Burak Küntay: Sanayi 4.0 için önce eğitim 5.0’da olmamız gerekir...
Doçent Burak Küntay, "Dönemsel olarak Türkiye’nin geleceği için farklı konular öne çıkıyor. Enver Yücel bir konuşmasında, ‘Endüstri 4.0 olabilmemiz için eğitimde 5.0 olmamız lazım’ dedi. Bu, Türkiye’nin geleceğini kucaklamak için gerekenin ne olduğunun reçetesi” diyerek eğitimi başarı öyküsünün odağına koyuyor.
Küntay, eğitimle ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor:
“Savunma sanayisinden, telekomünikasyona, tekstilden otomotive, bilişimden sanata, aslında Türkiye’nin patlama potansiyeli olan bütün sektörlerin alt yapısını sağlayacak en önemli nokta, hiç şüphesiz ki doğru ve kalifiye eğitimdir.
Eğitimden kastımız ise sadece lisans, yüksek lisans ya da doktora değil... Belki de okul öncesinden başlayan, ortaokul ve lisede sadece bir sonraki aşamaya geçmek için öğrencilerin ömürlerini sınava adadığı, hayatlarının en büyük kriteri üç beş tane sınav olduğu bir sistem dışında, diploma almayı değil mesleki yeterliliği hedefleyen bir sistemdir. Meslek okulları ve meslek liselerinin geliştirilmesiyle birlikte sadece beyaz yakaya değil mavi yakaya da birey hazırlayan bir eğitim sistemi zaruridir. Herkesin aynı kulvarda koştuğu bir yarıştan ziyade, farklı kulvarlara dağıldığı ve birlikte çalışarak kolektif başarıyı hedefleyecek bir eğitim sistemi geleceğin en büyük yatırımı olacaktır.
Böyle bir yükseliş için gereken sistemi kısaca özetlemem gerekirse; üniversitelerin mesleklere hazırlık için sektörlerle daha entegre eğitimler verdiği, yüksek okul bitiren öğrencilerin diplomalarını aldığı an itibariyle sektör tecrübelerinin bir-iki yıl olduğu ve tüm mezunların Türkiye’nin gelişiminde rol aldığı bir sisteme geçiş şarttır.
Eğitim 5.0 yapmak sadece alıştığımız düzende hoca, öğrenci, lojistik ya da kullanılan envanter kalitesini artırmakla bitmez. Topyekun bir eğitim devrimiyle, eğitime bakış felsefesini kökten değiştirmek, Türkiye’nin geleceğine dair önünü açacak en büyük atılım olacaktır.
Teorik bilgilerin zaruri olduğu eğitim anlayışımızda bir o kadar da önemli olan pratik ve saha eğitimleri, eğitim hayatın her alanına muhakkak entegre edilmelidir. Yeni eğitim bakışıyla bir ürünü önce hayal edecek, sonra dizayn edecek ve ardından imal edecek, telif hakkını alacak, pazarlayacak satacak uygulayacak ve bunu sürdürülebilirliğini sağlayacak kimselerin yetişmesi önemlidir.. Çok yönlü eğitimin Türkiye’ye katacakları ve bu yetişmiş kadroların ülkeyi çıkaracakları nokta asla ve asla küçümsenemez.
Eğitim sistemindeki büyük yenilenme yukarıda tarif ettiğimizle sınırlı değildir. Artık başlı başına bir iktisatçı, hukukçu, mühendis, iletişimci ya da işletmeci olmak gelişen sektörlerin yeni dünya ile rekabetinde yetersiz kalmaktadır. Eğitim sistemindeki büyük değişimle yapılması gereken, disiplinler arası eğitimi teşvik ederek, eğitim yelpazesini geliştirerek bireylerin farklı alanların uzmanı olarak iş yaşamına katılmasını sağlayacak bir alt yapı oluşturulmalıdır.
Dünyada her ülkenin birçok farklı sektörde rekabet ettiği küresel ekonomi içerisinde eğer Türkiye en büyük olacaksa, bu mücadeleyi ancak en az hayalleri kadar büyük, rekabetçi, farklı disiplinler arası bakış açısına sahip, ürününü A’dan Z’ye yönetme ve var etme becerisindeki kimselerle kazanabilir. Türkiye dünyanın önemli ekonomilerinden biri haline gelecekse o zaman farkı alanlarda yapacağı bu devrim ve mücadelerini farklı bakış açılarına, farklı üretim algılarına ve bunların yönetimine sahip yetişmiş kalifiye elemanlarla yakalayabilir."
Burak Küntay eğitimi odağına koyarak önerdiği modelde, ekonomimizi güçlü kılacak iyi eğitilmiş, farklı disiplinlere hakim kalifiye eleman ihtiyacının önemine değiniyor.
Birinci sayfa özeti: Doçent Burak Küntay farkındalık yaratacak başarı öykümüzü eğitim ile temellendirmemiz gereğinin altını çiziyor. Ekonomide dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmanın önemli koşulunun eğitim olduğunu belirtiyor.