Büyümede revizyonun yoğunlaştığı noktalar dikkat çekici
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 4. Çeyrek ve 2016 yılı Gayrısafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) verilerini açıkladı. TÜİK’in son çeyrek büyümesi de, yıllık büyüme hızı da tahminlerin üstünde çıktı.
Bu arada TÜİK özellikle üçüncü çeyrek olmak üzere 2016’nın ilk üç çeyreğine ilişkin rakamlarında aşırı ölçüde revizyonlara gitti. TÜİK’in yeni milli gelir serisi zaten kafaları karıştırmıştı ve güven sorunu yaşamaktaydı, bu revizyonlar kafaları iyice bulandırdı.
Bu kadar karışıklık ve soru işareti içinde bu verilerle büyümenin yapısı ve dinamikleri konusunda ikna edici analizler yapma şansımız kalmıyor. Büyüme verilerinin, TÜİK’in reel sektörün seyrine ilişkin diğer endeksleri ile bağının kopmuş olması, hem tahmin yapılamaz hale getiriyor, hem de güvenirlik alanında soru işaretleri yaratıyor.
Bu yüzden de TÜİK’in verileri ekonomi aktörleri arasında teknik açıdan tartışılamıyor ama politika arenasında tartışılıyor ve kaçınılmaz olarak politikleşiyor. Bu gidiş, TÜİK’in en vazgeçilmez varlığı olması gereken güvenirliği açısından hayati bir sorun.
TÜİK’in aralık ayında açıkladığı yılın ilk üç çeyreğine ilişkin verilerde aşırı ölçüde revizyona gitmiş olması, büyümenin dinamiklerini anlamaya çalışan birisinin başını döndürecek boyutta. Revizyonların yoğunluk kazandığı noktalar ise iyice dikkat çekiyor.
Yapılan revizyon ile 3. çeyrek GSYİH miktarı cari fiyatlarla 6.63 milyar lira ve yüzde 1.01 artırıldı. Böylece 3 çeyrekteki ekonomik daralma da 0.59 puan iyileştirilerek yüzde 1.84’ten yüzde 1.25’e çekildi. Bu arada 2. Çeyrek büyüme hızı da revize edilerek 0.74 puan yükseltildi. Böylece yıllık büyüme yüzde 2.88’e çıkmış oldu.
3. çeyrek GSYİH miktarı cari fiyatlarla 6.63 milyar TL artarken harcamalar tarafında en büyük revizyon stok değişimi, devletin nihai tüketim harcamaları ve özel tüketim kalemlerinde yapıldı.
Özel tüketim revizyonla 9.75 milyar TL, yani toplam revizyonun yüzde 147’si kadar arttı. Özel tüketim artışı nasıl gerçekleştiğin bakarsak, dayanıksız mallar ve hizmet harcamalarında yoğunlaştığını görüyoruz. Hanehalklarının hizmet harcamalarında revizyonla gerçekleşen artış, toplam GSYİH revizyonunun yüzde 73’ünü buluyor. Dayanıksız mal harcamalarındaki revizyon artışı ise toplam GSYİH revizyonunun yüzde 49’unu buluyor. Bu iki kalemin de ayrıntılı verileri izleme olanağı olmayanlar tarafından ölçülmesi zor kalemler olduğunu not edelim.
Harcamalar esasına göre ikinci büyük revizyon kaynağı stok değişimi. Daha önce 3. Çeyrekte 1.8 milyar liralık stok artışı olduğu hesaplanmıştı, şimdi stok artışı yüzde 417’lik olağanüstü bir sıçrama ile 9.3 milyar TL’ye çıktı. Bu kalemdeki revizyon artışı, toplam revizyonun yüzde 113’ü boyutunda. Bu kalemin de GSYİH hesabının netameli bir kalemi olduğunu not edelim. Çünkü stok değişimi, doğrudan ölçülmüyor, ödemeler dengesindeki net hata noksan gibi hesabı dengelemek için üretim ve harcama verileriyle kağıt üzerinde hesaplanıyor.
Harcamalarda en büyük revizyon ise şaşırtıcı bir biçimde, devletin nihai tüketim harcamalarında olmuş. Revizyonla devletin nihai tüketim harcamaları 3. çeyrek miktarı 14 milyar TL ve yüzde 13.73 düşmüş. TÜİK milli gelir hesabında artık idari kayıtları öne alan bir modele geçtiğini açıklamıştı. En büyük revizyonun devletin harcamalarında ortaya çıkmasını, en büyük kayıt sorununun devletin harcamalarında olduğunun işareti mi saymalıyız, bilemiyoruz.
Yatırımlarda da 2 milyar liralık bir revizyon artışı var. Böylece 3. çeyrekte yatırımlarda yüzde 0.57 olan daralma yüzde 0.49’luk büyümeye dönmüş. Bu arada TÜİK’in GSYİH ve sabit sermaye oluşumu tablolarındaki toplam yatırım miktarı rakamlarının da birbirinden farklı olduklarını not edelim. Her iki tablo da toplamlar açısından kendi içinde tutarlı olduğu için hangisinin yanlış olduğunu çözmek de mümkün değil.