Bu yatırımlar süper teşvik olmadan neden yapılamadı?

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI [email protected]

“Süper teşvik” projesi gösterişli bir törenle açıklandı. Projenin dışarıdan gözüken yüzü çok parlak. Parlak görünümün altındaki zemini incelediğinizde tam tersi bir yapı ortaya çıkıyor.

Proje bazında teşvikte yatırım konusunu Ekonomi Bakanlığı belirliyor. Yatırımı yapacak kurumu, ya doğrudan tek bir kurumu davet yoluyla, ya da çağrı yapıp aralarından birini seçerek bakanlık belirliyor. Her yatırıma eşit oranda destek de verilmiyor, desteklerin oranlarını bakanlık belirliyor. Teşvikler Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giriyor.

Buraya kadar kayırmacılığa ve keyfi uygulamalara son derece açık bir sistem var. Bu durum teşviklerin boyutuna bakınca çok daha fazla önem kazanıyor.

Süper teşviğin en süper yanı, yatırıma katkı payının yatırım tutarının yüzde 200’üne kadar çıkabilmesi ve bu katkının tamamının yatırım süresi içerisinde, yani yatırım bitmeden kullanılabilmesine kapının açık olması.

Bu şu demek: Yatırım tutarı 1 milyar TL olan bir projede, yatırımın verildiği şirket ödeyeceği kurumlar vergisinden 2 milyar TL’lik bölümünü ödememe şansına sahip olacak. Üstelik bu vergi indiriminin tamamını grup şirketlerinin vergilerini ödemeyerek daha yatırım bitmeden devletten geri tahsil edebilecek. Özetle proje bazlı teşvikle 1 milyar TL yatırım yapması için seçilen şirket, yatırım tutarının tamamını devletten tahsil ettiği gibi üstüne 1 milyar TL almış olacak.

Bırakın sıfır riski, yapmadan kara geçiren bu proje, ayrıca da çok kapsamlı destekler alıyor. Yatırım yeri 49 yıllığına bedelsiz tahsis ediliyor ama öngörülen istihdam 5 yıl sağlanırsa yatırım yerinin tapusu da bedelsiz veriliyor. Projenin gerektirdiği altyapı yatırımları devlet tarafından yapılabiliyor. Hatta devlet projeye yüzde 49 ortak olarak nakit sermaye bile koyabiliyor.

İşletme süresince sağlanan destekler de süper. Kamu alım garantisi verebiliyor. Kredi faizini, enerji faturasının yarısını, çalışanların gelir vergisi stopajı ile SGK primi işveren payını 10 yıl boyunca devlet ödüyor. İşletmede çalışan her “nitelikli istihdam” için 5 yıl boyunca 20 brüt asgari ücrete kadar (şu anda 40 bin 590 TL) destek veriliyor.

Şimdi soru şu: Cari açığı düşürme katkısı hesabına göre süper teşvik alan tüm projelerin hazır ve karlı bir pazarı var. Öyleyse bu yatırımlar, bölgesel teşvik, öncelikli yatırımların teşviki, büyük ölçekli yatırım teşviki veya stratejik yatırımların teşviki sisteminden yararlanarak bugünü kadar niçin yapılmadı?

Süper teşvikle diğerleri arasındaki fark, projeyi üstlenenin süper teşvikte hiç riskinin olmaması ve üste para alınıyor olması, diğerlerinde yatırımcının az da olsa maliyet ve risk üstleniyor olması.

Süper teşvik, yatırım iklimindeki çölleşmenin ne düzeye geldiğinin itirafı gibi.

Veriler de bu çölleşmeyi resmediyor. Gayrımenkul haliç yabancı doğrudan yatırımlar global kriz seviyesinin altına inmiş durumda. Onca teşvik ve kredi desteğine rağmen, makine taçhizat yatırımları, ekonomi yüzde 7.4 büyürken bile, üstelik kötü bir yıl olan 2016’ya göre ancak binde 7 büyüdü.

Yatırım iklimindeki çölleşmeyi seçilmiş sirketlere itfaiye ile özel su taşıyarak gidermek de mümkün değil. Çölleşmeyi yaratan politik nedenleri ortadan kaldırmadan kuraklığı yenmek mümkün değil.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar