Bu yıl Davos, Türkler için zor geçecek

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Davos’ta bugün başlayacak olan Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Toplantısı Türkler için zor geçecek çünkü geçen yıldan bu yana Türkiye’de çok şey değişti, Ak Parti iktidarının on yılda inşa ettiği olumlu imaj ne yazık ki yerle bir oldu. Bu yılki toplantıya katılan bütün Türklere ülkenin gidişatıyla ilgili pek çok şey sorulacak. Bizim Türkiye’de yaşarken, olan biteni anlamakta zorlandığımız; sergilenen ilkel davranışları, ortaya atılan akıl almaz iddiaları, kullanılan ürkütücü benzetmeleri şaşkınlıkla izlediğimiz bir ortamda Türkiye’ye dışardan bakanların kafasının karışmış olması çok doğal. “Türkiye nasıl oldu da bir yılda bu kadar farklı bir noktaya geldi?”, sorusunu cevaplamak onlar için belki daha da zor, çünkü geçen yıl Davos’ta “örnek ülke” olarak söz ediliyordu Türkiye’den. Geçen yıl Davos’tan gönderdiğim, 27 Ocak tarihli Milliyet’te yayınlanan yazı bunun kanıtı. Davos’tan şunları yazmışım geçen yıl:

 “Davos’ta Türkiye’den ‘örnek alınacak ülke’ diye söz ediliyor. Türkiye’deki gelişmeleri daha yakından izleyenler, hem ekonomik performansımızı hem de demokrasi karnemizi daha gerçekçi değerlendirebiliyor kuşkusuz ama genelde bu olumlu algının yaratılabilmiş olması çok önemli bir fırsat bizim için. ..AKP yönetimi, dünyadaki değişimi ve Türkiye’deki potansiyeli doğru değerlendirerek Türkiye’nin dış dünyadaki imajının olumlu yönde gelişmesini sağladı.. Türkiye önümüzdeki dönemde bu olumlu algıyı ve yükselen imajı iyi kullanarak, zor bir dönemden geçecek olan dünyada kendi lehine fark yaratabilir. Ancak bunu yapabilmek için dünyadaki gelişmeleri doğru okumaya davam etmek, ‘her şeyin doğrusunu yalnızca biz biliriz’ kompleksine kapılmamak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel birikimini doğru değerlendirmek gerekiyor.”

Bir yılda neler değişti?

Son bir yılda Türkiye’de nelerin değiştiğini burada tekrar anlatacak değilim. Ancak, özellikle Gezi direnişinin başladığı günlerden bu yana Türkiye’de yaşananların, Türkiye’nin Davos’a da yansıyan imajını, onarılması güç biçimde bozduğunu görmemek olanaksız.  Geçen yıl Davos’ta rastladığımız hemen herkesin ezberinde olan “Türkiye şablonu” şimdi bütünüyle çöpe atılmış durumda. The Economist’un son sayısında yer alan önemli değerlendirmeye göre Türkiye şimdi “protestoları kaba güçle bastıran,  otoriterleşme eğiliminde bir yönetimin işbaşında olduğu, yolsuzluk skandallarının açığa çıktığı, poliste ve yargıda temizlik operasyonlarının yürütüldüğü, paranoyak komplo iddialarının ortalığa saçıldığı, ekonomik büyümenin yavaşladığı ve toplumu İslamlaştırma çabalarının arttığı” bir ülke görünümünde.Geçen yıl geçerli olan “örnek ülke” şablonu şimdi yerini bu çok sevimsiz yeni şablona bırakmış durumda.  

Öte yandan, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ‘Yükselen Pazar’ ülkeleriyle ilgili algının ve şablonun da son bir yıl içinde önemli ölçüde değişmiş olduğunu görüyoruz. Küresel krizin Davos gündemini de belirlediği 2008’den beri ilk kez bu yıl ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinin yükseliş öyküleri değil sorunları öne çıkacak gibi görünüyor Davos’ta. Bu yıl başta ABD olmak üzere ‘gelişmiş’ ülke ekonomilerindeki toparlanmanın süreceği, ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinin ise, ABD’nin parasal genişlemeyi yavaşlatmasıyla birlikte yeni sorunlar yaşayabileceği izleniminin Davos’ta da öne çıkması hiç şaşırtıcı olmaz. Türkiye gibi dış açığı büyük ve döviz rezervi sınırlı olan ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinin “en kırılgan ülkeler” diye anılması da doğal.    

Eski günlere dönüş mü?

Bu durum ister istemez Davos’a ilk gittiğim yıllardaki tabloyu hatırlattı bana. 1999 yılında 1998’deki Rusya krizinin yarattığı şok ön plandaydı Davos’ta. Ondan sonraki yıllarda da sorunlu olanlar hep ‘gelişmekte olan’ ülkelerdi. 2001 yılı başında Türkiye sorunlu ülkelerden biriydi ama henüz krize girmediği için fazla gündemde değildi. O yıl Davos’ta,  IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fisher’e, IMF gözetiminde, çapalı kura dayalı bir istikrar programı uygulamakta olan Türkiye’nin başarı şansını sormuş ve beni hiç tatmin etmeyen, kaçamak bir cevap almıştım. Aradan bir ay geçmeden  ünlü 2001 krizine girecekti Türkiye.

Sonra devran değişti, dersini iyi çalışan ‘Yükselen Pazar’ ülkeleri sınıf atlarken ‘gelişmiş’ ülkeler fena halde “çuvallamaya” başladı. Küresel krizin yarattığı ortamda ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinin küresel büyümeye yaptığı katkı ilk kez ‘gelişmiş’ ülkelerin katkısını aştı. Bu çarpıcı rol değişimi Davos’a da yansıdı ve son yıllarda hep ‘gelişmiş’ ülkelerin çok boyutlu sorunları, ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinin ise başarıları konuşulur oldu. 2008’den beri ilk kez bu yıl zengin ‘gelişmiş’ ülkelerin eski günlere dönüş özlemini gidermesi olası görünüyor. ‘Gelişmiş’ ülkelerdeki göreceli toparlanmanın öne çıkması, Türkiye gibi ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinin ise daha çok sorunlarıyla anılması bekleniyor. Bugün başlayacak olan toplantının havası bu beklentinin doğruluk derecesini anlamamızı sağlayacak her halde.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar