Buğday hasadı başladı, çiftçi "seçim fiyatı" istiyor
Küresel ısınmaya bağlı olarak tarımsal ürünlerde hasat dönemi de her yıl değişiyor. Bir çok üründe 2017'de bir ay geciken hasat bu yaklaşık 1 ay erken başladı. Büyük oranda yağışsız geçen Nisan ayı sonrası aşırı sıcakların da etkisi ile Çukurova'da buğday, Şanlıurfa ve yöresinde ise arpa hasadı başladı.
Hükümetin yaş çay alım fiyatını erken seçimin de etkisi ile geçen yıla göre yüzde 16 artırması, hububat üreticilerinde "yüksek fiyat" beklentisini artırdı. Konuştuğumuz üreticiler 24 Haziran'da yapılacak erken seçim nedeniyle, yaş çayda olduğu gibi "seçim fiyatı" beklediklerini söyledi.
Geçen yıl yüzde 11 enflasyona rağmen buğday alım fiyatının sadece yüzde 3.3 oranında arttığını belirten üreticiler, yüksek girdi maliyetlerinin dikkate alınarak bu yıl fiyatın daha yüksek olması gerektiğini ifade ediyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi, 2016'da Anadolu Kırmızı Sert Buğdayı için ton başına 910 lira, 2017'de ise 940 lira fiyat açıklamıştı. Bu yıl enflasyon oranında artış yapılması durumunda fiyatın en az 1035 lira olarak açıklanması gerekiyor.
TMO hazırlıkları yaptı, fiyatı Fakıbaba açıklayabilir
Hububat Tedarikçileri Derneği'nin (HUBUDER) sezon öncesi düzenlediği "2018-2019 Hasatına Doğru Türkiye ve Dünyada Tahıl” Konferansı cuma günü Ankara'da yapıldı. Konferansın açılışına katılan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, fiyat ve alım politikasına ilişkin hazırlıkları tamamladıklarını ve bir iki gün içinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'ya sunacaklarını söyledi. Kemaloğlu, Ankara'da 11 Mayıs Cuma günü TMO'nun 80. Yılı ve lisanslı depo yatırımları ile ilgili kapsamlı bir organizasyon yapacaklarını belirterek, hububat alım fiyatının bu toplantıda bakan tarafından açıklanabileceğini söyledi..
Ofis olarak 2017 hasat döneminde toplamda 2 milyon 400 bin ton ürün aldıklarını ve üreticiye 3.4 milyar lira ödeme yaptıklarını belirten İsmail Kemaloğlu yeni sezona ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu sene hasada erken giriyoruz. Nisan'da beklenen yağışlar olmadı. Sıcak bir hava var. Geçen sene 2 milyon 50 bin ton buğday aldık. Yaklaşık 1 milyon ton ithalat yaptık. Hububat satışlarımız ise 2.4 milyon ton oldu.Yeni sezona toplamda 1.5 milyon tonluk stokla giriyoruz. 2018'in devlet alımlarının ağırlıkta olduğu bir sezon olacağı beklentisi var. Biz her türlü hazırlığımızı yaptık. Üreticiden gelecek ürünün tamamını almaya ve finansmanını karşılamaya hazırız. Dövizdeki artışa bağlı olarak yerli ürüne olan talep artacaktır."
Buğday ekimi azalırken arpada artış var
Toplam buğday ekilişinde yüzde 4 oranında azalma olduğunu, buna karşılık arpa ekim alanlarında yüzde 3 civarında artış olduğunu anlatan Kemaloğlu:" Ürün ekilişleri seyir değiştiriyor. Desteklerin de etkisi ile pamuk ekiminde ciddi artış var. Mısır ve buğdayda ise düşüş yaşanıyor.Buğday üretiminden kaçış var. Nakliye,lojistik önemli bir sorun olmaya başladı. Bu nedenle sektörde üretim ve işleme kendi hinterlandında olacak. Tarımın diğer sektörlerden bir farkı var. Ciddi oranda arz-talep dengesizliği yaşanıyor. Bazı kesimler, 'TMO piyasada olmasın' istiyor. Fakat, hiç bir sanayici 12 aylık ihtiyacını almak üzere piyasaya girmiyor. Arzı ötelemek için birilerinin piyasaya girerek ürünü alması ve stoklaması gerekiyor. Dünyada bir çok ülkede bu mekanizmayı üreticiler, üretici örgütleri yapıyor. Çiftçiye "ürününü beklet satma" diyoruz. Peki bu nasıl olacak? Bunun için lisanslı depoculuk hamlesi başlattık. Bize göre bu depolar tarımın barajlarıdır.Arzı öteleyecek bir sistemdir. Hububatta 4.2 milyon tonluk bir depolama kapasitesi olursa, ki bunun 2 milyonluk kısmını 11 Mayıs'ta açıyoruz. O zaman piyasada istikrar olur"dedi.
İthalatla bu piyasa dönmez
Gıda enflasyonu ile mücadele çerçevesinde fiyatlar üzerinde bir baskılama, bir dizginleme olduğunu hatırlatan Kemaloğlu, geçen sene enflasyon yüzde 11 iken alım fiyatındaki artışın yüzde 3.3 olduğunu belirterek şunları söyledi: "Üreticiyi korumak zorundayız. Buğdayda fiyatlarımızı dünya ile eşitleyelim, ama şartları da eşitlememiz gerekiyor. 2018 çalışmalarımızı tamamladık. Bu yıl ürünü mümkün olduğunca lisanslı depolara yönlendirmeye çalışacağız. Bize 3-4 milyon ton gelirse alırız. Sıkışırız diye bir endişemiz yok. Birinci önceliğimiz üreticiyi korumak. Sanayiciyi korumak ve tüketiciyi korumak. Tüccar da bu sektörde olacak. Ofis olarak bu sene Dahilde İşleme Rejimi(DİR) sistemine girmeyeceğiz. DİR kapsamında satış olmayacak. Rekolte geçen yıl ile hemen hemen aynı olacak. Ofis'te özel sektör de piyasaya girecek ürün alacak. Bu üreticiye hepimizin ihtiyacı var. İthalatla bu iş dönmez. 2007-2008 sezonunda yaşadık.İstediğimiz kadar paramız olmasına rağmen 1 kilo pirinç alamadık. Mısır'ın elinde 800 bin ton pirinç vardı. Vermediler. Türkiye, daha fazla büyümeli, daha fazla üretmeli. İthalatla bir yere varamayız."
Tahıl açığı artacak ithalat kaçınılmaz
HUBUDER Yönetim Kurulu Başkanı Gülfem Eren, Türkiye’nin un ve makarna ihracatındaki başarısını sürdürmesi ve yem sektöründe yüksek büyümenin devam etmesi nedeniyle tahıl ihtiyacının arttığını belirterek: "Diğer yandan hem tarım arazilerindeki daralma , hem de üreticilerin daha fazla gelir beklentisi ve destekler sebebiyle pamuk ve yağlı tohumlar ekilişlerine yönelmeleri önümüzdeki dönemde tahıl açığımızın artacağına işaret etmektedir. Bu sebeple ciddi bir üretim planlaması yapılması önem arz ediyor. Buna son yıllarda genellikle kurak giden iklim şartlarının verimlilik üzerindeki olumsuz etkileri de eklendiğinde 2018-19 hasat döneminde de ithalat ihtiyacımızın, ekiliş alanları artan arpa hariç, devam edeceğini tahmin etmekteyiz" değerlendirmesini yaptı.
Tüccar kademeli fiyat istiyor
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin elde kalan stokları satmak amacıyla fiyat düşürme yoluna gitmesinin, özellikle Trakya Bölgesi’nde ticareti olumsuz etkilediğini ileri süren Eren, yeni hasat dönemine ilişkin beklentilerini şöyle anlattı: "Yeni hasat döneminin seçimlere denk gelmesi ve hükümetin popülist uygulamalara yönelmesi sebebiyle, bu sezon müdahale fiyatlarının her zamankinden daha yüksek açıklanacağı beklentisi hakimdir. Bizim tahminimiz 2017-18 sezonunda zarar eden, yahut en iyimser durumda para kazanamayan tüccar ve sanayicinin hasatta mal almakta isteksiz davranacağı yönündedir.Talebimiz, TMO'nun lisanslı depolarda emanete bırakılacak mallar için tüccar ve sanayiciye de yüzde 50 faiz desteği vermesidir. Ayrıca, Ofis bu yıl alım fiyatlarını kademeli olarak arttırmalıdır."
Un ihracatı yüzde 5 azaldı
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Günhan Ulusoy dünya un ticaretinin 3'te birinin Türkiye tarafından yapıldığını ve un ihracatında liderliğin 10 yıl daha süreceğini vurgulayarak, bu yılın ilk 4 ayında un ihracatında yüzde 5 düşüş olduğunu söyledi.
Sudan pazarının tamamen kaybedildiğini, Irak pazarında ise düşüş olduğunu hatırlatan Ulusoy, Somali, Madagaskar, Benin'e ihracatın yüzde yüz arttığını Küba ve Gana'ya ilk kez ihracat yaptıklarını belirterek, bu ihracatın ithalata dayalı geliştiğini ve Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ihracatın yeniden başlaması gerektiğini vurguladı.
Özetle, hasadın başladığı 2018-2019 hububat sezonunda üretici fiyat, tüccar ve sanayici piyasa istikrarı bekliyor. Gözler, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin uygulayacağı fiyat ve alım politikasında olacak. Dünyadaki gelişmeleri ise yarınki yazımızda ele alacağız.