Burkina Faso’nun kaderi değişebilecek mi?
Sputnik Radyo’da Ali Çağatay’ın neredeyse her gün “kahraman” olarak nitelediği “İbrahim Traore” dikkatimi çekti. Çağatay ismi ilk verdiğinde bir an Türkiye’deki futbolculardan biri mi? sorusu kafamda oluştu. Hatta kendisinin siyasi bir göndermeyi futbol üzerinden yaptığını düşündüm. Keza bu aralar fazlasıyla futbol konuştuğuna şahit oluyoruz.
Sonrasındaki anlatımlarıyla bizim yanlış anlamamız da giderilmiş oldu. Ali Çağatay’ın bahsettiği kişi Burkino Faso’nun darbe içinde darbe yapan ve dünyanın en genç cumhurbaşkanı olan Yüzbaşı İbrahim Traore’ydi. Traore, Eylül 2022’de yaptığı darbeyle, Ocak 2022’de yine darbeyle başa geçen Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’yı devirmişti. Cumhurbaşkanı olduğunda 34 yaşındaydı ki bu durum Afrika’nın ortalama lider yaşı olan 63 ile büyük bir tezat oluşturuyor.
Batı Afrika’da Sahel kuşağında yer alan 22 milyon nüfuslu Burkina Faso, 2015’ten bu yana ülkede faaliyet gösteren El Kaide ve IŞİD’e bağlı köktenci gruplarla mücadele ediyor. Bu gruplar ve Burkino Faso ordusu arasındaki şiddetli çatışmalar sonucunda bugüne kadar 20 bin kişi hayatını kaybederken 2 milyona yakın kişi ise yerinden edildi.
Fransa Afrika’da kaybediyor
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, “Afrikalı liderlerin, Fransa’ya teşekkür etmeyi unuttukları” yönündeki ifadesine cevap veren Traore, “Fransa bugün atalarımız sayesinde var. Bize dua etmeliler” dedi.
Traore’nin ilk icraatı kendini Afrika’nın hala efendisi zanneden Fransa’ya karşı oldu. Traore ilk olarak Burkina Faso’da Fransız medyasını yasakladı. Burkino Faso, Ocak 2023’te, Fransa ile askeri iş birliği anlaşmasını feshetti ve Fransız askerlerine ülkeden ayrılmaları için bir ay süre tanıdı.
Bu kararın ardından Burkina Faso ordusu, radikal dinci gruplarla mücadele için oluşturulan Sabre Operasyonu’nda görev yapan 400 Fransız askerinin tamamının ülkeden ayrıldığını duyurdu. Bu operasyon, Fransa’da Fransız toprakları dışındaki en uzun süreli ve en önemli özel harekât operasyonu olarak değerlendiriliyordu.
Burkina Faso, Fransa’dan sonra kendine köktenci gruplarla savaşmak için yeni ortaklar aradı. Traore, son dönemlerde özellikle Rusya ve Türkiye ile yakın bir ortaklık kurma gayreti içerisinde.
Neden farklı bir lider
Traore Afrika gerçeğini kavramış genç bir lider; “Benim neslim şunu anlamıyor: Bu kadar zenginliğe sahip Afrika bugün nasıl olur da dünyanın en fakir kıtası oluyor? Ve neden Afrikalı liderler dilenmek için dünyayı dolaşıyor. Afrika’nın Batı rejimlerine kölelik dönemi sona erdi ve tam bağımsızlık savaşı başladı. Halkımıza zafer. Ya vatan ya ölüm.”
Bu bakış açısı Traore’yi devrimci hale getiriyor. Yalnızca kendi ülkesi için değil, belki de tüm Afrika kıtası için... Traore’nin yaptıklarında yukarıda verdiğim ifadesinin yansımalarını görüyoruz.
Traore, Bakanların ve parlamenterlerin maaşlarını %30 azaltırken işçi maaşlarına %50 zam yaptı. Kendisi başkanlık maaşını reddederek asker maaşı almaya devam edeceğini açıkladı.
Traore iki altın madenini millileştirdi ve Avrupa’ya ham altın ihracatını durdurdu. Kanadalı altın aramaları yapan şirketi sömürgecilik yaptığı gerekçesi ile kovdu. 200 ton altınlarına ise el koydu. Bunun yerine, yıllık 150 ton altın işlemesi beklenen ulusal bir rafineri açtı.
Traore, cesur bir siyasi kararla IMF, Dünya Bankası’ndan gelen kredileri reddetti. Bu örgütlere ve Batılı ülkelere olan tüm borçları ödeyerek bir başka dev adım daha attı. Bu bir mali karar değil, aynı zamanda sıklıkla eleştirilen Bretton Woods kurumlarının zincirlerinden kurtulma kararlılığıdır. Yani ekonomik bağımsızlığa ilk adımdır.
Üretimi artırmak ve kırsalı desteklemek için tarıma öncelik verdi ve tarım aletlerini ücretsiz dağıttı. Hükümet ülkedeki ikinci pamuk işleme tesisini açtı. Pamuk üreticilerine yardımcı olmak için “Ulusal El Sanatları Pamuk İşleme Destek Merkezi” kuruldu. Ülkede ilk kez kurulan iki domates işleme tesisiyle domates üretimi iki yılda 315.000 metrik tondan 360.000 metrik tona çıkarıldı. Benzer şekilde, pirinç üretimi 2022›de 280.000 metrik tondan 2024›te 326.000 metrik tona, darı üretimi 907.000 metrik tondan 1,1 milyon metrik tona yükseldi. Yıllık 1 milyon yolcu kapasitesine sahip Ouagadougou-Donsin Havaalanı inşa edildi. Tüm bunların karşılığı olarak, Traore’nin iki yıllık görev süresi içinde, ülkenin GSYİH’si 18,8 milyar dolardan 22,1 milyar dolara çıktı.
Afrobarometer’in Burkina Faso’da yaptığı saha çalışmasında Traore’nin halkın desteğini aldığı görülüyor. Burkina Faso’da her üç kişiden ikisi (%66) mevcut askeri yönetimi kabul ediyor ki bu oran 2012’de %24’tü.
Traore sıra dışı bir figür olarak görülmemeli. Yaptıkları ülkesi adına olması gereken ama çok geciken politikalar. Şimdilik izlediği politikalar Ali Çağatay’ın deyimiyle onu “kahraman” yapabilir. Ancak Afrika›nın siyasi sahnesinde böyle karizmatik bir figürün ortaya çıkması ilk değil. Birçok devrimci lider benzer başlangıçlar yapmış ancak daha sonra güç zehirlenmesiyle halklarının celladı haline gelmişlerdir. Umarım Traore bu sapmayla karşılaşmaz. Tabii bir de Batı’nın onun için düşündükleri var. Onlardan da korunmayı başaraması gerekecek.