozitif yüzde 0.2 olduğunu söylemişti. Bu düşük bir hız kuşkusuz. Ama ekonominin büyüme patikasında hareket ettiğini söylüyordu.  Ekonomideki yavaşlamanın yumuşak olduğu tezini savunanlar bu hızın pozitif olmasını önemsediler. Ben de bu takımın içinde yer aldım. Birinci çeyrekte önceki yılın aynı dönemine kıyasla  büyüme performansının  (yüzde 3.2)  düşük  kaldığınıve bunun da yavaşlamnın sert olduğuna işaret ettiğini savunanlar ise çeyrekler arası büyümenin işaretinden çok düzeyine (yüzde 0.2) takıldılar. 
İşarete takılanlar haksız da sayılmazlar doğrusu. Yılın birinci üç ayında, önceki üç aya kıyasla,  büyüme hızının negatif olması 2012 yılının ilk çeyreğinde ekonominin küçüldüğünü gösteriyor.  Küçülme hızı çok büyük değil (yüzde 0.4). Ama yine de ekonominin büyümeyip küçüldüğüne işaret ediyor olması açısından sanırım yeni açıklanan veriler içindeki en önemli bulgu bu.  Düzeltme sonrası ortaya çıkan tablonun  2012 yılında ekonomideki  yavaşlamanın sert olacağını savunanların tezine ciddi destek verdiğini söylemek durumundayım. 
                                                    *                    *                     *
TÜİK'in çeyrekler arası büyüme hızına ilişkin yaptığı düzeltme benim de savunduğum yumuşak iniş tezini biraz zayıflattı. Ama, büyüme-enflasyon hattındaki gelişmelerin iktisat politikalarında bir gevşeme marjı yarattığına ilişkin görüşüme de destek verdi.
Önümüzdeki dönemde ithalatın daha hızlı artacağını söylemek mümkün. Büyümeyi sürüklediği görülen dış talebin etkisinin azalacağı anlamına  geliyor bu. Bu nedenle iktisat politikalarının daha büyüme dostu bir düzleme çekilmesi gerekeceği kanısındayım. TÜİK düzeltmesinden sonra ortaya çıkan tablo, özellikle de büyüme  ivmesinin  bütünüyle kaybedildiğine ilişkin yeni bulgu harcamaların kışkırtılarak,  büyümenin uyarılıp desteklenmesi gerektiği yönündeki görüşüme ciddi destek veriyor diye düşünüyorum. 
Sıkı politikalardan görece daha gevşek politikalara kayılabileceği anlamına geliyor bu. Şimdi,  iktisat politikalarında olası bir yön değiştirme tartışılacak. Rivayet ne kadar muhtelif olacak, bekleyip  göreceğiz. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018