Bu yıl odaklandığımız ülke öncelikle Türkiye
AliBaba.com Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Direktörü James Hardy: Bu yıl odaklandığımız ülke öncelikle Türkiye
Alibaba, 1999 yılında Çin'deki küçük imalatçılar için ticaret platformu oluşturmak amacıyla kuruldu. Bugün, günde 100 milyon kullanıcıya hizmet veren dev bir B2B online ticaret şirketi ve sanal pazaryeri. The New York Times yazarı Thomas Freedman'ın, "Çin'in AliBaba'dan alacağı dersler var" başlıklı makalesinden daha önce bahsetmiştik. Freedman, AliBaba'nın güven üzerine kurulu sanal bir pazaryeri olduğunu; yatırımcıları, tüketicileri ve üreticileri güvenilir bir ticaret ortamında bir araya getirdiğini ifade ediyordu. Yani Alibaba.com'un başarısının sırrını "güven" ortamı oluşturmaya bağlıyordu.
Dünya Ekonomi TV'de Feyzan Ersinan Top ile birlikte sunduğumuz 1+1 programının Skype bağlantısı ile konuğu olan Alibaba.com'un Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Direktörü James Hardy'ye online ticarette başarılı olmanın sırrını sorduk ve Türkiye'nin bu alandaki performansını değerlendirmesini istedik.
James Hardy, e-ticaretin henüz yeni büyümeye başladığını ve bu büyümenin hızlanacağını söylüyor. Hardy, Çin'deki büyümenin heryerden daha etkili olduğunu vurguluyor. "Çin'de e-ticaret geçtiğimiz sene yüzde 55 oranında artış kaydetti. Yapılan araştırmalara göre Çin'in e-ticaret hacmi önümüzdeki sene kesinlikle ABD'nin perakende tüketim hacmini geride bırakacak. Böylece Çin 2013-2014 yılında dünyanın en büyük e-ticaret pazarı konumuna yükselecek" yorumunu yapıyor. Hardy, Çin'in yanı sıra, Türkiye'de e-ticaret pazarının hızlı büyüyeceğine dikkat çekiyor ve "Bu sene öncelikle odaklandığımız ülke Türkiye. Türkiye'de gördüğümüz potansiyelin temel iki nedeni, ülke ekonomisinde KOBİ'lerin çok büyük bir role sahip olması ve genç nüfus" diyor. İşte Hardy'nin yorumları:
Küçük işletmeler heryerde iş yapabilmeli
Alibaba.com'un elde ettiği başarının birçok unsurdan kaynaklandığını düşünüyorum. AliBaba bazı temel prensipler üzerine kuruldu. Bunların başında küçük işletmelerin dünyanın her yerinde kolay bir şekilde iş yapmalarını sağlamak geliyor. Bir diğer unsur da Çin'i uluslararası iş dünyasına açmak. Küçük işletmelerin küresel kaynaklara eşit şekilde ulaşmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Başarının bir diğer unsuru da AliBaba'nın bu işi yapmaya çok erken başlamış olması. Çin'de internet kullanılmaya başlandığı gün itibariyle, AliBaba müşterilerine yardım etmeyi hedefliyor. Son olarak, her zaman şuna inandık: AliBaba platformunun başarılı olması, bu platformda faaliyet gösteren şirketlerin başarısıyla yakından ilgili. Güveni sağlamak için her zaman çok çalıştık. AliBaba son derece kolay uyum sağlayan, esnek bir organizasyon. Biz, iş dünyasındaki temel zorluklara uyum sağlayabilmek açısından sürekli olarak yenileniyoruz.
Network etkisi
AliBaba'nın büyük şirketler yerine KOBİ'lere odaklanıyor olmasının nedenlerinden birisi tarihe dayanıyor. Şirket kurulduğunda Jack Ma, küçük işletmeleri garanti altına almak konusunda son derece hassas davrandı ve AliBaba'nın kuruluş felsefini KOBİ'lerin desteklenmesi olarak belirledi. İkinci neden, network etkisi ile ilgili. Network etkisi şöyle diyor: Bir platformda ne kadar çok şirket varsa, o platform, şirketler için o derece değerli oluyor. İster küçük ister büyük olsunlar fark etmiyor. Platform gitgide daha büyük bir network etkisi yaratıyor; çünkü tüm alıcılar ve satıcılar bu platformda bir araya geliyor.
Sanal pazaryerinde herkes güçlü
Sanal pazaryerinin, geleneksel pazaryerine kıyasla farklılıkları ve avantajları var. Bunlardan birincisi ekonomik verilerle ilgili. Sanal pazaryerinde, geleneksel pazaryerinin her zaman ihtiyaç duyduğu bilgi ortamına sahipsiniz. Sanal pazaryerinde alıcılar ve satıcılarla ilgili tüm bilgilere, herkesle aynı zamanda ulaşabiliyorsunuz. Bunun Afrika gibi pazarlarda ne derece önem taşıdığını gördük. Mobil telefonun gelişi, alıcılar ve çiftçiler için çok daha etkin bir pazaryeri yaratarak, hububat ticaretini önemli şekilde değiştirdi. Bu arada sanal pazaryerinin en önemli özelliği, gücü alıcılara vermesi. Yerinizden hiç kıpırdamadan, ulaşmak istediğiniz her yere ulaşabiliyorsunuz. Bu arada tedarikçiler de önemli bir güç kazanıyorlar: Hiçbir yere gitmenize gerek kalmadan, tüm alıcıların bulunduğu bir platformda, ürün veya hizmetinizi sunabiliyor ve satabiliyorsunuz. Tüm bu işlemlerin maliyetinin de düşüyor olması, sanal pazaryerini, geleneksel pazaryerinden çok daha etkili bir konuma getiriyor. Son olarak, sanal ortamda, güç, pazaryerinin hakimiyeti dışına çıkıyor. Bugün birçok kültürde ve ülkede geleneksel pazaryerleri, satıcıları kendi içine kabul etmek için belli bir ücret talep eder. Oysa sanal pazaryerinde neredeyse her şey bedava. Her ne kadar sanal pazaryeri kendi içinde değer yaratsa da, gücünü alıcı ve satıcılara veriyor. En önemli farklar bunlar.
Çin 2014'te dünyanın en büyük e-ticaret pazarı olacak
Biz, e-ticaretin henüz yeni büyümeye başladığına ve bu büyümenin hızlanacağına inanıyoruz. Şu anda henüz e-ticaretin başlangıç aşamalarındayız. Bu bütün dünya için geçerli; fakat öncelikle Çin için geçerli. Çin'de e-ticaret geçtiğimiz sene yüzde 55 oranında artış kaydetti. Birçok yorumcu ve yapılan araştırmalara göre Çin'in e-ticaret hacmi büyük ihtimalle bu sene; bu sene olmazsa önümüzdeki sene kesinlikle ABD'nin perakende tüketim hacmini geride bırakacak. Böylece Çin 2013-2014 yılında dünyanın en büyük e-ticaret pazarı konumuna yükselecek. Bu durum dünya genelindeki tüm küçük ve orta boylu işletmeler için önemli fırsatlar yaratacak.
Benzersiz bir küresel tedarik zinciri oluşuyor
Bugün küresel bir e-ticaret ağı olduğunu düşünüyoruz. Bunun en iyi örneği, şirketlerin Facebook, Amazon, LinkedIn gibi farklı flatformları kullanarak iş yapıyor olmaları. Tüm platformların kullanılması sonucunda hedef, ürünün veya hizmetin tüketicinin eline ulaşmasını sağlamak olacak. Örneğin AliBaba.com'u kullanarak Türkiye'den; Çin'den veya ABD'den bir ürün alabilir; bu ürünü eBay, Amazon ya da AliBaba.com'da satabilirler. Öte yandan kendilerine yeni pazar yaratmak; talep oluşturmak için Facebook'tan yararlanabilirler. Ekonomik açıdan baktığınızda, çok benzersiz bir tedarik zinciri oluştuğunu görüyorsunuz. Türkiye'den çıkan bir ürün, ABD'li bir tüketicinin eline ulaşıyor. Bu süreçte de tüm bu platformlardan geçmiş oluyor.
Türkiye'de e-ticaret hızlı büyüyecek
Türkiye'de e-ticaret pazarının hızlı büyüyeceğini ve başarılı olacağını öngörüyoruz. Bunun birçok nedeni var. Bunlardan birincisi Türkiye'de çok sayıda KOBİ olması. İkinci neden, Türkiye'de nüfusun büyük bir bölümünü gençlerin oluşturuyor olması. Türkiye'de yaş ortalaması 30'un altında. Bu Türkiye konumundaki ülkelerde az rastlanır bir durum. Bu iki unsur dikkate alındığında, Türkiye'nin çok hızlı büyüyecek bir pazar olduğunu söyleyebiliyoruz. Bu durum perakende satış; B2B; B2C gibi online faaliyetlerin farklı alanları için geçerli. Türkiye'nin bu alanda çok büyük bir potansiyeli olduğunu düşünüyoruz. Dünya genelinde farklı pazarları değerlendiriyoruz. Bu sene öncelikle öncelikle odaklandığımız ülke ise Türkiye.