Buluta Buyrun
1995 yılında Keanu Reeves'in başrolünde olduğu Johnny Mnemonic filminin, benim için harika bir bilimkurgu olmasının ötesinde çok daha farklı bir anlamı vardır. IT dünyası hakkında yazılmış ilk makalem, bu film için geliştirilmiş tanıtıcı CD-ROM ile alakalıdır ve dönemin en saygın bilgisayar dergilerinin birinde yayınlanmıştı. Aradan geçen 15 sene sonrasında bugün benim için çok daha anlamlı. Dünya gazetesinde teknoloji köşesi yazmaya başlamak, meslek hayatımdaki önemli mihenklerden biridir ancak ne yazık ki ilk köşemin içeriği, satır başında romantik anıdan biraz uzak olacak. Sebepleri çok ama birincisi bu aralar harika bir köşe yazısının konusunu oluşturacak kalitede bilimkurgu filmler yapılmıyor. İkincisi ise anlatacak çok daha önemli şeylerimiz var.
IT dünyasındakiler isim takmaya bayılırlar. Üstelik bunlar ekonomi dünyasındaki gibi kelimelerinde baş harflerinden oluşan kısaltmalar da değildir. Misal verelim, eğer ki küçük ve orta ölçekli işletmeler için bir kısaltma aranacak olsa biz bunlara "Kuluçka" derdik. Aradan iki yıl geçince bu ismin şartlara uymadığını düşünür "Kuluçka 2.0" gibi daha enteresan hale getiririz. Terimler zengini IT işte bu yüzden kimileri ile için korkutucu hale gelebilir. Cloud Computing ya da Türkçe haliyle Bulut Bilişim'de bu karmaşanın öğelerinden biri. İşin aslı ise o kadar karmaşık değil. Ve çoğu zaman hayat kurtarıcı olabilir.
Kısa bir örnek ile açıklayalım. Küçük bir işletmenin verileri genelde kişisel bilgisayarlar üzerinde tutulur. Örneğin muhasebecinin bilgisayarı kurum için kritik olan her türlü belge ve bilgiye sahiptir. Ancak bu bilgisayarın arızalanması ya da daha kötüsü çalınması, bir felaket anlamına gelebilir. Bulut Bilişim ile vurgulanmak istenen, tüm verilerin ve hatta uygulamaların internette güvenli bir yerde barındırılmasıdır. Üstelik bu inisiyatif, bir ev bilgisayarından tutun da çok uluslu bir şirketin tüm altyapısına kadar her ölçekte uygulanabilir.
Verileriniz ve onları okuyacak olan uygulamalar internette olduğunda bir dizi faydaya kavuşursunuz. Mesela bu verilere internetin olduğu her ortamdan, üstelik her cihaz ile erişebilirsiniz. Verilerinizin kaybolması riski ile yaşamazsınız çünkü size bu servisi verenler yedekleme işini de üstlenmiş olurlar. Yeni yazılım kurulumu, güncel teknolojileri takip etme derdi ile uğraşmazsınız çünkü servis sağlayıcılar (elbette bir ücret karşılığında) en güncel servis ve teknolojileri sizlere sunarlar.
Bulut Bilişim'i şu anda yoğun olarak son kullanıcı dediğimiz nihai tüketiciler bolca kullanıyor. Örneğin Google Docs ile dokümanlarını, Picasa veya Flickr gibi servisler ile resim albümlerini internette saklıyorlar. Kurumlar ise çok daha büyük ölçekte, bu hizmetlerden hem maliyet avantajı sağlıyor hem de çok daha verimli hale geliyorlar.
Bulut Bilişim 2011 yılının en çok konuşulan konularından biri olacak. Ancak bu esnada dikkatli olmakta fayda var. Bir zamanlar ağzından ERP çıkan herkese binlerce dolar aktarıldı. IT yatırımlarınızı doğru yapın ki, en sonunda "bu bulutun bir damla yağmur yağdırdığını hiç görmedik" demeyin.