Büyülü Dağ
Murat BERK - YAPI KREDİ YATIRIM
Brexit kaygılarının hafiflemesi ve merkez bankalarının piyasalardaki gerilimi azaltmak üzere adımlar atacağı beklentileri ile global piyasalarda havanın toparlandığını gördük. Örneğin ABD hisse senedi endeksleri tarihi rekor seviyelerine yaklaştı. Volatilite endeksi Vix ise son bir yılın en düşük değerlerine yakın yerlere geriledi.
Brexit’in aslında gelişmekte olan ülkeler için olumlu olduğunu düşünen yorumların da arttığını görüyoruz. Bunun sebebi de Amerika Merkez Bankası’nın (FED) artık faiz artıramayacak olması . Kısa vadede doğru gibi gözükse de daha sonrası için şüphelerimiz var. Esasen bu ortam bize bazı açılardan daha önce gördüğümüz durumları hatırlatıyor.
Brexit gelişmekte olan ülkeler lehine bir argüman olarak öne sürülürken bunun doğru çıkmasını temenni etmekle birlikte, Avrupa banka hisse senedi fiyatlarında yılbaşından beri devam eden keskin düşüşleri maalesef göz ardı edemiyoruz.
Daha geniş bir açıdan bakmaya çalışırsak piyasaların döngüsel olduğunu düşünmemiz faydalı. Aslında yıllardır moda olmasa da bir zamanlar toplumsal bilimler, döngüselliği sanki daha fazla önemsiyordu. Örneğin, İbni Haldun, Giambattista Vico, Oswald Spengler ve Arnold J. Toynbee gibi düşünürler için tarih lineer değil döngüsel özellikler taşıyordu. Onlara göre, olayları mukayeseli olarak incelemek gerekir.
Edebiyat alanında ise Goethe’nin özellikle bitkileri karşılatırmalı incelemesi ile geliştirdiği morfoloji ve 1790 yılında yazdığı “The Metamorphosis of Plants” isimli monografının Oswald Spengler’ın tarih anlayışını etkilediği bilinmekte.
Daha yakın edebiyat tarihine baktığımızda Thomas Mann’ın Büyülü Dağ isimli eseri de döngüsel bir zaman anlayışını yansıtır. Romanın kahramanı Castorp, döngüsel bir ortamda lineer bir zaman anlayışının yanlış olduğunu anlar. Eserde varlıklı insanların İsviçre dağlarındaki bir sanatoryumda, 1. Dünya Savaşı öncesi hemen yanıbaşlarındaki Avrupa ülkelerinde yaşanan gerilimlerden ve sorunlardan bihaber bir yaşam sürdürdükleri anlatılır ta ki Castorp’un savaşa katılmasına kadar… Romanın geçtiği Berghof sanatoryumunun, bugün başka açılardan meşhur bir İsviçre kasabası olan Davos’ta geçmesi ise tarihi bir ironi olabilir.