Burası Türkiye: Müteşebbis geliri emekli maaşlarından az
Gelir dağılımındaki dengesizlik ekonomik ve sosyal açıdan Türkiye’nin en derin yaralarıdan birisi. Türkiye OECD içinde gelir dağılımı en bozuk ülkeler arasında yer alıyor. Gelir dağılımına ilişkin verileri incelediğinizde, sadece genel olarak zengin-yoksul uçurumu alanında değil birçok alanda dengesizlikler ve çarpıklıklarla karşılaşıyorsunuz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hanelerin gelir kaynaklarına göre eşdeğer fert gelirine göre gelir dağılımına ilişkin verilerini inceledimizde karşımıza bir dizi çarpıcı sonuç ortaya çıkıyor:
• Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirinin yüzde 49’unu maaş ve ücretler oluşturuyor. 14.553 TL olan ortalama eşdeğer fert gelirinin 7.144 lirası maaş ve ücretlerden geliyor. Nüfusun ezici çoğunluğunun ücretlilerden oluşması nedeniyle bu normal bir durum.
• Anormal olan müteşebbis gelirlerinin payının, emekli ve dul-yetim aylıklarından bile düşük olması. Eşdeğer hanehalkı fert gelirleri içinde emekli ve dul-yetim aylıklarının payı yüzde 18.71 iken, müteşebbis gelirinin payı yüzde 18.51. Buna göre müteşebbislerimizin toplam kazançları, emeklilere ödenen aylıklar kadar bile etmiyor.
• Bunda emeklilerin sayısının müteşebbislerden fazla olması bir etken. Ancak yine de ülkedeki bütün müteşebbislerin, emekli aylıkları kadar bile kazanç elde edememiş olmaları büyük çelişki. Bu çelişkinin bir yanını kayıt dışılık, diğer yanını ise ekonomideki verimsizlik açıklıyor.
• Üstelik bu çarpık durum, yıldan yıla artıyor. Emekli ve dul-yetim aylıklarının payı bir yılda 0.49 puan artarken, müteşebbis gelirinin payı 1.1 puan azalmış. Müteşebbis gelirinin payı 2007-14 arasında 4.71 puanlık bir düşüşle yüzde 23.22’den yüzde 18.51’e inmiş. Buna karşın emekli ve dul-yetim aylıklarının payı 1.67 puanlık bir artışla yüzde 17.04’ten yüzde 18.71’e çıkmış.
• 2007-14 arasında eşdeğer ortalama fert gelirinde 6.503 liralık bir artış olmuş. Bunun 1.351 lirası emekli aylıklarında meydana gelirken, müteşebbis gelirindeki artış 824 lirada kalmış. Aynı dönemde emekli aylıkları kalemi yüzde 80.2 artarken, müteşebbis geliri yüzde 43.9 artabilmiş.
• Bir diğer çarpık durum da gelir türlerinin gelir gruplarına dağılımındaki eşitsizlikte ortaya çıkıyor. İzafi kira dışlanarak yapılan gelir hesabına göre en zengin yüzde 20’nin eşdeğer fert geliri, en yoksulun 9.73 katı. Bu fark ücret ve maaşlarda 15.11 kata çıkıyor. Müteşebbis gelirinde 11.11 kat olan fark, rantiye geliri alanında en yüksek düzeye çıkıyor. Menkul kıymet gelirlerinde fark 16.62, gayrı menkul gelirlerinde ise 42.02 düzeyini buluyor.
• Emekli aylıklarında da zengin ile yoksul arasında 12.92 katlık bir uçurum var. En yoksul yüzde 20 emekli maaşlarından yüzde 3.13 pay alırken, en zengin yüzde 40.4 pay alıyor. Bu oran, nüfusun en yoksul kesininin sosyal güvenlikten yoksun olduğunu ortaya koyuyor.
• Sosyal yardımlar alanında ise traji-komik bir durumla karşı karşıyayız. Esası yoksullara dönük diğer sosyal transferler kaleminde, en zenginler de en yoksulların yüzde 70’i kadar paya sahip. Bu kalemde en yoksul yüzde 25.21 pay alırken, en zengin de yüzde 17.71 gibi ciddi bir pay alıyor. Yani zengin ile yoksul arasındaki dengenin en iyi sağlandığı yer yoksul yardımları oluyor.