Bütçede ‘özel hesap’ ile örtülü alanlar yaratılıyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Son dönem bütçelerinde “özel hesap” adı altında farklı bir uygulama yaratıldı. 2013 bütçesinden bu yana gündemde olan bu uygulama, bütçede denetim açısından gri alanlar yaratıyor. 

Dışişleri Baranlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı ile Türk Tarih Kurumu (TTK) ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bütçelerinde bazı harcamalara ilişkin ödenekler önce oluşturulan “özel hesap” lara aktarılıyor. Harcamalar bu özel hesaplardan yapılıyor. 

Buraya kadar herşey normal gözükse de işin esası göründüğü gibi değil. Çünkü ‘özel hesap’lara aktarılan bu ödeneklerin harcaması, muhasebeleştirilmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar ilgili bakanlıklara bırakılmış durumda. Bu haliyle genel denetim sisteminin dışında bir alan yaratılmış oluyor.

 Olay bu kadarla da kalmıyor. ‘Özel hesap’lardan yapılan harcamalar 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’ndan müstesna sayılıyor. Yani yaratılan bu örtülü alanda yapılan harcamalar, Kamu İhale Kanunu dışına çıkartılarak denetimden iyice çıkartılıyor ve üzerindeki örtü daha da kalınlaştırılıyor. ‘Özel hesap’lar üzerindeki karanlık perde için bu da yeterli bulunmayarak bu hesaplara bir istisna daha sağlanıyor. 

‘Özel hesap’lardan yapılan harcamalar, 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun kapsama alanının da dışına kaçırılıyor. 

2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın devamındaki E Cetveli incelendiğinde bütçede yaratılan bu örtülü alanların hangileri olduğu görülebilir. E Cetveli “bazı ödeneklerin kullanımına ve harcamalara ilişkin esaslar”ı belirliyor. 

E Cetveli’nin 11. maddesiyle Dışişleri Bakanlığı için, 17 ve 29. maddeleriyle Kalkınma Bakanlığı için, 81. maddesiyle AB Bakanlığı için, 83. maddesiyle AFAD Başkanlığı için ve 85. maddesiyle de TTK için “özel hesap” açma imkanı getiriliyor. 

Bu arada sözkonusu üç bakanlık ile iki kurumun 2015 bütçelerinin artış oranlarının Merkezi Yönetim Bütçesi’nin ortalama artış hızının üzerinde olması da dikkat çekiyor. Merkezi Yönetim Bütçesi ortalama yüzde 8.42 artarken, AFAD bütçesi yüzde 18.3, AB Bakanlığı bütçesi yüzde 30.2, Kalkınma Bakanlığı bütçesi ise yüzde 74 artıyor. 

Denetim dışına çıkartılan bu harcamaların bir bölümünün acil veya olağanüstü konulara ilişkin olması, durumu haklı göstermek için yeterli bir gerekçe değil. Sözkonusu özel durumlar gerekçe gösterilerek, harcama prosedürlerini hızlandıracak istisnalar getirilebilir. Ancak bu harcamaların Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkartılarak denetimden ve genel kurallardan uzaklaştırılması sağlıklı bir yaklaşım değil. Hele hele harcamaların Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’ndan da kaçırılması iyice tehlikeli bir yaklaşım. Hükümetin bütçeye soktuğu bu uygulama, ister istemez 2001 krizi öncesindeki bütçe dışı fon belasını hatırlatıyor. Turgut Özal döneminde yine hızlı yürütme bahanesiyle yaratılmış olan bu fonlarla kamu kaynakları, normal kamu harcama hukukunun dışına çıkartılıp özel düzenlemelerle harcanmaya başlandı. Bu fonların harcaması da, muhasebesi de, denetimi de bütçe sisteminin dışında özel gri alanlar yarattı. 

Sonunda mali sistemi dağıtan, bütçe disiplinini iyice ortadan kaldıran bu fonlar, gri alanlar olmaktan çıkıp kamu maliyesinde birer kara delik haline geldi. 2001 krizini yaratan faktörlerden birisi de buydu. 

Bütçede Sayıştay ve Meclis denetimini aşındıran uygulamalarına şahit olduğunuz AKP hükümetinin yarattığı bu gri alanların da aynı sonucu yaratma tehlikesi her zaman için var.

ismet.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar