Bugün farklı konularda gezinmek isterken…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]



Bir eski tiyatrocu arkadaşımın cenazesinin kalkacağı bu gün "Ekonomi" konusunu kenarda tutup, tiyatro konusundaki tartışmaya değinmek istedim. Ama yine de arkadaşımız Ekincinin teşvik sonuçlarıyla ilgili değerlendirmesine de birkaç satırla değinmeden geçemedim.            
Hemen her gün bir ekonomik konudaki gelişmeyle ilgili yazılar yazıyorum. Bugün 1 Mayıs günü kaybettiğimiz 53 yıllık tiyatrocu ve benim 48 yıl önce birlikte amatör tiyatroculuk yaptığım bir arkadaşımdan Cüneyt Türel ve ona bağlı olarak son dönemde ödenekli tiyatrolar üzerine Başbakan'ında katıldığı tartışmalar üzerine yazmak istiyorum.
Ama yine de ondan önce kısaca, arkadaşımız İbrahim Ekinci'nin 2009 yılı Ağustos ayında yürürlüğe giren ve son bulan teşvik sistemi üzerine toparlamasına değineceğim. Dört bölgeli son teşvik sisteminde 7.9 milyar liralık teşvikli yatırım yapılmış. Bunlar arasında 200 milyon doların büyüklüğü aşan teşviklerdin sayısı 78 projeye ulaşmış. Bunların 55 yerli 23'ü yabancı yatırımcılara ait olarak gerçekleşmiş. Yani büyük teşvikli projeler hem sayısal olarak artmış, hem içersinde önemli oranda yerli proje yer almış, ayrıca yabancılarda teşvikli büyük yatırım projelerinde yer almışlar. Arkadaşımız Ekinci'nin araştırma haberi bu olumlu tabloyu ortaya koyuyor.
Haydi şimdi bugünlük ekonomi alanını terk edelim.
Cüneyt Türel, bizim İÜTB gençlik tiyatrosunda 1960'lı yılların başlarında birlikte amatör tiyatro yaptığımız gençlerden ölümüyle karşılaştığım ilk kişi değil.  Savaş Yurttaş, Aykut Oray, Prof. Dr. Üstün Korugan, Hayri Eroğlu hemen aklıma gelen diğer tiyatrocu gençlik arkadaşlarım. Onların yanı sıra bize tiyatro yönetmenliği yapan ağabeylerimiz Sermet Çağan, Vasıf Öngören ve Oğuz Aral da rahmetli olanlar.
"Kulis tozunu yutmuş olan kurtulamaz" diye bir deyim vardır. O nedenle sorunlar yaşasalar, para sıkıntısı çekseler de birçok tiyatrocu 40 yıl 50 yıl tiyatroculuğu sürdürürler. Cüneyt Türel'de öyleydi. Önce amatör olarak 55 yıl önce başladığı tiyatroculuğu, sonra profesyonel olarak hiç kesintisiz sürdürdü. Geçimini sürdürebilmek için zaman zaman sinema oyunculuğu da yaptı. Seslendirmenin en ünlü isimlerinden biri olarak kendi söyleyişiyle okuduğu reklam spotlarıyla "ürünlerle sevişti." Ama hiçbir şey onu tiyatrodan ve tiyatro tutkusundan uzaklaştıramadı…
İşte rahmetli Cüneyt'in bir tiyatro entelektüeli olarak vazgeçmediği bu tutkusu İstanbul Belediye tiyatrosunda aynı çatı altında yüz yıllık birikimlerinin yarattığı kurumsallaşmalarına dışarıdan müdahaleyi önlemeye çalışmalarının haklılığını hatırlamama neden oldu.
Belediye'nin yönetimi sanatçılardan alıp bürokratlara bırakmak istemeleri de, buna karşı çıkan sanatçılara karşı Başbakan'ın danışmanlarının verdiği eksik ve yanlış bilgi ile hemen "Ödenekli tiyatroları özelleştireceğim" kişisel demeci de tartışmanın olmaması gereken boyuta ulaşmasına neden oldu. Neyse ki sonra, bu tür kararların on yıllarca belediye ve devlet tiyatrolarında görev yapan binlerce sanatçının başbakanın iki dudağı arasından çıkan sözle kapı önüne konulamayacağı gerçeğini hatırlayan Başbakan, daha sonra , "Özelleştirme konusunu Meclis'e getirebileceğini" söyleyerek kendisinin tek söz sahibi olmadığını kabul etmiş oldu.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, dün hem Cüneyt Türel'e rahmet diledi. Hem de Devlet Tiyatrosu'nda Antigone piyesini izledi. Ardından önce oyunla ilgili "Koşa koşa geldim" dedikten sonra şu övgüyü yaptı: "2 bin 500 yıl önce bugünün sorunlarına inanılmaz göndermeler yapan, ışık tutan, zulmün ne karar acımasız ve kötü olduğunu bir kez daha herkese öğreten bizim toprağımızdan alınmış, amansız derslerle dolu önemli bir oyun. Kenan beyi ve arkadaşlarını kutluyorum." Günay ayrıca, "Türkiye kültür ve sanat yaşamı geriye gitmeyecektir" yargısını ortaya koyup, "Herkesin kaygılardan kurtulmasını dilerim. Biz son yıllarda Cumhuriyet tarihine eşit tiyatro sahnesi açmakla övünüyoruz" açıklamasını yaptı.
Beklentim Başbakan'ın bilgisiz danışmanlarına inanmak yerine Kültür Bakanına inanmasıdır. Korkum ise Kars'taki heykel tartışmasında olduğu gibi Başbakan'ın Kültür Bakanını açığa düşürmesidir…
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar