Büyüme, Libya, referandum...

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Çarşamba akşamı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ile sohbet ederken, heyecanla, "Tüm dünya Türkiye'de ki referandumu konuşuyor." demişti.

Bu tespiti, o an için biraz abartı gelmişti.

* * *

Dün gün boyu Libya'nın başkenti Trablus'ta, Rönesans İnşaat'ın düzenlediği "41.Yıl" etkinliklerini takip ettim.

Libya'nın siyaset, bürokrasi ve iş dünyası temsilcileriyle konuşma fırsatı buldum.

Referandumda gerçekleşen yüzde 77'lik katılımdan, Manisa'da hayır çıkmasına; Osmaniye'de evet çıkmasından, Kılıçdaroğlu'nun oy kullanmamasına; Bahçeli'nin erken seçim talebinden, boykota kadar neredeyse her konu hakkında bilgi sahibi olduklarını gördüm.

Kapusuz'un tespitini en azından Libya'da, şaşkınlıkla da olsa doğrulamış oldum.

* * *

Kapusuz o sohbetimizde yine heyecanla, "Tüm dünya Türkiye'de ki büyüme rakamlarını da konuşuyor." demişti.

Libya'da ki dostlarımızın, ithalat ve sıcak paraya dayalı büyümeden, cari açığa kadar Türk ekonomisinin geleceğini tehdit eden ve endişeleri artıran her konuda da bilgi sahibi olduklarını gördüm.

Libya Büyükelçisi Zaid A. Muntasser hatırlattı Libya Lideri Kaddafi'nin sözünü, "Denizlerin ötesinden beslenenler, bağımsızlıktan bahsedemezler."

Muntasser devam etti, "Libya'da yatırımlar vatandaşın geleceği için yapılır, vatandaşın geleceği için desteklenir, maliyete bakılmaz."

* * *

6 milyon nüfuslu Libya'nın 1.5 milyon nüfuslu başkenti Trablus'a 2 yıl aradan sonra, en son 10 ay önce gitmiştim.

Değerlendirme yazımda da, 2 yıl öncesiyle karşılaştırmış, Türk perakende firmalarının gecikmelerine ve inşaat şirketlerimizin yatırımlarına da değinmiş ve şöyle yazmıştım:

"2 yıl önce Trablus'ta yol boyunca kum, toz ve toprakla karışan havanın flulaştırdığı sefaleti, harabeliği, köhneliği fotoğraflarken, "3-5 yıl içerisinde buraları tanıyamayacaksınız.", "Alt ve üst yapısıyla modern bir Libya göreceksiniz.",  "Libya'nın geleceği çok parlak." şeklinde tespitler yapan Libyalı kardeşlerimizin, bana 'hayal' gibi gelen söylemleri karşısında gülümsemiştim.

Önceki gün Trablus'daydım. Bu kez onlar bana gülümsüyordu!

Devlet Başkanı Kaddafi 40.yıl etkinlikleri kapsamında geçtiğimiz yıl 125 milyar dolarlık yatırım paketini onaylamış ve Libya'yı şantiyeye çevirmeyi başarmış.

Yükselen gökdelenler, binalardaki restorasyon ve yenileme çalışmaları, yapımına başlanan 110 bin konut ve başlanacak 440 bin konut için yer açma çabası, otoban inşaatları, ışıklandırılan sahil yoluyla Trablus'un çehresini değiştirmiş.

Hilton, Four Seasons, Sheraton gibi uluslar arası otel zincirleri, dünyanın önde gelen perakende (giyim, elektronik, gıda…) markaları ise şimdiden yer kapmış; Trablus'un tozdan görünmeyen caddelerini ışıklarıyla aydınlatmış.

Anlayacağınız, "Türk markaları", birkaç örnek dışında yine geç kalmış."

* * *

Rönesans İnşaat'ın Trablus'ta yapımına başladığı ve Libyalı ortağı ile işletmesini de aldığı AVM, otel, lüks konutlar, hastane ve okuldan oluşan 1 milyar dolarlık Afrika'nın en büyük yaşam merkezi ise geç kalmış Türk yatırımcısı için fırsat anlamına geliyor.

Petrol nedeniyle her yıl sağlanan 40 milyar dolarlık dış ticaret fazlası, kişi başına düşen milli gelirde 10 bin dolar sınırının aşılması, kısıtlamaların kaldırılmaya başlanması, serbest pazar ekonomisine göz kırpılması, eğlence ve sosyal hayatın alışveriş kültürüyle gelişecek olması ve yabancıların ilgisi neden 'fırsat' kelimesini kullandığımızı açıklamaya yetiyor.

Libya'da Türk girişimcilere ticaretin olmazsa olmazı olan 'risk alma', devlete ise risk alan girişimcilere 'destek' görevi düşüyor.

* * *

Tüm gücünü geleceğini inşa etmeye ve ekonomik refahı yükseltmeye harcayan Libya'nın 10 ay öncesindeki fotoğrafıyla şimdi çektiğim fotoğrafı arasında en az 50 ay fark var.

Bu değişim ve dönüşüm sürecine Türk firmalarının dahil olması ve dahil olanların devlet tarafından desteklenmesi, büyüme rakamlarımızda endişelenmemizi gerektirecek konuların bertaraf edilmesine fayda sağlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks (2) 27 Ağustos 2024
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024