Büyük bir sanatçı büyük bir tipleme
Yeniden Charlie Chaplin filmleri seyrediyorum: Altına Hücum, Şehir Işıkları, Büyük Diktatör, Asri Zamanlar, Sirk, Sahne Işıkları... Her biri birer başyapıt... Bu arada, yarattığı Şarlo karakteriyle özdeşleşen Chaplin’in hayatını da okuyorum, 5 yaşında nasıl annesinin yerine sahneye çıktığını, 9 yaşında profesyonel kariyerine başladığını, 16 yaşından itibaren günde 4 ile 6 saat arası keman ve çello çalıştığını öğreniyorum. Aralarında Rahmaninov, Horowitz, Stravinsky, Hanns Eisler ve Schoenberg’in de bulunduğu ünlü bestecilerin ve müzisyenlerin onun arkadaşları arasında yer aldığını, müzik sevgisinin 88 yaşında ölene kadar sürdüğünü yazıyor kitaplar.
Şarlo’yu yeniden aklıma düşüren, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin Charlie Chaplin’in özel eşyası olan, fotoğrafl arda ve kimi dokümanter filmlerde sanatçının oynarken görüldüğü Şarlo oyuncağını, ABD’deki bir açık artırmadan satın alarak “özel” bir yılda Türkiye’ye getirmesi. Özel diyorum, çünkü bu sene, Şarlo tipinin “Venedik’te Çocuk Otomobil Yarışları” (1914) isimli filmde yaratılışının tam 100. yılı...
Bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, sürekli bastonunu çeviren, sakarlıklarıyla güldüren Şarlo karakterinin oyuncağı, Schoenhut Dolls adlı oyuncak firması tarafından tasarlanarak yalnızca bir adet üretilip Chaplin’e hediye ediliyor. Charlie Chaplin bu çok sevdiği oyuncağı, 1920’li yıllarda çocukların eğitimine katkı sağlamak için satışa koyuyor. Ve geçen seneler içinde müzayedelerde el değiştiren Şarlo bebek, bugün Oyuncak Müzesi’ndeki vitrine yerleşerek huzura kavuşuyor.
Şair, yazar, oyuncu ve müzeci Sunay Akın, geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı yaparak 100. yılında Şarlo’nun İstanbul Oyuncak Müzesi’nde sergilenmeye başlandığını duyurdu. Akın, Şarlo bebeğin İstanbul’a kazandırılmasıyla ilgili şöyle konuştu:
“Müzeler bir toplumun belleğidir. Müzelerin değerini kavrayamayan bir ülke, Alzheimer olmuş insana benzer ve geldiği yeri bilemediği gibi, gideceği yönü de göremez. Şarlo, filmlerinde hep barıştan, haksızlığa uğrayandan, emekten, sevgiden ve kardeşlikten yana olmuştur. Ne mutlu ki Şarlo da bizimle.”
Ve ne mutlu ki insanlığa o filmleri kazandırdı Charlie Chaplin. “Büyük Diktatör” filminin sonundaki dört dakikalık konuşması, bugün de geçerliliğini ve güncelliğini koruyor. Chaplin’in filmlerini seyredin, kitaplarını ve hakkında yazılanları okuyun, gerçek bir sanatçının dünyası hakkında bilgi sahibi olmanın tam zamanıdır