Bursaspor servete konacak!

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR [email protected]

Bildiğiniz üzere geçen yıl Süper Ligi şampiyon bitiren Bursaspor ön eleme maçları oynamadan doğrudan Şampiyonlar Ligi'nde gruplarda mücadele edecek. Grupta yer alacak takımlar geçen cuma çekilen kuralarla belirlendi.

Buna göre Ülkemizi 2010-2011 UEFA Şampiyonlar Liginde C GRUBU'nda temsil edecek olan son şampiyon Bursaspor'un rakipleri Manchester United (İngiltere), Valencia (İspanya) ve Glasgow Ranges (İskoçya) oldu.

Bursaspor gerçekten ilk kez Şampiyonlar Ligi'ne katılıyor olmanın dezavantajlarını yaşadı ve çok güçlü bir gruba düştü. Ancak başarı da böyle geliyor. Güçlü ve elit rakiplerle oynamanın ben Bursaspor'u hem sportif hem de kulüp olarak daha da olgunlaştırıp geliştireceğini ve farklı bir birikime sahip olacağını düşünüyorum.

Gerçekten de Şampiyonlar Ligi bir zenginler ligi ve bu lige katılan her takım kendi ülkesinin ve Avrupa'nın en elit takımı.

Şampiyonlar Ligi'nde İlk grup maçları 14-15 Eylül 2010'da başlayacak ve Wembley'de 28 Mayıs 2010'da oynanacak finalle 2010/11 sezonu tamamlanmış olacak.

Şampiyonlar Ligi'nde Bursaspor ne yapar?

Bursaspor'un dördüncü kategoriden kuralara katılması doğal olarak Bursaspor'u daha güçlü rakiplere karşı mücadele etmek durumunda bırakacak. Aslında gruptaki takımlara bakıldığında Bursaspor grubun "çaylağı" konumunda. Manchester United, Valencia ve Glasgow Rangers Şampiyonlar Ligi'nin gediklilerinden. Olaya bu açıdan bakıldığında Bursaspor'un puan bile alması çok zor görünebilir. Ancak Bursaspor'un her geçen hafta yükselen grafiği ve ligimizin İspanyol ve İskoç liglerinden önce başlamış olması Bursaspor'a bazı üstünlükler de sağlıyor. Bursaspor'un daha fazla maç yapmış olması kesinlikle önemli bir avantaj.

Manchester United'dan alınacak bir puan, Valencia ve Glasgow'dan alınacak altı puan Bursaspor'u yedi puana ulaştırır ki, bu yedi puan Bursaspor'u gruptan çıkartabilir. Yani Bursaspor evinde Manchester United ile berabere kalır ve diğer iki rakibini yenerse gruptan çıkmak için önemli bir avantaj elde etmiş olur. Ancak bu yedi puan gruptan çıkmak için yetmeyebilir. Bu nedenle en azından Glasgow deplasmanından da alınacak bir puan Bursaspor'u çok büyük olasılıkla gruplardan çıkartabilir. Bursaspor bunu yapabilir. Eğer taraftarıyla birlikte tüm maçlarına ciddi konsantre olur ve daha organize oyun oynayabilirse gruplardan çıkmak hayal değil. Ancak geçen sene aynı durumu Wolfsburg yaşamış ve grupta üçüncü olarak UEFA'ya gitmişti. Bursaspor için ikinci alternatif plan da şüphesiz ki, grupta en az üçüncülüğü yakalayarak UEFA'ya gidebilmek olacak. Burada iç sahada alacağı puanlar belirleyici olacak.

Kulüp değerleri bakımından Bursaspor en küçük olanı

Şampiyonlar Ligi'nde C Grubunda mücadele edecek takımların bonservis bedelleri üzerinden değerlerine bakıldığında en düşük takım değerine sahip kulüp olarak 51.4 milyon Euro ile Bursaspor'u görüyoruz. Bunu çok doğal karşılamak gerekiyor. Tarihinde ilk kez Süper Lig şampiyonluğu kazanan bir takımın değeri bu civarlarda olabilir. Önemli olan bundan sonra ortaya konulacak sportif performansın parasal performansa dönüştürülerek takım değerinin daha da yükseltilmesi. Bursaspor ortaya koyduğu futbol ile bunu da yapabilecekmiş gibi görünüyor. Takımın oynadığı futbolun kalitesini, kulübün yönetsel ve kurumsal yapılanmasında alacağı yolla daha ileriye götürebilme olanağı ve potansiyeli Buraspor'da mevcut. Bunu başarabilirlerse neden Avrupa'nın ikinci bir O. Lyon'u olmasınlar ki!

Takım değerlerini kıyasladığımızda karşımıza 379.5 milyon Euro'luk değeriyle Avrupa devi Manchester United çıkıyor. Manchester United'ı 180.5 milyon Euro ile Valencia izlerken; Valencia'yı da 63.2 milyon Euroluk değeriyle Glasgow Rangers takip ediyor.

C Grubunda mücadele edecek kulüplerin liglerinin değerlerine bakıldığında ise Premier Lig 3.2 milyar Euro'luk değeriyle ilk sırada yer alıyor. La Liga'nın değeri ise 2.6 milyar Euro ve bizim neredeyse lig değerimizin dört katına yakın bir değeri ifade ediyor bu. Spor Toto Süper Lig'in değeri ise 753.6 milyon Euro'ya ulaşmış durumda. İskoç ligi ise 234.2 milyon Euro'luk değeriyle kendisine son sırada yer buluyor.

Parasal değerler çok gerçekçi olmasına karşın futbolda her zaman kesin doğruları da göstermez. O nedenle Bursaspor'un ve yönetiminin bu sayılara takılıp kalmaması gerekir. Önemli olan eldeki kadronun maksimum faydayı sağlayacak şekilde kullanılması ve doğru oynatılmasıdır. Bu o kadar doğrudur ki, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin parasal değerlerinin, yarısı kadar bile olmayan kulüplere elenmesi bu gerçeği tekrar göz önüne getiriyor. Ancak şunu da unutmadan söyleyelim ki, devler liginde Bursaspor'dan bu bütçe ve takım değeriyle olağanüstü işler yapmasını beklemek te hayalcilik olur. Şampiyonlar Ligi'nde gruplardan sonra yol alabilmek tamamen bütçe işi… Bu nedenle Bursaspor'un oynayacağı bu tür maçlar, Bursaspor'a sportif ve mali anlamda önemli bir birikim sağlayacaktır.

2010/11 Şampiyonlar Ligi'nde takım ve ülkelerin lig değeri (Bin Euro)

 Manchester United Valencia Glasgow Rangers Bursaspor

Takım değeri 379.550 180.550 63.225 51.450

Lig değeri 3.245.525 2.617.400 234.225 753.650

Şampiyonlar Ligi bu yıl da servet dağıtacak!

UEFA 2009/10 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nin bütçesini 1 milyar Euro'nun üzerine çıkartırken; kulüplere dağıtılacak parasal ödülü de bir önceki yıla göre %28 artırarak, 586 milyon Euro'dan 746.4 milyon Euro'ya yükseltmişti.

Bu artışın kaynağını ise, var olan genel küresel krize karşın UEFA'nın yaptığı yeni sponsorluk sözleşmeleri oluşturuyordu. Aslında kulüpler bazında sponsorluk sözleşmelerinde önemli kayıplar yaşanırken, UEFA'nın bu konuda başarılı olması gerçekten enteresan. Bunda şüphesiz ki, Şampiyonlar Ligi'nin büyük rolü var. İşte bu anlaşmalar sayesinde 2009-10 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde ve Avrupa Ligi'nde kulüplere dağıtılan gelirlerde önemli artışlar oldu.

UEFA medya merkezinin basına verdiği bilgilere göre; 2009/10 sezonu Şampiyonlar Ligi'nin toplam gelirleri ilk kez 1 milyar Euro barajını geçerek 1 milyar 90 milyon Euro'ya ulaştı. UEFA, Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden ekiplere toplam 746.49 milyon Euro  dağıttı.

UEFA bu tutarın 121.6 milyon Euro'luk kısmını kulüplere katılım payı olarak öderken, en fazla ödemeyi de 337.8 milyon Euro ile Havuz ve Pazarlama geliri olarak dağıttı. UEFA'nın geçen yıl ki parasal ödül dağıtımı aşağıdaki tabloda görülüyor.

2009/10 Şampiyonlar Ligi ödül dağıtım tablosu (Bin Euro)

Katılım payı 121.600

Maç başına bonus 105.600

Performans bonusu 76.800

Havuz ve pazarlama geliri 337.800

Gruplardan çıkma bonusu 48.000

Çeyrek final bonusu 26.400

Yarı final bonusu 16.000

Final bonusu 14.200

Toplam  746.400

Geçen yıl en fazla parayı 48.759.000 Euro ile şampiyon Inter kazandı. Inter'i 45.8 milyon Euro ile Manchester United izliyor. Final oynayan ve Inter'e kaybeden Bayern Münih'in geçen yıl ki Şampiyonlar Ligi geliri ise 44.8 milyon Euro oldu.

Geçen sene ülkemizi temsil  eden Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nden 21.1 milyon Euro kazandı. Beşiktaş'ın geçen yıl oynadığı B grubunda 3.8 Milyon Euro katılım ücreti, 3.3 milyon Euro gruptaki maçlar için aldığı toplam bonus, sportif performanstan kazandığı 1.2 milyon Euro ile havuz ve pazarlama geliri olarak ta aldığı 12.8 milyon Euro'dan oluşan toplam hasılatı 21.116.000 Euro'ya  ulaştı.

UEFA 2009/10 Şampiyonlar Ligi parasal ödül dağıtımı

Kulüpler  Ülke Toplam  (Euro)

FC Internazionale Milano  İtalya          48.759.000   

Manchester Unıted FC İngiltere          45.811.000   

FC Bayern München Almanya          44.862.000   

FC Barcelona  İspanya          39.061.000   

Arsenal FC İmgiltere          33.359.000   

Chelsea FC İngiltere          32.167.000   

FC Girondins de Bordeaux Fransa          29.740.000   

Olympique Lyonnais Fransa          29.060.000   

Liverpool FC İngiltere          28.877.000   

Olympiacos FC Yunanistan          27.694.000   

Real Madrid CF İspanya          26.825.000   

Vfl Wolfsburg Almanya          26.006.000   

Sevilla FC İspanya          24.373.000   

AC Milan  İtalya          23.766.000   

VfB Stuttgart Almanya          23.346.000   

ACF Fiorentina İtalya          22.431.000   

Juventus İtalya          21.452.000   

Besiktas JK Türkiye          21.116.000   

PFC CSKA Moskva Rusya          20.992.000   

FC Porto  Portekiz          18.734.000   

AFC Unirea Urziceni  Romanya          17.720.000   

Rangers FC ;skoçya          17.124.000   

Olympique de Marseille Fransa          16.962.000   

AZ Alkmaar Hollanda          16.278.000   

Club Atletico de Madrid  İspanya          15.079.000   

FC Rubin Kazan  Rusya          13.224.000   

FC Dynamo Kyiv Ukrayna          12.322.000   

R.Standard de Liege  Belçika          11.522.000   

FC Zürich  İsviçre          10.242.000   

APOEL FC Kıbrıs RC          10.000.000   

Debreceni VSC Macaristan            8.966.000   

Maccabi Haifa FC İsrail            8.530.000   

    

Toplam 32 Kulüp        746.400.000   

Bursaspor ne kazandı? Ne kazanacak?

Bursaspor Şampiyonlar Ligi'ne direk katılacak olması nedeniyle önemli gelirler elde edecek. Bu süreçte Bursaspor'un logolu ürün satışlarında ve diğer gelirlerinde önemli artışlar kaydedilecek. Mevcut stadyumları Şampiyonlar Ligi'ni oynamaya çok da müsait olmadığı için stadyumda acil renovasyona gidilmek zorunda ya da bu maçları Olimpiyat stadında oynamak durumunda kalacaklar. Olimpiyat stadının artı ve eksilerini Galatasaray örneğinden bildiğimiz için şüphesiz Bursaspor yöneticileri bunu göz önünde bulunduracaklardır. Ancak Olimpiyat stadının en önemli avantajı maç günü geliri elde etmede Bursaspor'a önemli kazançlar sağlayabilir.

Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi'nden olası kazançları toplamı 30 Milyon Euro'ya ulaşabilir

Bursaspor Yıllık Gelirinin üzerinde bir paraya sahip olabilecek. Bu gelir artışı, Türk takımlarına da yarayacak. Özellikle Şampiyonlar Ligi'ndeki tek Türk takımı olmanın avantajını Bursaspor iyi kullanabilirse ciddi gelir rakamlarına ulaşabilme olasılığının yüksek olduğunu yukarıda sizlerle paylaştık. Yeşil-Beyazlılar, daha şimdiden 3.8 milyon euro katılım payı ile 3.3 milyon maç primini hak etmiş durumdalar. Yani Bursaspor hiçbir maçını kazanamasa bile 7.1 milyon euroyu kasasına indirecek.  Eğer 2 galibiyet 2 beraberlik alıp üst tura çıkarlarsa, alacakları para toplam 12.5 milyon euroya ulaşacak. Buna yaklaşık 10 milyon euro olması beklenen medya payını da eklediğimizde Bursaspor'un kazancı yaklaşık 22.5 milyon euroya ulaşıyor ki, bu tutar Bursaspor'un bir yıllık gelirinin üzerinde bir tutarı ifade ediyor. Bu kazançlarını aşağıda sizlerle paylaşıyoruz.

1.UEFA'dan gelecek Tutarlar (Tahmini 22,3Milyon Euro)

·Şampiyonlar Ligi gruplara katılım geliri: 3.8 milyon Euro,

·Maç başına otomatikman alacağı 3.3 Milyon Euro,

·Sportif Performans ödülü (Bu Bursaspor'un grupta alacağı sonuçlara bağlı olarak değişecektir. Bu yıl UEFA gruplarda galibiyete 800 bin, beraberliğe de 400 bin Euro ödeyecek. Bizim tahminimiz Bursaspor'un 2 galibiyet 2 beraberlik ile  2 ila 2.4 milyon Euro civarında bir gelire ulaşacağını düşünüyoruz.)

·Havuz ve pazarlama geliri 12.8 Milyon Euro

2.Şampiyonlar Ligi maç günü gelirleri (tahmini 5.5 milyon)

·Bilet geliri 750 bin -1 milyon Euro arası (içeride oynanacak 3 maç bilet satış geliri)

·Logolu ürün satışı  1-1.5 milyon Euro,

·Yeni sponsorluk geliri 2-3 milyon Euro

 Yukarıdaki varsayımsal hesaplamalarımıza göre Şampiyonlar Ligi'nin Bursaspor'a sağlayacağı ilave katma değer  UEFA'dan gelecek yaklaşık 22,3 milyon Euro ile maç günü gelirleri tahmini 5.5 milyon Euro olmak üzere toplam 27.8 milyon Euro'ya ulaşabilecek. Bu gelire ayrıca oynanacak maçların dışsallığını da eklediğimizde tutar Bursa ekonomisine daha fazla olabilecektir. Takımların taraftarlarından Bursa'ya gelecek olanların konaklama, yeme-içme, turizm, ulaşım, hediyelik eşya vb. gibi harcamaları toplamı da Bursa ekonomisine bir katkı sağlayacak.

Bursaspor'un parasal kazancının yanı sıra kulübün Bursa'nın ismini de Avrupa'da tanıtacak/duyuracak olması Bursa'ya daha fazla katma değer sağlayabilecektir.

Bursaspor'un geçen seneki Süper Lig gelirlerini de dikkate aldığımızda toplam kazancı 40 milyon euro'ya kadar yükselebilir.

Şampiyonlar Ligi'nde Bursaspor'un gruptan çıkılması halinde sadece sportif performans değil, aynı zamanda takımın repütasyonu da artacak. Başta sponsorluk gelirleri olmak üzere önemli gelirler elde edebilir. Bu durumda Bursaspor'un toplam gelirleri 40-45 milyon Euro'ya kadar çıkması kuvvetle muhtemeldir.

Bursaspor ikinci bir Olympique Lyonnais (O.Lyon) olabilir mi?

Son on yılda yedi kez Fransız Ligi'nde şampiyon olan ve 2001'den beri dokuz yıldır fırtına gibi esen bir takım var Fransız liginde. Hem oynadığı futbol keyif veriyor hem de performansı. Son yedi yılın şampiyonundan, Olympique Lyonnais'ten söz ediyoruz. Son dokuz yılda Şampiyonlar Ligi'nde 3 kez çeyrek ve bir kez de yarı final oynadılar. Kulübün sıra dışı hikayesini bu sütunlarda "Sıradışı bir kulüp ve sıradışı bir başkanın hikayesi- Olympique Lyonnais" başlığıyla daha önceden yayınlamıştık. Bu hikayeyi okuduğunuzda, sıradan bir kulübün nasıl sıra dışı bir kulüp haline geldiğini göreceksiniz. Bu çok ilginç bir hikaye aslında. Bu bağlamda Bursaspor ile de örtüşen yönler buluyorum bu hikaye de. Buradan Türk futbol kulüplerinin ve yönetimlerinin alacağı çok önemli dersler bulunuyor. En son Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale çıktılar. Statları sürekli dolu oynuyorlar. On yılda gelirlerini 2 milyon Euro'dan 211.6 milyon Euro'ya çıkarttılar…

Geçen yılı Avrupa'da çoğu kulübün ulaşamayacağı rekor bir karla 27.1 milyon Euro karla kapattılar.  Bunlar artık O.Lyon için kanıksanmış şeyler Fransa'da. En güçlü rakipleri de onları şimdi Lig'de ikinci sıradan takip ediyor, diğer alanlarda da olduğu gibi.  O.Lyon'un gerçekten sıradan bir takım olarak karşımıza çıktığı yıllarda, bu denli başarılı olabileceğini kimse kestiremezdi belki ama bir kişi vardı ki onun hedefleri daha o zamanlardan çok farklıydı. O.Lyon'u Avrupa'nın en zengin ve en başarılı kulüplerinden birisi yapmayı kafasına koymuş birisi. Başkan'dan yani Jean-Michel Aulas'dan söz ediyoruz. Yaşam O.Lyon için rutin bir şekilde devam ederken, bay Aulas'ın 1987'de kulübün başına geçmesiyle her şey (birden olmasa da) zaman içinde sanki bir sihirli değnek dokunmuşçasına değişmeye başladı ve ortaya her yıl Şampiyonlar Ligi'ne giren, 200 milyon Euroluk gelire sahip, yedi yıl  şampiyonluğu kimseye kaptırmayan bir takım çıktı.  O.Lyon'u başarıya götüren bu süreç nasıl çalıştı ve ne tür stratejiler uygulandı bunları incelemek gerekiyor. Her yıl Deloitte'un zenginler ligine giren, yüz milyonluk bütçe ve gelire sahip bu takımın, kulübün başarısının arka planında doğru yönetim stratejilerinin uygulandığını görüyoruz. Doğru ve yerinde yönetsel stratejilerin yaşama geçirilmesi, sportif ve mali performansın nerelere ulaşabileceğini göstermesi bakımından O.Lyon incelenmeye değer bir model…O.Lyon belki de bu alanda en mütevazı ve başarılı örneklerden birisi olarak karşımızda duruyor. (Bu konuda bakınız www.futbolekonomi.com ve Futbol Ekonomisi, Tuğrul AKŞAR, Kutlu Merih, Literatür yayınları)

Şampiyonlar Ligi adeta bir zenginler ligi

1992'de Şampiyon Kulüpler Kupası, UEFA tarafından Şampiyonlar Ligi'ne dönüştürüldüğünde, hiç kimse Şampiyonlar Ligi'nin bugünkü gelişim düzeyine ulaşabileceğini tahmin edemezdi.  Bu dönüşüm hareketi aslında UEFA açısından o yıllarda bir zorunluluktu. Bir yandan giderek parasallaşan ve endüstriye dönüşen futbol ile bu etkinliğin yarattığı parasal gelirden daha az pay alan kulüplerin alternatif arayışlar içine girmeleri, UEFA'yı ciddi bir format ve yapısal değişikliğe itti. Artık Şampiyon Kulüpler Kupası bu haliyle devam edemezdi. Futbolun parasallaşan yeni yüzü Endüstriyel Futbol, bu dönüşümü bir zorunluluk olarak UEFA'nın önüne koymuş durumdaydı. Çünkü o yıllarda UEFA'ya karşıt durumda olan bazı yerel platformlar da yavaş yavaş filizlenmeye başlamıştı. Bu gelişim zamanla UEFA'yı tehdit edebilecek boyutlara ulaşabilirdi. Bunun önünü kesebilmenin yolu böylesi bir dönüşümü zorunlu kılıyordu. Nitekim bu alternatif oluşum daha sonra kendisini 2000 yılında somutlaştırarak adını G14 olarak duyurdu. İşte bu ahval ve şerait içinde UEFA yeni bir format ve daha fazla parasal ödül ile hem kendi yerini sağlamlaştırdı, hem de bu gösteri endüstrisi içinde olması gereken tüm kulüpleri bir arada tutma başarısı gösterebildi. UEFA'nın parasal ödülü bu kadar yükseltmesi bir lütuf olarak ta görülmemeli. Kulüplerin bu organizasyondan kazandıkları tutarların yetersizliği, onları bir arayışa itince, UEFA' da altın yumurtlayan tavuğu kaybetmemek için kesenin ağzını açmak durumunda kaldı. İsterseniz Şampiyonlar Ligi'nde parasal ödül olarak dağıtılan gelirlerin gelişimine bir bakalım.

Şampiyonlar Ligi Parasal Ödül Gelişimi (1992/93-2010/11)

 Kulüplere Kulüp

 dağıtılan başına

 toplam düşen tutar

Sezonlar milyon Euro milyon Euro

1992-93 38 1.19

1993-94 55 1.72

1994-95 130 4.06

1995-96 142 4.44

1996-97 142 4.44

1997-98 209 6.53

1998-99 313 9.78

1999-00 315 9.84

2000-01 315 9.84

2001-02 339 10.59

2002-03 410 12.81

2003-04 414 12.94

2004-05 420 13.13

2005-06 437 13.66

2006-07 550 17.19

2007-08 585 18.28

2008-09 585 18.28

2009-10 751 23.47

2010/11 750 23.44

Toplam 6.900 215.6

Yukarıdaki tablodan da net olarak görülebileceği üzere, 1992/93 sezonunda 38 milyon Euroluk bir gelir, kulüplere dağıtılırken, bu tutar bir sonraki yıl 55 ve daha sonraki yıl da 130 milyon Euro'ya çıktı. Doğal olarak Şampiyonlar Ligi'nin yeni bir organizasyon olması, başlangıçta dağıtılan parasal ödülün de düşük olmasına neden oldu. Ancak UEFA'nın biraz da elini sıkı tutmasının da bu işte önemli rolü vardı. 

UEFA Şampiyonlar Ligi'nin kurulmasından bu yana geçen 18 senede toplam 6.9 milyar Euro tutarında bir parayı kulüplere dağıtmış durumda. Bu gerçekten çok önemli bir tutarı ifade ediyor.

Yukarıdaki tablo bize gelirin geometrik bir hızda yıllar itibariyle nasıl arttığını somut olarak ortaya koyuyor.  Bugün UEFA'nın parasal geliri 17 sezonda tam 18,7 kat artırıp 751 milyon Euroya yükseltmesine karşın, bu turnuvadan kazandıklarını az bulan Arsen Venger gibi futbol adamları da bulunuyor.

Sonuç

Türk futbol tarihinde Süper Lig'de ilk kez şampiyon olan Bursaspor, artık bundan sonra para kazanma dönemine giriyor. Yeşil sahalarda kazandığı başarıyı mali başarıya dönüştürdüğü sürece rekabet gücünü artırabilecek ve takımın değeri yükselecek. Bu aynı zamanda taraftar tabanının yaygınlaşması, taraftar tüketicinin de daha fazla para harcaması anlamına geliyor. Bu bağlamda Bursaspor kurumsal yönetimini buna göre oluşturmalı gelirlerini salt başarıya değil, büyük takımlarda olduğu gibi daha geniş taraftar tabanına yayarak sürekli kılmalıdır. Bursaspor ortaya koyacağı performans ve kulüp yapılanmasında atacağı kurumsal adımlarla Avrupa'nın ikinci bir O.Lyon'u olabilir. Bunun gerçekleşmesi Türk futbolu adına da büyük bir başarı olur. Ümit eder ve dilerim ki, Bursaspor bu sene bu beklentinin ilk adımını atar. Bursaspor'a 2010/11 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde üstün başarılar diliyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar