Büyük verinin hakimi Çinli şirketler olacak

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Bernard Marr, Linkedin’e göre dünyanın en iyi beş “iş infl uencer” ından biri. İş performansı, dijital dönüşüm ve iş dünyasında verinin akıllı kullanımı konusunda guru olarak değerlendirilen Marr; Data Strategy, Big Data in Practice gibi uluslararası çok satanlar listesinde yer alan 15 kitabın yazarı.

Bernard Marr bu sene Media Mark’ın davetlisi olarak Brand Week İstanbul’un konuşmacıları arasındaydı. Marr ile büyük veri ve büyük verinin hayatımızda yarattığı değişimi konuştuk. “Her zamandan çok veriye sahibiz. Dünya genelindeki tüm verinin yüzde 90’ı son 18 ay içinde yaratıldı. Sahip olduğumuz verinin miktarı çok hızlı bir şekilde katlanarak artıyor. Ve işin en ilginç tarafı, üretilen verinin yüzde 0.5’inden daha azını kullanıyoruz. Bu kadar az veri kullanımı bile şirketlerin büyük kazanç sağlamasına yeterli olabiliyor” diyor Bernard Marr.

Bugün ne yaparsak yapalım, dijital bir iz yarattıyoruz. Yani büyük veri günlük hayatımızın her alanında. Facebook, bizi kendimizden daha iyi tanıyor.

Google, veriyi en akıllı şekilde analiz ediyor. Hatta analitik sistemlerinin gelişmesi ile yakın gelecekte ‘kitle öngörüsü’ yapmak mümkün olacak.

Google, Facebook, Amazon, Microsoft gibi şirketler şu sıralar büyük verinin, yapay zekanın ‘hakimi’ gibi görünse de, Bernard Marr, Çinli şirketlerin ABD’li şirketleri geride bırakmaya başladığını söylüyor. Şu anda yazmakta olduğu kitabında bu değişimden bahsettiğini vurgulayan Marr, “AliBaba, Baidu ve Tencent gibi Çinli şirketler çok yakın bir zamanda büyük verinin hakimi olacaklar” diyor.

Büyük veri büyük değer yaratıyor

Verinin hayatımızda büyük bir değişim yarattığını, tüm sektörleri dönüştürdüğünü, iş yapış şekillerini yeniden tanımladığını söyleyen Marr, büyük verinin iş dünyası için gerçek değer yaratma ve rekabet gücü artırma potansiyeline sahip olduğunu ifade ediyor. Bu durumun sadece dev şirketler için geçerli olmadığına dikkat çeken Marr, küçük ve yerel şirketlerin de, özellikle sosyal medya sayesinde aynı dönüşümü yaşayacaklarını belirtiyor. “Hangi sektörde faaliyet gösterirse göstersin, her şirket teknoloji şirketine dönüşücek, aksi taktirde rekabet edemeyecek, varlığını sürdüremeyecek” diyen Marr’ın yorumları şöyle: “Şirketlerin teknoloji, büyük veri ve yapay zekaya ihtiyaçları var. Fakat aynı zaman insan faktörünü de unutmamaları gerekiyor. Heyrşey otomatik olamaz, çünkü insan dokunuşuna ihtiyacımız var.”

Marr’ın dediği gibi tüm dünyada şirketler büyük veriyi en iyi şekilde nasıl kullanacaklarının yollarını arıyorlar. Bernard Marr’a göre iş dünyasının büyük veriden yararlanmasının üç yolu var:

• Karar verme sürecini iyileştirmek: Büyük veri sayesinde şirketler pazar ve müşteri bilgisine daha akıllı bir şekilde ulaşıyorlar. Müşterinin ne istediği, nasıl alışveriş yaptığı, ürün ve hizmetler hakkında ne düşündüğü gibi konularda daha fazla içerik sahibi oluyorlar. Bu sayede, ürün ve hizmet tasarımından, satış ve pazarlamaya kadar her alanda dahah iyi kararlar alabiliyorlar.

• Operasyonları iyileştirmek: Büyük veri sayesinde şirketler verimlilik sağlıyor ve operasyonlarında iyileştirme yapıyor. Üretim performansından, teslimata, en iyi yeteneğe ulaşmaya kadar, büyük veri her iş alanında katkı sağlıyor. Şirketler hem çalışan memnuniyetini hem de verimliliği artırmak için çalışanlarının stresini, sağlığını, hareketlerini sensörlerle izliyorlar. Operasyonel performansın iyileştirilmeside IoT büyük bir rol üstleniyor. Bugün Iot’un büyük bir bölümünü akıllı araçlar değil, sensörler oluşturuyor. Ve bu sensörleri yoğurt kaplarından, köprülere kadar her yere yerleştirmek mümkün. Sensörler tarafından toplanan veriler ise buluta gönderiliyor. Şirketler de bu sayede ürünlerin veya malzemelerin nasıl kullanıldığına dair somut veriye ulaşabiliyorlar. Böylece, aksayan noktalar onarılıyor, gerekli değişimler yapılabiliyor.

• Veriyi paraya çevirmek: Şirketler veri sayesinde, sundukları ürünün büyük verisini oluşturuyorlar. Bu sayede verinin kendisini paraya çevirmiş oluyorlar. Örneğin; traktör satan bir şirket düşünün. Şirket ürettiği traktörlere yerleştirdiği sensörler sayesinde, bu traktörleri satın alan şirketlerin araçlarını izlemesini sağlıyor. Bu sayede, araca yönelik yaşanan sorunlar, aksaklıklar takip ediliyor ve gerekli müdahaleler yapılabiliyor. Bu uygulama, tarımdan lojistiğe her sektör için geçerli olabiliyor.

Media Mark CEO’su Gökyıldırım: PERAKENDE SEKTÖRÜ MÜŞTERİ VERİSİNİN ÖNEMİNİ ANLADI
Büyük verinin en etkin olarak etkilediği sektörlerin başında perakende geliyor. Media Mark CEO’su A. Yenal Gökyıldırım, yaşamakta oldukları dijital dönüşümü şöyle anlatıyor: “Perakende sektörü olarak geçmişte müşteri verisini kaydederdik ama kullanmazdık. Sektör bugün müşteri verisinin ne kadar önemli olduğunu anlamış durumda. Bu veri sayesinde müşteri davranışlarını, beklentilerini analiz ediyoruz; ürün ve hizmetlerimizde iyileştirme sağlayabiliyoruz. Stok yönetiminde verimlilik, doğru fiyatlandırma büyük verinin katkı sağladığı diğer alanlar arasında. En önemli konu tabi ki, müşteriyi anlamak ve kişiye özel çözümler üretmek. Bugün pazarlama harcamalarımızın yüzde 30’unu dijital medya temsil ediyor. Kişiselleştirilmiş taleplere cevap vermeye odaklanıyoruz. Bu süreçte insan kaynakları konusunda da ‘analitik mühendisi’ gibi veriyi anlayan ve anlamlı kılan yeteneklere ihtiyacımız var. Evet insan faktörü her zaman çok önemli, ama işinizi teknoloji ile desteklemezseniz, verimlilikte ve rekabette geride kalırsınız.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar