Bu yılbaşı hediye gönderemiyor musunuz?

Yılbaşına 12 gün kaldı. Normal koşullarda bayram sonrasından yılbaşına kadar olan iki haftada çok yoğun bir hediye trafiği yaşanması gerekirdi. Ama bu yıl kriz nedeniyle bu hediye trafiği de biraz hafif geçiyor. Pek çok şirket maliyetler ve elbette ki başka öncelikler nedeniyle bu yılyılbaşı promosyonu bütçelerinden önemli kısıntılar yapmak zorunda kaldı.

Müşteriler veya potansiyel müşterilere hediye vermek pazarlama iletişimi faaliyetlerinin önemli bir parçası. Ama kriz nedeniyle müşterilerinize bir hediye gönderemediyseniz boynunuz bükük mü kalacak? Hediye göndermek yalnız yılbaşlarıyla mı sınırlı? Elbette hayır. Yılbaşı, bayram gibi özel günler, kendinizi hatırlatacak bir şeyler göndermek için yalnızca birer vesile. Ama bir zorunluluk değil. Eğer bu yılbaşı kendinizi hatırlatacak bir şeyler yapmadıysanız önümüzdeki günlerde kendi yaratacağınız vesilelerle bunu telafi edebilir, hatta yılbaşına mahsus hediye trafiğinin dışına çıkarak yaşadığınız dezavantajı avantaja çevirebilirsiniz.

Önceki yazılarımızda Fransız Sosyolog ve Antropolog Marcel Mauss'un 1924 yılında yayınladığı "Hediye" adlı makalesinden alıntı yaparak "Hediye ekonomisi"nin mal ekonomisi dışındaki özelliklerinden söz etmiştik;

- Hediye, veren kişiyle alan kişi arasında bir ilişki yaratır,

- Hediye insanlar arasında bağlantı kurar, insanları uzun dönemli birbirine bağlar,

- Hediye zorunluluktan değil, fazlasını yapma isteğinden doğar, ihtiyari olarak ortaya çıkar,

- Hediye rekabet duygusuyla başkalarını düşünme arasında denge yaratır.

Eğer müşterilerinize bir hediye vermek istiyorsanız bir düşünün! Bunun için yılbaşına ihtiyacınız var mı? Onlarla aranızda bağ kurmak için onların özel günlerinden daha iyi bir fırsat olabilir mi? Belki doğum günü, belki evlenme yıldönümü, belki mesleğe başlama tarihi veya müşterinizin mesleğiyle ilgili ulusal ya da uluslararası bir gün... Herkesin hediye gönderdiği yılbaşı dışında, yalnızca sizin vesile olarak kabul ettiğiniz bir günde göndereceğiniz hediyenin kalabalık arasında kaybolması mümkün değil. Üstelik de sıradan bir günde hediye alan kişiyle aranızda bir bağ oluşması ihtimali çok daha yüksek. Tabii hediye seçiminde bazı önemli noktaları göz önüne almak kaydıyla.

Bu noktada dilerseniz iyi bir hediye seçimi için sıraladığımız 10 ipucunu kısaca tekrar hatırlayalım:

Yapılacaklar

1- Müşteriyi ve müşteri alışkanlıklarını iyi tanımak.

2- Hediyeyi alacak kişi bunu kullanır mı, yoksa başka birine mi verir sorusunu mutlaka sormak.

3- Hediyeyi mümkün olduğunca kişiselleştirmek, bu konuda yaratıcılığı zorlamak.

4- Aynı kişiye çok sayıda hediye göndermek yerine müşterileri kategorilere ayırmak ve her kategori için uygun bir hediye göndermek.

5- Hediyenizi bir gelenek haline getirmek. Alışkanlık yaratan hediyenin ilişki ve bağlantıyı güçlendirdiğini unutmamak.

Düşünülecekler

6- Hediyeler fiziksel olabileceği gibi sanal ortamda da verilebilir. Tüm alternatifleri değerlendirin ve yaratıcı olun.

7- Hediyenin maddi değeri önemli değildir, önemli olan orijinallik, fonksiyonellik ve yaratıcılıktır.

8- Müşterilerinize doğrudan bir hediye vermek gibi onları sosyal bir aktiviteye yönlendirmek de güzel bir hediye olabilir. Yardım kampanyaları düzenlemek, çeşitli kuruluşlara katkıda bulunmak konusunda öncü olabileceğiniz gibi, yarışmalar düzenlemek veya müşterilerinizi bir kültür-sanat olayına davet etmek de hediyedir.

Yapılmayacaklar

9- Müşterinin kullanmayacağı bir hediyeyi göndermek.

10- Rakiplerin altında kalmamak için onların hediyelerini taklit etmek.

İyi haftalar...