Bürokrasi otobanında Roma’ya çıkan yollar
İtalyan üniversitelerinden kabul alıp vize alamayan Türk öğrencilerinin isyanı, günlerdir medya gündeminde. Hatta o kadar büyük gürültü koptu ki, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani da lütfedip konuşmuş, “Birçok konsolosluk, vize talepleriyle dolup taşıyor ve istenileni her zaman hızla yerine getiremiyor ama Türk öğrencilerin İtalya’da okumak istemeleri konusunda kesinlikle engel yok” diye tuhaf bir açıklama yapmış.
İtalya’ya artan ilginin birkaç nedeni var: Pek çok Batı Avrupa ülkesi ile kıyaslandığında okullar ve yaşam maliyeti genelde daha ucuz. Kabul almak nispeten kolay. Moda ve mimarlık dahil bazı bölümlerin yüksek prestiji var. Bunların üstüne ‘İtalyan yaşam tarzının dayanılmaz cazibesi’ de tacın zümrüdü diye oturunca tablo tamamlanıyor.
Eh işte bu yüzden 2023’te İtalya, eğitim amacıyla verilen oturma izinlerinde yüzde 9,4 artışla 27 bini aşmış, 2013 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. İtalyan İstatistik Kurumu’nun (Istat) raporuna göre, İranlı öğrenciler 4 bin 209 izinle başı çekti.
Onları Çin (3 bin 779), Türkiye (2 bin 74), Hindistan (Bin 785), Rusya (Bin 241) ve ABD (Bin 91) izledi. Yabancı öğrencilerin gözde şehirleri Roma ve Milano. Elbette kabul alıp vize alamayan ve İtalya’ya gidemeyen Türk öğrenciler öfkeli, kırgın. Ama doğrusu İtalya’ya, özellikle Roma’ya kapağı atmayı başaranların hali de pek parlak değil. Çünkü 2024-25, muhtemelen Roma’da öğrenci olmak için en kötü zaman. Neden mi?
2025, ‘Jübile Yılı”
Birçok öğrencinin Roma’ya vardıklarında idrak ettikleri şok şu: 2025, Katolikler için özel bir yıl, çünkü Roma’da ‘Kutsal Yıl’ veya daha yaygın deyimle ‘Jübile Yılı’ olarak kutlanacak. Bu neyin jübilesi? Efendim, Vatikan her 25 yılda bir “ruhsal yenilenme ve kutsal af yılı” ilan ediyor. Bu yıl boyunca, dünyanın her köşesinden milyonlarca hacı Roma’ya geliyor, müminlere “günahların affedilmesi ve ruhsal yüklerden arınma konusunda özel-cazip fırsatlar sunuluyor”. Roma’da ticari hayat coşuyor, küpler doluyor. İlk Jübile Yılı, Papa Boniface VIII tarafından 1300 yılında ilan edilmiş, bugüne dek gelenek sürmüş.
Ağustosta en son ayak bastığımda Roma’nın merkezi şantiyeye dönmüştü. Kadim şehre yolu düşenin görmesi farz olan Piazza Navona’daki Bernini’nin ünlü Dört Nehir Çeşmesi dahil, pek çok anıt restorasyon için plastik paketlerin altında kaybolmuştu. 2025’e yetişmesi gereken pek çok proje için ‘İtalyan hızında’ da olsa gayretli bir seferberlik vardı, delik deşikti ortalık.
‘Günah keçisi’ oldular
Tüm olanları, gariban talebelere nasıl mı bağlayacağım? Çünkü Roma’da seneye Katoliklerin kurtulacağı bütün günahların üzerlerine yıkıldığı ‘1 numaralı’ günah keçisi kitle, sanırım üniversite öğrencileri oldu!
Roma’ya akacak milyonlara evlerini günlük kiraya verip hem sevap hem servet kazanmak isteyen uyanık mülk sahipleri, artık çulsuz üniversite öğrencilerine ev vermez oldu. Geçen yıl 500-600 euroya giden köpek kulübesinden hallice daireler, bu sonbaharda en az bin-bin 200 eurodan okutuldu. Ki onu da bulabilen azdı. Roma’ya trenle bir saat mesafede oda bulabilen haline şükretti. Hatta vizesini alıp Roma’ya gelen, ama kalacak yer bulamadığı için geri dönen hayli öğrenci olduğu yazılıp çizildi.
Öğrenim haklarını kaybedecekler
Şimdi İtalya’da okuma hakkı elde eden Türkiye’den yaklaşık bin üniversite öğrencisine vize engeli çıkarıldığı gerekçesiyle protesto gösterileri yapılıyor. 30 Kasım’a kadar vize alamayanların öğrenim haklarını kaybedecekleri haykırılıyor. İşiten olursa.
Öbür yandan bu ilk engeli aşıp İtalya’ya kapağı atanlar da dersi müfredatı bir yana, konaklamadan oturma iznine kadar, bin türlü dertlerle boğuşuyor orada. Kalacak yer bulan şanslılar, şimdi oturma izni kartlarını alabilmek için asgari altı ay ‘parmak izi randevusu’ bekliyor. O engeli de aşıp eline oturma izni kartını bir yıl içinde alabilen, kendini şanslı sayıyor. O kartı alanla da zaten bir yıl olan sürenin neredeyse dolduğunu, bu kez yenisi için başvurarak aynı dolap beygiri koşusuna tekrar başlamak gerektiğini anlıyor. Bütün yollar Roma’ya, kilit olmuş ‘bürokrasi otobanı’ndan çıkıyor. ‘Dolce vita’ kolay mı sandınız?