Bütçe ‘başarısının’ sırrı, hızlı kur artışında
Bütçe yılın ilk 8 ayında 639 milyon TL fazla verdi. Oysa geçen yılın aynı döneminde bütçe 2.72 milyar TL açık vermişti. Bütçe, milletvekili seçim yılı olmasına rağmen fazla vermiş. İlk 8 ayda bütçe giderleri yüzde 11.83, faiz dışı bütçe giderleri ise yüzde 11.53 artmış. Vergi ve bütçe gelirlerindeki artış oranı, giderlerdeki artış oranından daha yüksek olmuş. Bütçe gelirlerindeki artış yüzde 13.13’ü, vergi gelirlerindeki artış ise yüzde 15.62’yi bulmuş.
Buraya kadar parlak bir görüntü var. Ancak biraz ayrıntıya girince manzara değişiyor.
Vergi gelirlerinin yaklaşık beşte birini oluşturan dış ticaretten alınan vergi gelirlerinde de yüzde 15.8’lik bir artış var. Oysa bu yıl ithalat, geçen yılın çok altında seyrediyor. En son açıklanan verilere göre yılın ilk 7 ayında ithalat geçen yıla göre yüzde 10.57 düştü. Geçen yıl 139.73 milyar dolar olan 7 aylık toplam ithalat, 14.77 milyar dolar azalarak 124.96 milyar dolar düzeyine indi. Buna rağmen dış ticaretten alınan dolaylı vergilerin miktarı 7 aylık dönemde yüzde 16.6 artmış.
Gerçekte ithalat düşerken, buradan alınan vergilerin artıyor olmasının nedeni kurlardaki hızlı artış. Aylık ortalama kurlara göre doların değerindeki yıllık artış, mayıstan bu yana yüzde 25’in de üzerinde seyrediyor.
Kur artışının dış ticaretten alınan vergilerde yarattığı artışı, her ay için ayrı ayrı hesaplayıp topladığımızda 8 aylık toplam etkinin 9 milyar 424 milyon TL’yi bulduğu ortaya çıkıyor. TL’nin hızlı değer kaybından doğan bu farkı çıkardığımızda bütçenin parlak görünümü de ortadan kalkıyor.
Eğer TL böyle hızlı değer yitirmeseydi, 8 aylık bütçe 639 milyon TL fazla değil 8 milyar 785 milyon TL açık verecekti. Yani bu yılki 8 aylık bütçe açığı, geçen yıla göre 6 milyar TL artmış olacaktı. Bu da bütçe açığında yüzde 223.1 artış anlamına geliyor.
Dışarıdan baktığımızda Maliye tanımlı faiz dışı bütçe fazlasında da geçen yıla göre 8.1 milyar TL ve yüzde 26.23 oranında bir artış görülüyor. Kur artışının dış ticaretten alınan vergilerde yarattığı etkiyi çıkardığımızda, faiz dışı fazlada iyileşme değil yüzde 4.25’lik bir düşüş ve 1.32 milyar liralık bir azalma olduğu görülüyor.
Vergi gelirlerinde yüzde 15.62 olan artış, kur artışının etkisini çıkardığımızda yüzde 11.57’ye iniyor. Aynı şekilde bütçe gelirlerinde yüzde 13.13 olan artış oranı da yüzde 9.80’e kadar düşüyor. Kur artışının etkisini dışarıda tuttuğumuzda hem vergi gelirlerindeki artış, hem de bütçe gelirlerindeki artış oranı, bütçe giderlerindeki yüzde 11.83’lük artış oranının gerisine düşüyor.
Bu hesaba Merkez Bankası’nın esas olarak TL’nin hızlı değer kaybı sayesinde elde ettiği karı da dahil edebiliriz. Merkez Bankası, kur artışı sayesinde 8.6 milyar TL kar elde etti. Merkez Bankası bu kar sayesinde Maliye’ye vergi olarak 1.5 milyar TL, Hazine’ye de kar payı olarak yaklaşık 5.8 milyar TL aktardı. Bunları da eklersek, şirketleri ve aileleri zora sokan hızlı kur artışından Maliye’nin oldukça fayda gördüğü anlaşılıyor.