Bütçe ve büyüme iyi enflasyon ve dış ticaret zayıf

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

Azalarak devam eden pandemi etkileri, Ukrayna-Rusya savaşı, enerji fiyatlarında yükseliş, küresel ticarette sorunlar, Avrupa ekonomilerinde resesyon gibi gelişmelerin damgasını vurduğu 2022’de Türkiye’nin ekonomi karnesi de pekiyi, orta ve zayıfların bir arada olduğu bir tablo oluşturdu.

Yılın bitimine yakın temel makro ekonomik göstergelere ilişkin alınan veriler; bütçede başlangıç hedeflerine göre çok iyi bir performans yakalandığı, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme oranının beklenenle uyumlu iyi bir grafik izlediği, dış ticaret ve cari açık ile enflasyonda ise tablonun radikal biçimde bozulduğuna işaret ederken, kronik işsizlikte ise durumun fazla değişmediği görülüyor.

Bütçe performansı

Merkezi yönetim bütçesi, özellikle vergi gelirleri cephesinde kaydedilen rekor gelir artışının etkisiyle son yılların en iyi performansını ortaya koydu. Temmuz ayında çıkarılan ek bütçe yasası ile yapılan değişiklikle 2 trilyon 831,5 milyar liraya çıkan 2022 bütçesinde 2 trilyon 553,1 milyar liralık gelirle 278,4 milyar liralık açık ve 51,5 milyar liralık faiz dışı fazla hedeflenmişti.

Ekim ayında yayımlanan 2023- 2025 OVP kapsamında ise 2022’de bütçe gelirlerinin 2 trilyon 672,5 milyar, harcamaların 3 milyar 133,7 milyar, açığın 461,2 milyar lira olacağı, faiz dışı dengenin ise 131,4 milyar lira açık şeklinde oluşacağı tahmin edilmişti.

Ocak-Kasım döneminde bütçe gelirleri geçen yılın eş dönemine göre yüzde 100,2 artışla 2 trilyon 547,2 milyar lira ile yıllık hedefi yakalarken, harcamalar yüzde 94,7’lik artışla 2 trilyon 567,6 milyar lira oldu ve yıllık hedefin yüzde 90,7’si düzeyinde kaldı. Böylece bütçe açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 küçülerek 20,4 milyar liraya geriledi; faiz dışı bütçe fazlası ise yüzde 117,1 artarak 272,2 milyar lira ile rekor bir düzeye ulaştı. Buna göre Kasım sonu itibariyle kümülatif açık, yıl sonu için öngörülen tutarın 258 milyar altında, faiz dışı fazla ise yıllık hedefin 220,8 milyar lira üzerinde gerçekleşti. Bütçe açığında Kasım’da aylık bazda elde edilen 108 milyar liralık fazla, iyileşmede etkili oldu.

Kasım sonu itibariyle yıldızlandırıldığında ise gelirleri 2 trilyon 676,9 milyar, giderleri 2 trilyon 852,3 milyar, açığı 175,4 milyar lira olan bütçede, 126,2 milyar lira tutarında bir faiz dışı fazla oluştu.

Büyüme beklentiyi aştı

2022-2024 Orta Vadeli Program’da 2022 yılının tümünde yüzde 5 oranında büyüme hedeflenmiş, 2023-2025 Programında da bu hedef korunmuştu.

Türkiye ekonomisi, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 7,5, ikincide yüzde 7,7’lik oranlarla beklentilerin de üzerinde bir büyüme hızı yakaladı. Üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 3,9’le hız kesti. Böylece yılın ilk dokuz ayındaki GSYH büyüme oranı yüzde 6,2 olarak gerçekleşti. Yıllıklandırılmış verilere göre son dört çeyrekte, önceki dört çeyreğe göre büyüme oranı yüzde 7,1 olarak gerçekleşti.

Yılın başında yüzde 9,8’lik enflasyon hedefiyle orantılı, cari fiyatlarla 7 trilyon 880 milyar liralık GSYH hedefi, öngörülenin çok üzerine çıkan enflasyona paralel biçimde son OVP’de 13 trilyon 429 milyar liraya ve dolar karşılığı da 850 milyar dolardan 808 milyar dolara revize edildi. Eylül sonu itibariyle yıllıklandırılmış tutarlara göre cari fiyatlarla GSYH, 12 trilyon 563 milyar TL oldu ve 792 milyar dolara karşılık geldi. 9 bin 947 dolardan 9 bin 485 dolara revize edilen kişi başına milli gelir de Eylül sonu itibariyle son bir yıl ortalamasında 9 bin 297 dolar olarak hesaplandı. 

Enflasyon 2022’de kontrolden çıktı

2020 yılındaki yüzde 14,6’lık düzeyinden 2021’de yüzde 36,1’e yükselen TÜFE bazında enflasyonun, 2022’de yüzde 9,8’e indirilmesi hedeflenmişti. Ancak enflasyon 2022’de aylar itibariyle hızlı bir yükseliş seyri izledi. Ekim ayında hazırlanan yeni OVP’de yıllık enflasyonun yüzde 65 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edildi.

Ekimde yüzde 85,51’e kadar yükselen yıllık enflasyon Kasım’da yüzde 84,39’a geriledi. Yıl sonu tahmininin tutması için Aralık’ta aylık enflasyonun yüzde 1,6 çıkması gerekiyor. Geçen yılın Aralık ayında (aylık) yüzde 13,58’le rekor düzeyde gerçekleşen enflasyonun, 2022’nin Aralık ayında çok daha düşük çıkması bekleniyor. Buna bağlı bağlı olarak 3 Ocak’ta açıklanacak verilere göre yıllık TÜFE artış oranında, baz etkisi ile sert bir düşüş olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Dış ticaret açığında ipin ucu kaçtı

2022, ihracatta "rekabetçi kur" söylemi ile başlayıp tarihin en yüksek dış ticaret açığı ile bitirilen bir yıl oldu.

2022-2024 Orta Vadeli Program’da 2022 yılı ihracat hacmi 230,9 milyar, ithalat 282,7 milyar dolar, dış ticaret açığı da 51,8 milyar dolar olarak hedeflenmişti. Ancak dış ticarette yıl içinde yaşanan seyir bunu desteklemedi ve hedeflerde belirgin bir sapma yaşandı. Bu seyirde; 2022 yılı dış ticaret açığı hedefi, daha yılın ilk yarısında aşıldı. Bu gelişme dikkate alınarak 2023-2025 OVP’de 2022 ihracatının 255 milyar, ithalatının 360 milyar, dış ticaret açığının 105 milyar dolar olacağı tahmini yapıldı.

Ocak-Kasım dönemi itibariyle toplam ihracat 231,3 milyar dolar olurken, ithalat 331,1 milyar dolara, dış ticaret açığı da 99,8 milyar dolara ulaştı. Kasım sonu itibariyle yıllıklandırılmış hacimlere göre ise ihracat 253,5 milyar, ithalat 360,2 milyar ve dış ticaret açığı 106,7 milyar dolar oldu.

Küresel kriz yılı 2011’de milli gelirin yüzde 14’üne ulaşan 105,9 milyar dolarlık dış ticaret açığı rekorunun 2022’de kırılacağı anlaşıldı.

Cari açıkta büyüme yılı

Dış ticarette yaşanan olumsuz seyrin etkisiyle, başlangıçta 18,6 milyar dolar öngörülen yıllık cari işlemler açığı hedefi de saptı ve Ekim’de 47,3 milyar dolara revize edildi. Yılın ilk on ayında 38,2 milyar dolara ulaşan cari açık, son bir yılda ise 43,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

2022 için başlangıçta yüzde 12 işsizlik oranı öngörülürken, aktif iş arayanlardaki azalmanın da etkisiyle oran geriledi. Ekim’de yayımlanan yeni OVP’de 2022 işsizlik öngörüsü yüzde 10,8’e revize edildi. Ekim sonu itibariyle işsizlik oranı yüzde 10,2 ile beklenenden düşük çıkmakla birlikte yüksek düzeyde kalmaya devam etti.

2023 hedefleri

Türkiye’nin 2023 yılına ilişkin makro ekonomik hedefleri, bütçe açığında hızlı büyüme, enflasyonda iddialı hızlı bir düşüş, küresel ekonomide artan sıkıntı ve zorluklar ile Avrupa ekonomilerindeki resesyon riskine rağmen dış ticaret açığı ve cari açıkta görece iyileşme ve büyümede görece iyi bir performans beklentilerine işaret ediyor. 2023 için öngörülen çift haneli düzey, işsizlikle mücadelede ise iddiasız bir hedef ortaya koyuyor.

659 milyar bütçe açığı

2023 yılı bütçesi 4 trilyon 469,6 milyar lira olarak bağlanırken, bütçe gelirlerinin 3 trilyon 199 milyarı vergiden olmak üzere 3 trilyon 810 milyara ulaşması, buna göre bütçe açığı 659,6 milyar lira olarak hedefleniyor. Öngörülen faiz dışı harcama 3 trilyon 904 milyar, faiz ödemeleri ise 565,6 milyar lira. Buna göre faiz dışı dengede de 94 milyar liralık açık bekleniyor. 2023’te vergi gelirleri yüzde 41 artarken, faiz ödemelerindeki artışın yüzde 23’te kalması hedefleniyor.

Yüzde 5 büyüme hedefleniyor

Bu yıl beklenenin üzerinde seyretmekle birlikte üçüncü çeyrekte hız kesen büyüme oranında 2023’ün tümü için hedef yüzde 5. Uluslararası Para Fonu (IMF) 2022’ye ilişkin küresel ekonomik büyüme beklentisini yüzde 3,2 olarak korurken, Türkiye için yüzde 4’ten yüzde 5’e çıkarmıştı. IMF, dünyada yaşanan bir dizi ekonomik çalkantı ve zorluklar nedeniyle 2023 yılına ilişkin tahminini ise küresel ekonomi için yüzde 2,9’dan yüzde 2,7’ye, Türkiye için de yüzde 3,5’ten yüzde 3,0’e çekti.

2022’de 800 milyar dolar dolayında kalacağı beklenen GSYH’nın 2023’te 867 milyar dolara yükselmesi; buna bağlı olarak bu yıl 10 bin doların altında kalacağı tahmin edilen kişi başına milli gelirin 2023’te bu düzeyi az farkla aşması hedefleniyor.

Enflasyon hedefi iddialı

2022’de hızlı bir yükseliş yaşanan enflasyonun 2023 sonunda yüzde 24,9’a indirilmesi hedefleniyor. Enflasyonda 2022 öngörüsü tutar ve 2023’ün ilk çeyreğinde ortalama aylık enflasyon yüzde 2’de kalırsa, Mart sonunda yıllık enflasyonun yüzde 40’lara inmesi mümkün olacak. Yıl sonu için öngörülen düzeye inmesi için ise 2023’te aylık ortalama enflasyonun yüzde 1,87’de kalması gerekiyor.

Dış ticaret açığında küçülme umudu

2023-2025 Orta Vadeli Program’a göre Türkiye 2023 yılında ihracatını 265 milyar dolara çıkarmayı, buna karşılık ithalatını 345 milyar dolara düşürmeyi hedefliyor. Buna göre, 2022’de 100 milyar doları aşan dış ticaretin açığının 2023’te 80 milyar dolara indirilmesi öngörülüyor.

2023’te cari açığın da 22 milyar dolarla GSYH’nin yüzde 5,9’undan yüzde 2,2’sine düşürülmesi hedefleniyor. Bu hedeflerin tutması için son aylarda ihracatta tek, ithalatta çift haneli artış seyrinin tersine dönmesi gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bütçede aslan payı faize 26 Haziran 2024
Ekonomiden daralma sinyali 25 Haziran 2024