Büyüme sıfıra gider mi? Enflasyon yediye düşer mi?

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU [email protected]

Son günlerde önemli veriler açıklandı; topluca değerlendirmeyi hak ediyorlar. Önce dün açıklanan şubat ayı enflasyonundan başlayayım. Şubat ayında tüketici enflasyonu biraz yükseldi ve yüzde 7.6 oldu. Yazıyı yazdığım masanın karşısında sesi kapalı ekonomi kanalından alt yazı geçiyor: ‘Son 13 ayın en düşük temel enflasyonu’. Merkez Bankası’nın faiz kararı verirken baktığı önemli göstergelerden I endeksi ile ölçülen fiyat artışlarını kastediyor. Evet, gerçekten de son 13 ayın en düşük temel enflasyonu gerçekleşti şubat ayında: Yüzde 7.7

Pişmiş aşa su katmak gibi olmazsa eğer, bir hatırlatma yapayım. Sözü edilen temel enflasyonun 2012-2014 arasındaki ortalama değeri yüzde 7.6, 2006-2014 arasındaki ortalaması ise yüzde 6.4. Peki, bu ortalamaların önemi ne? Şu: Tüketici enflasyonu sözünü ettiğim dönemde önemli bir katılık gösterdi: Hem 2012-2014 hem de 2006-2014 ortalaması aynı: Yüzde 8.4. Farklı bir ifadeyle, şu anda son üç yıldır olduğu gibi yüzde 5 olarak hedeflenen tüketici enflasyonunun yüzde 8.4 etrafında dalgalandığı ama ne yukarı ne de aşağı doğru kalıcılık gösterdiği bir dönemde zaten temel enflasyon dün açıklanan düzeyinin altındaydı. Daha açığı şu: Bu düzeydeki temel enflasyon tüketici enflasyonunu düşürmek için yeterli değil. İlerideki aylar için ise durum şöyle:

1) Evet, çok söylendiği gibi geçen yılın mart ve nisan aylarında aylık enflasyon daha önceki mart ve nisanlardan yüksek çıkmıştı. Önümüzdeki mart ve nisan aylarında, ‘başka unsurlarda bir değişiklik olmazsa’, bu yüksek değerler hesaplamadan çıkacak yerlerine ‘mevsim normallerine dönmesi’ beklenen değerler girecek. Bu ‘teknik’ nedenle yıllık tüketici enflasyonu düşecek.

2) Ama ‘başka unsurlarda değişiklik olmazsa’ Oysa olacak/oluyor: Ham petrolün varil fiyatı geçen Ağustos’u 100 dolar düzeyinde kapadı. Ocak ortasında 45 dolara kadar geriledi. O tarihten bu yana kademeli biçimde yükseliyor. Son iki haftada 60 dolar düzeyinde seyretti. Bu durumun sürmesi halinde, önümüzdeki aylarda enerji ve ulaştırma maliyetlerimizi bundan sonra azaltacak bir unsur olmayacak.

3) Kaldı ki, petrol fiyatları dolar cinsinden fiyatlar. Enerji ve ulaştırma maliyetlerimizi döviz kuru da etkiliyor. Döviz kuru ise son aylarda belirgin biçimde arttı. Önümüzdeki dönemde daha da yükselmesi beklenir. Zira ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımına gitmesi söz konusu; Türkiye’ye ve benzeri ülkelere daha az döviz girecek çünkü.

Bu koşullar altında tüketici enflasyonunun 2015 yılındaki ortalama değeri, hedefin 2 puan üzerinde; yüzde 7 olarak gerçekleşirse büyük başarı olur.

Gelelim sanayi üretimindeki yıllık büyüme ile çok yakından ilişkili olan kapasite kullanım oranında şubat ayındaki gerçekleşmeye. Orada işler iyiye gitmiyor. Birkaç rakam: Çeyrek yıllık dönemler itibariyle bakıldığında 2014’ün en düşük sanayi üretim artışı son çeyrekte gerçekleşti. Kapasite kullanım oranındaki artış, bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla, 2014’ün üçüncü ve dördüncü çeyreğinde eksi değerler aldı. Bu durum bu yılın ilk iki ayında da sürdü. Üstelik Şubat’taki düşüş Ocak’takinden daha fazla.

Bu yılın büyüme açısından sancılı geçeceğinin üç göstergesi daha açıklandı. Birincisi, altın hariç ihracatımızın yıllık artışı, 2014’ün ikinci yarısında düşük değerler aldı. Son çeyrekte ise neredeyse hiç artmadı. Ocak ve Şubat aylarında ise ihracatımızda keskin bir azalma var. Yüzde 9.8 ve 13 (TİM rakamı). İkincisi, altın ve enerji hariç ithalatımız geçen yılın ilk üç çeyreğinde çok az artmıştı (yüzde 0.3 gibi). Son çeyrekte ise bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla küçük bir düşüş gerçekleşti. Ocak ayında ise belirgin bir azalma var: Yüzde 9.2. Üçüncüsü, özel yatırım harcamalarındaki artışın öncü göstergesi durumundaki reel kesim güven endeksi, 2014’ün son beş ayında bir yıl öncesine kıyasla düşmüştü. Bu durum şubat ayında da sürdü: Yüzde 1.2. Ayrıca, son üç aydır endeks kritik eşik olan 100 değerine oldukça yakın bir düzeyde seyrediyor (102.4-103.6 arası).

Uzun lafın kısası, reel sektörde işler iyi gitmiyor. Yüzde 2.8 çıkarsa sevineceğimiz 2014 büyümesinin bile altında kalacak gibi görünüyor 2015 büyümesi. İhracat böyle giderse, yüzde 0’a bile yaklaşabilir büyüme; hiç büyümeyebiliriz başka bir deyişle.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018