Bu topraklarda 5 bin yıldır balık yeniyor!
Farklı şehirlerin, yeni mekânların, değişik tatların, son teknolojilerin peşinde koşmaktan mutluluk duyan, bunların insan ömrünü güzelleştirenin ayrıntılar olduğunu düşünenlerle, yani hayatta her anlamda lezzet arayanlarla yine beraberiz. İşte bu haftanın konu başlıkları… Ayrıntılar mı? İnternette http://www.dunya.com/ehlikeyf adresinde…
- Balığın tarihi, Anadolu’nun tarihi…
Her yönüyle zengin bir besin kaynağı olan balık, Anadolu uygarlıklarında kurulan sofraların vazgeçilmezlerinden olmuş. Balığın tarihi, başta levrek olmak üzere Anadolu’da 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor.
Milas’taki Beçin Kalesi’nin duvarlarında balıklı bayrak figürleri yer aldığını belirten mutfak araştırmacısı Nedim Atilla, “Bir Türk beyliği olan Menteşe Beyliği’nin bayrağında balık figürü vardı. Beyliğin başkenti Beçin Kalesi’nde duvarlarda bununla ilgili çok materyal bulursunuz. Türkler de, Türklerden önceki Anadolu uygarlıkları da balıkla yakın ilişki kurmuş uygarlıklardı. Çünkü hareketli bir yaşam sürdüren insanların kaliteli proteine ihtiyaçları vardır, bu kaliteli proteinin alınacağı ürünlerin başında da balık gelir” diyor.
Haftada iki gün balık yiyen bebeklerde otizm, hiperaktivite, dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkların etkilerinin azaltılabildiğinin bilimsel olarak kanıtlandığı bilgisini paylaşan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan ise protein kaynağı, omega-3 zengini balık tüketiminin daha sağlıklı nesiller yetiştirmek için önemli olduğunu vurguluyor.
Ege İhracatçı Birlikleri’nin konu ile ilgili çalışmasının ayrıntıları internet sayfamızda, Ehlikeyf’te…
- Balığa adanmış bir belgesel: Lüfer
Milyonlarca insan her gün Boğaz’ın üzerinden ve altından geçerek evine, işine, okuluna gidiyor. Peki bu geçenler Boğaz’ın serin sularında gerçekten neler olup bittiğini merak ediyor mu? Dev mavi yüzgeçli orkinos ve onun peşinden gelen büyük beyaz köpekbalıklarını kaybeden İstanbul, lüferi de kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.
Bir balığa adanmış belgesel “Lüfer”, Mert Gökalp ve 50 kişilik ekibinin 3 yıl, 100 çekim günü süren çalışmaları ve 600 saati aşan görüntüleriyle ortaya çıkmış. Lüferin yolculuğu, internet sayfamızda…
- “Dünya Aşçılık Ödülü”nü kazanırsa gastronomi okulu kuracak
Ebru Baybara Demir, Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’ne, eğitmen şefliğini yürüttüğü UNHCR ve Harran Kaymakamlığı destekli Harran Gastronomi Okulu projesi ile aday gösterildi ve 110 aday arasından finale kaldı.
Kazanan şef, 18 Temmuz’da Meksika’da ilan edilecek ve ödül töreni ekim ayında İspanya’nın San Sebastian kentinde gerçekleştirilecek.
Demir, yarışmayı kazanması halinde ödülünü yörede istihdama ve zengin mutfak kültürünün kayıt alınmasına katkı sağlayacak kalıcı bir Gastronomi Okulunun kurulması için kullanacak.
Ayrıntılar, internette, Ehlikeyf’te…
- Açık havada Royal Opera House gösterimi
Zorlu PSM’nin sezon boyunca sanatseverlerle buluşturduğu Royal Opera House prodüksiyonlarının gösterimleri özel bir seçkiyle devam ediyor. İngiliz dansçı ve koreograf Sir Frederick Ashton’ın The Dream / Symphonic Variations / Marguerite and Armand balelerinden oluşan seçkinin gösterimi 12 Temmuz’da Zorlu PSM’nin açık hava mekânı Amfi’nin dev ekranında ücretsiz olarak gerçekleştirilecek.
- Komili Lezzet Seyahatnâmesi’ne uluslararası ödül
Türk ve Osmanlı mutfak kültürüne yönelik çalışmalarıyla tanınan şef Ömür Akkor tarafından Komili’nin katkılarıyla hazırlanan “Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi” kitabı, “Yemek kitapları Nobeli” olarak da nitelendirilen yemek kitapları yarışması Gourmand Cookbook Awards'ta “Yemek Seyahati” kategorisinde ikincilik ödülünü kazandı. Kitabın öyküsü internette, Ehlikeyf’te…
- İstanbul Marriott Hotel Şişli’de Ortadoğu yemekleri
İstanbul Marriott Hotel Şişli, misafirlerini her ay Dünya’nın farklı mutfaklarıyla buluşturmaya devam ediyor. Temmuz ve Ağustos’ta Ortadoğu mutfağının ağırlanacağı etkinlik, önümüzdeki aylarda Meksika, Hint ve Japon mutfakları ile devam edecek. Ayrıntılar internette…