Büyüme rakamlarını iyi okumak zorundayız

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

TÜİK, önceki gün 2010 yılının ilk 3 aylık (ilk çeyrek) döneminde ekonominin durumunu gösteren 2 farklı gösterge yayınladı.

-Yıllardır alışılan klasik 3 aylık gösterge, ekonominin 2010 yılının ilk 3 ayındaki durumunun bir önceki yılın aynı dönemindeki durumu ile karşılaştırılmasına imkan veriyor.

Bu göstergeye göre, geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 14.5 aşağıya inen ekonomi, bu yılın ilk çeyreğinde indiği çizgiden yüzde 11.7 oranında yukarıya çıkmış.

Yeni bir gösterge ise mevsim ve takvim endeksinden arındırılarak her üçer aylık durumu, bir önceki üç aylık durum ile mukayese imkanını veren bir gösterge.

TÜİK'in mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH serisine göre 2010'un ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre büyüme sadece %0.1 olarak gerçekleşti.

Tabii ki ekonominin bir önceki döneme göre ne durumda olduğunu bilmek önemli. Fakat daha da önemlisi ekonominin gidişinin ne yönde olduğu.

Mevsim ve takvim endeksinden arındırılmış endenkse göre, geçen yılın son çeyreğini takip eden bu yılın ilk çeyreğinde ekonomi reel olarak büyümedi.

Büyümenin ilk çeyrekte bu kadar yavaşlaması kriz sonrası büyüme trendinin de yavaş olacağına işaret ediyor. Özetle çift haneli büyüme ileriye dönük umut vaadetmiyor.

Bu değerlemenin kaynağı Betam. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'ndeki araştırmacılar Prof.Dr.seyfettin Gürsel, Dr.Zümrüt İmamoğlu ile Arda Aktaş, TÜİK'in verilerini değerlendirerek bir rapor hazırladılar.

"Çift Haneli Büyüme Umut Vermiyor" başlığını taşıyan bu raporda belirtildiğine göre,

2010'un ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre gerçekleşen büyümedeki artışın büyük bölümü özel tüketim ve stok değişimlerindeki artıştan kaynaklandı.

Özel tüketim harcamalarının büyümeye katkısı 7.4 yüzde puan,

Stok değişimlerinin katkısı da 6.4 yüzde puan oldu.

Bu tüketimdeki artışın yanında firmaların kriz sürecinde erittikleri stokları biriktirmek için tekrar üretimlerini artırdıkları anlamına geliyor.

Diğer taraftan özel yatırımlardaki artış da büyümeye 3.9 yüzde puanlık bir katkı sağladı.

Dolayısıyla çift haneli büyüme büyük ölçüde iç talepteki canlanmadan kaynaklandı

İhracat ve kamu harcamalarının ise büyümeye etkisi hemen hemen hiç yok denilebilir.

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış, bir önceki 3 aylık dönemden sonraki yüzde 0.1'lik büyümede ise en büyük katkı özel yatırım kaleminden gelmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinde özel sektör yatırımları bir önceki çeyreğe göre %13.5 arttı. Bu artışın büyümeye 2.2 yüzde puanlık katkısı oldu. Özel tüketim ve yatırım harcamaları büyümeye toplamda 3.9 yüzde puanlık bir katkı yaptı. Bunlar büyütücü etki yaptı.

Fakat bu büyütücü etkiyi küçültücü etkiler yok etti.

Bu çeyrekte büyümeye küçültücü yönde etki eden en önemli kalem hükümet harcamalarındaki azalma oldu. 2009'un son çeyreğine kıyasla hükümet harcamaları %14 azaldı. Bu azalış büyümeyi ters yönde etkileyerek 2.2 yüzde puan daralttı.

Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta bir önceki çeyrekte (2009 yılı 4. çeyreğinde) büyümeye en fazla katkının hükümet harcamalarındaki artıştan gelmesidir. Dolayısıyla hükümet geçen çeyrekte eklediği 1.9 yüzde puanı bu çeyrekte geri almış oldu.

En çarpıcı gelişmenin ihracat kaleminde gerçekleşen gerileme olduğu görülmektedir. Gerek tüketim gerekse yatırımdaki canlanma ithalatı artırırken, dış talepteki daralma ihracatı azaltıcı yönde etkiledi. 2010'un ilk çeyreğinde ihracat bir önceki çeyreğe göre %2.3 azaldı ve büyümenin de 0.6 yüzde puan azalmasına sebep oldu.

Betam'ın bilim gözlüğü ile yaptığı değerlendirme önemli. Çünkü yüksek büyüme oranının nasıl ortaya çıktığı anlaşılmadan yaratılacak iyimser hava, sorunların gözden kaçmasına yol açacaktır.

Görülüyor ki, krizden çıkışta olumlu bir gelişme var ama, yetersiz. Henuz büyüme aşamasında değiliz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018