Bu torbadan birleşme çıkar mı?

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

"Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı" komisyon aşamasını geçerek TBMM Genel Kurulu'nun "kapısına" kadar geldi. Gündeme alınmayı bekliyor. Bu da bir "torba" tasarı… İçinde birbiriyle ilgisiz konular var.

Bunların arasında bir konu daha var: Küçük ve orta ölçekli işletmelere "birleşme" yolunu açmayı amaçlayan vergi istisnası düzenlemesi… Tasarı KOBİ dünyasında ilgiyle karşılanıyor, olumlu bulunuyor, destekleniyor. Ama, kayıtsız şartsız bir destek değil bu… Eleştirilerle sınırlı bir destek söz konusu.

Eleştiriler haklı; çünkü tasarının amacı doğru, fakat o amaca gidecek yol "asfalt" değil, "mıcır" döşeli. Karayolcu diliyle "stabilize" bile denemez! Çünkü, zeminden başlayıp yol güvenliğine kadar uzanan bir dizi sorun göz ardı edilmiş.

Tek eksik vergi olsaydı…

Sorunların başında, tasarıyı yazanların KOBİ dünyasının genetik yapısını dikkate almamaları geliyor. Konuya toptancı bir yaklaşım söz konusu. Yasa yapıcıların bu dünyaya bakışındaki "kafa karışıklığı" tasarıya da yansıyor. Türkiye'nin KOBİ'lerini sadece vergi teşvikleriyle birleşmeye özendirmek mümkün mü, sorusunun doyurucu bir cevabı yok.

Birleşerek güçlenmek, büyümek isteyecek işletmelerin tek derdi vergi teşvikleri olsaydı, bugün zaten epey yol alınmış olurdu. Oysa, tamamen kurucu ve aile iradesiyle büyüyen istisnai örnekler dışında tersine eğilimin "kemikleşmesi" söz konusu.

Bu eğilimi üç kola ayırabiliriz: Ya olduğu yerde sayan KOBİ'ler, ya "kurucu babaların" ömrü kadar yaşayabilen KOBİ'ler ya da "kurucu babalardan" sonraki ikinci kuşak tarafından "aile çekişmeleriyle" parçalanan, küçülen veya yok olan KOBİ'ler…

Tasarı bu yapısal gerçeği kavramıyor. Birleşme isteğiyle kurumsal bilinç arasındaki ilişkiyi dikkate almıyor. Ortaklık kültürünün gelişmediği bir ortamda birleşmenin akla en son gelecek veya hiç gelmeyecek bir istek olduğunu "es" geçiyor!

Maliyenin parmak izi…

KOBİ birleşmelerini gerçekten özendirecek, uygulama kabiliyeti yüksek bir yasa tasarısında yalnız vergi istisnasıyla yetinilmemeliydi. "Kim, kimle, hangi sektörlerde, hangi faaliyet dallarından nasıl birleşebilir?" sorusuna KOBİ dünyasının karakter özelliklerini ve sorunlarını kavrayan bütüncül bir kavrayışla cevap verilebilmeliydi.

Bu takdirde, böylesine köklü bir düzenleme birbiriyle ilgisiz değişiklikleri içeren "torba yasaya" bir vergi maddesi koymanın çok ötesinde; üzerinde özenle çalışılmış, iyi işlenmiş, hedefleri, uygulama usulleri net ve sadece bu konuyu kapsayan bir tasarı yapısını gerektirirdi.

Bunlar bir tarafa… Vergi istisnasının KOBİ'leri birleşmeye özendireceği varsayılsa bile tasarı yine sorunlu. Öngörülen birleşme süreci son derece karmaşık ve uzun. Konu vergi olunca iş ister istemez maliye bürokrasisinin alanına giriyor. Tasarı da bu nedenle maliyenin parmak izleriyle dolu. Öyle ki, KOBİ'leri birleşmeye özendirir gibi yaparken, birleşmekten yıldıracak bir üslupla yazılmış. Adetâ "Siz, siz olun birleşmeye kalkışmayın!" diyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013