Büyükler kazanmaya devam ediyor!
Şampiyonlar Ligi’nde dört takım yarı finale kaldı. Alman Bayern Münih, İtalyan Juventus ve İspanyol La Liga’dan Barcelona ile Real Madrid… Bu takımlardan Juventus ve Real Madrid 5 Mayıs 2015, yani bugün ilk maçı oynarken, bir gün sonra da yarı finalin diğer maçı 6 Mayıs 2015 Çarşamba günü Barcelona-Bayern Münih arasında oynanacak…12-13 Mayıs’ta da yarı finalin ikinci ayak maçları oynanmış olacak. Sonuçta, bu üç ligden iki takım veya bir ligden iki takım finale çıkacak. Avrupa’da UEFA’ya bağlı 54 ülke federasyonunun olduğu düşünülünce, sadece 3 Lig’den dört takımın şampiyonlar liginde yarı final oynaması, akla şu soruyu getiriyor. “Hep büyükler mi, bu final maçlarını oynayacak? Ya da hep büyükler mi kazanmaya devam edecek?”
Bizim de hep mücadelemiz de bu yönde zaten. Büyüklerin egemen olduğu bir lig, turnuva ya da futbol yapılanmasında sportif, mali ve iktisadi rekabet veya adil oyun nasıl olacak? Küçükler bu turnuvalarda hep sadece figüran mı kalacaklar? Neden eşitlik, adalet ve fair play ruhunun her daim savunucusu ve sözcüsü olduğunu iddia eden Avrupa futbolunun patronu Michel Platini bu gidişe bir yön vermez, veremez? İşte, temel olarak yanıtlanması gereken soru bu… Bugünkü, finansal futbolun temel çelişkisini de bu soru ve sorun oluşturuyor… Bu sorunun çözümü, şüphesiz farklı bir lig ve futbol yapılanmasını beraberinde getiriyor.
Bu sütunlarda, bu konularda sayısız kez futbolda büyüklerin egemenliğinden kaynaklanan haksız ve dengesiz rekabeti irdeledik, ele aldık, yazdık. Gördük ki, bugünkü Avrupa futbol yapılanması, bu yapının ortadan kaldırılmasına izin vermiyor, aksine ligler ve kulüpler arasındaki dengesizliği sportif ve parasal olarak daha da açıyor. Geçenlerde UEFA kendi sitesinde Şampiyonlar Ligi’nde yarı final kazananlarının listesini yapıp yayınladı. Listede sürpriz yok. Yarı final maçlarını en fazla kazanan takımların ligleri, İtalyan Serie- A, Alman Bundesliga, İspanyol La Liga ve İngiliz Premier Lig…Yani, bizim Merkez Ligler dediğimiz futbol ligleri, yarı final ve finallere kendileri dışında diğer liglerin takımlarının çıkmasına izin vermemişler..
Peki, bunu UEFA neden yapıyor? İşte bu soruya yanıtımız aşağıda…
Bu konuda en son, yine bu sütunlarda 25 Kasım 2014’te “Avrupa Kupalarında Büyük Liglerin Egemenliği Devam Ediyor!” başlıklı bir yazıyı kaleme almış ve özetle “Şampiyonlar Ligi’nde sürprize yer yok” demiştim. (http://www.dunya.com/avrupa-kupalarinda- buyuk-liglerin-egemenligi- devam-ediyor-157917yy.htm)
Kupalarda büyük liglerin egemenliği
2003-2014 arası Şampiyonlar ve Avrupa Ligi’nde son 11 senelik rekabete baktığımızda, özellikle Beş Büyük Lig’in bu kupalarda ciddi bir rekabet üstünlüğüne sahip olduğunu gözlemliyoruz. Nitekim, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Premier Lig ekipleri 2003- 04 ile 2012-13 sezonları arasında toplam 418 maça çıkarken, ikinci sırada 381 maç sayısı ile İspanyol La Liga ekipleri geliyor. İtalyan Serie-A takımları ise 333 maç sayısı ile üçüncü sırada yer alıyor. UEFA Avrupa Ligi’nde de durum Şampiyonlar Ligi’nden çok farklılık göstermiyor.
Yarı finallerde merkez liglerin egemenliği devam ediyor
UEFA’nın verilerine göre, Şampiyonlar Ligi’nde son onbeş yılda yarı final oynama hakkı kazanıp mücadele eden takımlardan İtalyan Serie-A’dan katılan takımların %76.9’u, Alman Bundesliga’dan katılan takımların %61.5’u, İspanyol La Liga’dan katılan takımların %45.8’i ve İngiliz Premier Lig’den katılan takımların da %45’i, yarı finalleri geçip finale yükselmişler…
Şampiyonlar Ligi’nde sürprize yer yok
Endüstriyel futbolun göz bebeği konumundaki, futbolun en değerli turnuvası olan Şampiyonlar Ligi’ne ilişkin düzenlediğimiz aşağıdaki tablo, bu kupada (tek istisna 2004 Porto Şampiyonluğu dışında) merkez liglerin dışındaki bir başka ligden bu kupayı kazanan takım bulunmadığını bize gösteriyor. Şampiyonlar Ligi yapılanması gerek mali bütçeleri, gerekse iktisadi ve sportif yapıları itibariyle merkez ligler lehine, çevre ligler aleyhine bir ortam yaratmış durumda. Bu yapılanma içerisinde çevre ya da yarı çevre bir ligden bir takımın bu kupayı kazanma olasılığı her geçen gün daha da azalıyor. Büyükler lehine kurulan haksız rekabet süreç içinde, büyük kulüplerin (Merkez Liglerin) daha fazla gelir artışına ulaşmalarına ve servet biriktirmelerine olanak sağlıyor. Bu durum, sportif rekabette dengesiz ve demokratik olmayan bir rekabetin varlığını gösteriyor.
Küreselleşmenin sağladığı avantajlarla gelirlerini geometrik olarak artırabilme olanağına kavuşan merkez kulüpleri/ligleri ya da yüksek bütçeli kulüpler, aşırı gelir artışlarıyla servetlerini artırdılar. Bu kulüpler, küreselleşmenin ve marka olmanın getirdiği avantajı finansal üstünlüğe çevirerek, rekabet koşullarını kendi lehlerine çevirip haksız rekabeti futbola egemen kıldılar.
Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi finalleri beş büyük ligden sorulur!
Son on beş senede Şampiyonlar Ligi finaline yükselen 30 takımdan 9’unun İspanyol (%30), 8’inin İngiliz (%27), 6’sının Alman (%20), 5’inin İtalyan (%17), 1’nin Fransız ve Portekiz olduğunu aşağıdaki tablodan görüyoruz. Tablo 2’de görülebileceği üzere son 14 yılda La Liga’dan dört kulüp Şampiyonlar Ligi’nde tam yedi kez final oynayıp kazanırken, İspanyolları İngiliz Premier Lig ekipleri izliyor. İngiliz takımları altı kez finale yükselip üç kez de kupayı kazanma başarısı göstermişler. Tablo bize, beş büyük lig dışında başka bir ligden bu kupayı kazanma olasılığının bulunmadığını gösteriyor.
Sonuç
Futbolun küreselleşmesi, onu endüstriyel ve finansal dönüşüme uğrattı. Bu süreçte Avrupa futbolunda merkez ligler (5 Büyük Lig) ve çevre ligler yapılanması oluştu. Merkez liglerde yer alan kulüplerin gelirlerinde son 23 senede yaşanılan aşırı artışlar, onların ciddi sermaye/servet birikimine ulaşmalarına olanak sağladı. Merkez lig kulüplerindeki bu aşırı gelir ve dengesiz servet gelişimi, bu kulüplere, çevre ligler’de yer alan rakiplerine karşı önemli bir rekabet üstünlüğü sağladı. Bu gelişim ve değişim, merkez liglerin lehine, çevre ve küçük liglerin aleyhine yeni bir haksız rekabetin doğmasına neden oldu. Futboldaki bu dengesiz gelişim yapılanması, kendisini sportif ve iktisadi/mali alanda merkez ligler ve bu liglerin kulüpleri lehine, çevre ligler ve bu liglerin kulüpleri aleyhlerine dengesiz bir rekabet olarak somutladı. Bunun sportif olarak pratiğe yansıması ise Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nde yarı final ve finallere, çoğunlukla bu liglerden kulüplerin yükselmesi şeklinde oldu. Nitekim, 204-15 Şampiyonlar Ligi yarı finaline yükselen dört takımın bu liglerden geldiğini görüyoruz. Bu yapı devam ettiği sürece, çevre liglerden bir takımın bu şampiyonalarda kupa kazanması sadece bir hayalden öteye gitmiyor. Oysa, futbolun uzun vadede varlığını devam ettirebilmesi ise, bu dengesiz ve haksız rekabetin yeniden düzenlenmesine bağlı. Ne var ki, finansal futbol ve onun temsilcisi UEFA’nın buna izin vermesi çok mümkün görünmüyor. Şampiyonlar Ligi seribaşı uygulamasındaki son değişiklikte, sadece bir göz boyamaktan ibaret...
KAYNAK: (1) Licensed Thrill, Benchmarking report on the clubs qualified and licensed to compete in the UEFA competition season 2013-14, September 2014 sh. 19 (2) (2)http://en.wikipedia.org/wiki/ List_of_ UEFA_Champions_League_finals. (3)http://en.wikipedia.org/wiki/List_ of_ European_Cup_and_UEFA_Champions_ League_finals.