Bütçe savaşları (ıı)

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

Amerikan Kongresi'nin kamu harcamalarında 38 milyar dolarlık kısıntı öngören anlaşmayı onaylamasının ardından, bütçe savaşlarının borçlanma limitinin arttırılmasına ilişkin ikinci raundu başladı. Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğa sahip Cumhuriyetçiler, Beyaz Saray ve Senato'dan harcamaların daha da kısılması yönünde bir taahhüt almadıkça limitin arttırılmayacağını söylüyorlar. Temsilciler Meclisi, geçtiğimiz hafta gelecek on yıllık dönemde harcamalarda 6 trilyon dolar kısıntı öngören bir tasarıyı onayladı. Obama tarafından önerilen plan ise on iki yıllık sürede 4 trilyon dolarlık bir kısıntı öngörüyordu. Kabul edilen planla yaşlı ve düşük gelir grubuna mensup kişilere yapılacak sosyal yardım ve sağlık harcamalarında azalma bekleniyor.

Borç limiti, Hazine'nin borçlanabileceği azami miktarı gösteriyor. Şu andaki borçlanma limiti 14.3 trilyon dolar. Dolayısıyla, Hazine'nin bu tutarın üzerinde borçlanması yasal olarak mümkün değil. Geçen hafta itibariyle toplam borçlar, limitin 76 milyar dolar altında bulunuyor. Toplam kamu borcu, devletin bireysel ve kurumsal yatırımcılara ve yabancı devletlere olan borçları dışında çeşitli devlet kurumlarına olan borçlarından oluşuyor. Hazine Bakanı Timothy Geithner, limitin 16 Mayıs'a kadar arttırılması gerektiğini, aksi takdirde devlet harcamalarının finansmanı için acil önlemlere ihtiyaç duyulacağını açıkladı. Geithner'i bu yönde açıklamaya iten neden, limitin bu tarihte dolacağına ilişkin endişe.

Borçlanma limiti arttırılmazsa, devlet alacaklılarına karşı yükümlülüklerini yerine getiremez, bir başka deyişle müflis duruma düşer. Devletlerin anapara ve faiz borçlarını ödeyememekten dolayı iflas etmeleri teorik olarak mümkün olsa da, bunun Rusya, Arnavutluk ve Arjantin dışında pratikte bir örneği yok. Arjantin'in 2001'in sonunda borçlarını ödeyemeyeceğini ilan etmesi, yabancı sermayenin ülkeyi terketmesine ve sermaye girişlerinin durmasına yol açmış; ülkenin borçlarını yeniden yapılandırması sonucu yatırımcılar, devlete borç olarak verdikleri her bir dolar karşılığında 30 sent almayı kabul etmek zorunda kalmışlardı. Benzer bir durumun ABD'de ortaya çıkması çok düşük bir olasılık. Dünyanın en gelişmiş sermaye piyasalarına sahip süper güç ABD'yi ne Arjantin ve Rusya ne de AB'nin borç krizi içine girmiş ülkeleri Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'le karşılaştırmak doğru olur. Fakat bu, gelişmelerden uluslar arası yatırımcıların etkilenmeyeceği anlamına da gelmiyor. Hazine Bakanlığı'nın yayınladığı rapora göre, en büyük yatırımcı Çin Merkez Bankası'nın bono satışları dördüncü ayına girdi. Ocak ayında 5.4 milyar tutarında Amerikan Hazine bonosu satan Çin, Şubat'ta 600 milyon dolarlık bir satış daha gerçekleştirdi. Amerikan Hazine bonosu ve tahvillerine yapılan toplam yatırımlarda da azalma var. Ocak ayında 46.5 milyar dolar olan yatırımlar, Şubat'da 30.6 milyar dolara geriledi. Bütçe açıkları azaltılmazsa finansmanı giderek zorlaşabilir. Açığın kontrol alınması için iki yıl süre tanıyan Standard & Poors, aksi halde ABD'nin kredi puanını düşüreceğini duyurdu.

Amerikan yönetimi ve Demokratlar borç limitinin gecikmeden arttırılması gerektiğini söylüyorlar. Konu ciddi. Kongre'nin borçlanma limitini arttırmakta gecikmesi, uluslararası yatırımcıların güvenini sarsmanın ötesinde faizleri yükselterek bütçe açığının daha da artmasına yol açar. Ayrıca, düzelmekte olan ekonomiyi yıllar sürecek yeni bir krize de sürükleyebilir. Cumhuriyetçi kanadın önde gelen politikacılarıyla bir araya gelen finans dünyasından yöneticiler bu endişeyi dile getirerek, sorunun bir an önce çözülmesini istediler.

Geçen hafta Obama iki parti arasında uzlaşmanın önemli olduğuna dikkat çekerek, harcamalarda daha çok kısıntı yapılmasına razı olduğunu açıkladı. Başkanın tutumunu yumuşatmasında, Cumhuriyetçilerin kararlılıkları kadar, açığı uzun vadede sürdürmenin imkansızlığı da etkili olmuştur. Eğer bu konuda ortaya güçlü bir irade çıkar ve açık planlandığı gibi kapatılırsa, bundan sadece ABD değil, dünya ekonomisi de olumlu yönde etkilenir. Aksi halde, yeni krizlere hazırlanalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016