Bu yıl piyasada Kurban Bayramı coşkusu yok

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Depremin ve terörün olumsuz etkisinden midir bilinemez ama bu yıl piyasada Kurban Bayramı coşkusu yok.

İstanbul'da geçen pazara kadar eskiden alışık olduğumuz coşkuyu göremedim. "İstanbul farklı, Anadolu farklı"dır diye düşünüyordum. Son dört gündür Anadolu'dayım. Kütahya'dan sonra Afyon'a geçtim. Ne bu şehirlerde ne de yol boyu uğradığım yerleşim yerlerinde bir hareket yoktu.

Bayram öncesi piyasalar hareketlenir. Perakende ticaret işi yapanlarla konuşuyorum. "Belki cuma ve cumartesi" hareket olur diyerek ümit ile bekliyorlar.

İnsanların parası yok da bu böyle oldu diyenlerden çok, morali yok da bu böyle oldu diyenler var.

Kurbanlık konusunda da bu yıl iki gözlemimi sayın okuyucularıma arz etmek istiyorum.

Birinci gözlem şu: Eskiden şehirlerin kurbanlık hayvan satış yerlerinde çok sayıda hayvan bulunurdu. Bu yıl kurbanlık hayvan satış yerlerinin sayısı az. Şehirlere az sayıda hayvan getirilmiş.

İkinci gözlemim ise şu: Bu yıl kurbanlık hayvan pazarlarında koyun sayısı az. Sığır sayısı fazla. Çok kişi sığırların ithal sığır olduğunu söylüyor.

Gelelim kurban kesmenin bizler için ne anlama geldiğine ve de önemine.

Müslümanların kitabı Kuran'ı Kerim'deki Hac Suresi'nin 37'nci ayetinde, "Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin O'nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir. Size doğru yolu gösterdiğinden, Allah'ı yüceltmeniz için onları böylece sizin buyruğunuza vermiştir.

Ey Muhammed, iyilik yapanlara müjde et" ifadesi yer alır.

Kuran'da bunlar dışında "kurban" ile ve "Kurban Bayramı" ile ilgili başkaca buyruk yoktur.

Bunlar dışındaki düzenlemeler "hadis"lere dayanır.

Kurban kesmenin, her ev için bir sünnet-i kifaye olduğuna dair delil, Mihnefb, Sülym'in rivayet ettiği şu hadistir: "Peygamber (A.S.) ile birlikte duruyorduk. Onun şöyle dediğini işittim: Ey insanlar... Her aile halkına her sene bir kurban düşer..."

Hadislere dayalı olarak oluşan ve gelişen İslam şartlarına göre kurban, mukim olan ve sadaka-i fitir nisabına (80.18 gr altına = Bugünkü değeri karşılığı 8 bin TL'lik varlığa) malik olan her erkek ve kadın Müslüman'a vaciptir.

Kurbanlar bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günlerinde kesilir.

Dördüncü günü kesilmez.

Kurban edilecek hayvanı en az bir gün önceden satın alıp bir gece beslemek âdettir. Sevap sayılır. Kesimi bilmeyenin kurban kesmesi günahtır. Kesimi bu işi bilenin yapması, kurbanın usulüne uygun kesilmesi, eziyet çekmemesi esastır.

Kurban kestiren, kesecek olana "vekâlet" verir. Kesecek olan "vekâleti kabul" eder.

Kurban sağ tarafından kıbleye karşı yatırılır. Gözü temiz ve beyaz bir tülbentle kapanır, ön iki ayağı ile arka sol ayağı kalın bir iple bağlanır. Arka sağ ayağı serbest bırakılır. Kesen tarafından "Bismillahi Allahuekber" denilerek kesilir. Bıçağın keskin olması ve hayvana eziyet verilmemesi esastır. Hayvanın soluk ve yem borusu ile iki şahdamarından oluşan dört uzvunun birden kesilmesi gerekir.

Kurban eti gelenek olarak üçe bölünür, biri evde, çoluk çocuk ev halkı için ayrılır, bir kısmı fakirlere verilir, bir kısmı komşulara ve yakın akrabaya dağıtılır.

Şehir yaşamında kurban kesmek zorlaştı. Kurbanda hedef et yiyemeyecek durumda olanlara yılda hiç olmaz ise bir defa et yeme imkanı vermektir. Şimdi sosyal yardımların şekli değişti. Yardıma muhtaçları yılda bir defa hatırlamak yeterli olmuyor.

İhtiyaçlar değişti. Terörden, depremden zarar görenler var. İşsizler, güçsüzler var. Yaşlılar, engelliler var.

Bu tür ihtiyaç sahiplerine yıl boyu destek veren sistemler işliyor.

Bu tabloda kurban kesmek yerine kurban bağışı veya kurban bedeli bağışı yapmak öne çıkar oldu.

Fakat bu bir inanç meselesidir. Kimsenin inancına müdahale edilemez.

İsteyen kurban keser, isteyen kurban bedelini bağışlar.

Tüm okuyucularımın kurban bayramlarını kutlarım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018