Bütçe verileri şaşırtıcı mı?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Maliye Bakanlığı'nın dün açıkladığı bütçe verileri, yılın tümünde öngörülen bütçe açığının neredeyse üçte birinin bir ayda verildiğini ortaya koydu. Bütçe açığı, geçen yılın ocak ayındaki 524 milyon liraya göre beş kata yakın arttı ve 3 milyar liraya dayandı. Faiz dışı fazla dörtte üç oranında daralarak 3.8 milyar liradan 816 milyon liraya indi.

Peki bütçeye ne oldu, tüm dengeler nasıl oldu da böyle bir ayda bozuldu? Hani yıllardır çok iyi götürdüğümüz mali disiplin nasıl oldu da bir anda bozuluverdi?

Bu soruların yanıtı, bütçedeki bu bozulmanın hangi etkenlerden kaynaklandığına verilecek yanıtta gizli. Bütçede harcamalar mı çok arttı, yoksa gelirler mi azaldı? Gelirler azalmadı azalmasına ama, arttı da denilemez. Geçen yılın ocak ayına göre bütçe gelirlerindeki artış yalnızca yüzde 0.3 düzeyinde kaldı. Giderler ise yüzde 15'ten fazla artış gösterdi.

Gelirlerin en önemli kalemi olan vergi gelirleri ise yüzde 2.4 azaldı. Türkiye, bir yıl önceki kadar bile vergi toplayamadı. Vergi gelirlerindeki bu gerilemeyi hangi kalemler mi körükledi, bakalım.

Dahilde alınan katma değer vergisi yüzde 5.5 geriledi. Özel tüketim vergisinde de yüzde 5.3 gerileme oldu. Dış ticaretten alınan vergiler, ithalattaki daralmaya bağlı olarak yüzde 29'dan fazla geriledi.

Bu tablo, yılın tümünde, öngörülen vergi gelirlerine ulaşmanın pek de kolay olmayacağının, dolayısıyla gelir hedefinin tutmayacağının, ancak harcamalarda hedefin üstüne çıkma riski bulunduğunun işareti. Zaten baştan beri gerçekçi bulunmayan bütçe hedeflerini tutturmanın olanaksız olduğu bir anlamda ortaya çıkmış oldu. Dolayısıyla, ortada şaşılacak ve çok da dövünülecek bir durum yok. Bilinen, söylenen görülmüş oldu.

Krizi hesaba katmadan bütçe ve program yapmanın bedelini ödüyoruz, hepsi bu. Hem zaten, IMF ile görüş birliği sağlanamamasının altında yatan en temel etkenlerden birisi de 2009 hedeflerinin şimdiden anlamını yitirmesi değil mi? Özellikle dolaylı vergi gelirlerinin cari olarak bile bir yıl öncesinin altında kalması, piyasadaki durgunluğun ve Türkiye ekonomisinin bu yıl küçülecek olmasının temel işareti niteliğinde. Oysa biz halen bu yıl yüzde 4 büyüyeceğiz diye ayak diriyor ve bir ayda yıllık hedefin üçte birine yakın açık verdiğimiz halde bütçe açığını 10 milyar lira düzeyinde tutabileceğimizi sanıyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar