Bu resim, kur düşmezse enflasyon çift haneye çıkar diyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Sayfadaki grafik kur sepetinin yıllık artış hızı ile üretici ve tüketici enflasyonlarının seyrini gösteriyor. Kur sepetinde euro ve dolar eşit ağırlıklı olarak alındı ve hesaplama kurların aylık ortalama değerlerine göre yapıldı. 

Grafiklerin seyri, hepimizin bildiği bir gerçeği net bir şekilde gözler önüne seriyor: Türkiye’de enflasyonun lokomotifi kurlardır, enflasyonun yönünü de hızını da kur artışı belirler. 

Enflasyonun yönüyle ilgili ilk hareket kurlardan geliyor ve enflasyon kurların hareketini izlemeye başlıyor. Kurlar yükselmeye başlarsa, enflasyon da kısa bir süre sonra yükselmeye başlıyor. Kur artışı yavaşlamaya veya kurlar düşmeye başladığında da enflasyon gerilemeye başlıyor. 

Kur hareketlerini en yakından izleyen enflasyon, doğal olarak yurt dışı üretici fiyatları. Yurt dışı satışlar esas olarak döviz üzerinden fiyatlandığı için, kurlar artınca veya düşünce bu hemen Yurt dışı Üretici Fiyatları Endeksi’ne (ÜFE) de yansıyor. 

Kur hareketleri, yurt içi üretici fiyatlarının da yönünü belirliyor. Ancak buradaki hareket hem daha gecikmeli olarak ortaya çıkıyor, hem de dalgalanmaların boyutu yurt dışı üretici fiyatlarındaki dalgalanmaya göre daha düşük düzeyde gerçekleşiyor. 

Kur hareketleri, asıl önemli konumuz olan tüketici fiyatlarında da etkili. Kur hareketlerinin tüketici fiyatlarına yansıması, üretici fiyatlarına göre daha gecikmeli gerçekleşiyor ve dalgalanmanın boyutu da daha düşük düzeyde oluyor. Buna rağmen tüketici enflasyonunun seyrinde de kurların tayin edici bir etken olduğu görülüyor. 

Bu ilişkiler çerçevesinde grafiğin son dönem görüntüsünün bize neler söylediğine gelecek olursak, önemli mesajlar ortaya çıkıyor. 

İlk olarak kur artışı ile Yurt dışı ÜFE artışı arasındaki makasın daha önce görülmemiş ölçüde artmış olması dikkat çekiyor. Bu da ihracattaki daralmanın ikinci bir faturası. İhracat pazarlarındaki daralma, ihracatçıların kur artışını fiyatlarına yansıtmasını zorlaştırıyor. İhracatta satış fiyatları döviz olarak ucuzluyor ve ihracatçı aynı miktarda ihracat ile daha az döviz kazanıyor. 

Yurt içi üretici fiyatları artış hızı ile kur artışı arasındaki makas da genel ortalamaya göre son dönemde çok açılmış durumda. Bu da üretici fiyatlarında ocakta yüzde 5.94’e çıkan enflasyonun, kurlarda bir düşüş olmadığı takdirde, ciddi bir artış gösterebileceğine işaret ediyor. Bu durumda tüketici enflasyonunda maliyet baskısı da artacak demektir. Üretici fiyatlarında enflasyonun yükselmesi, tüketici fiyatlarındaki enflasyonun hızının kesilmesi ve aşağıya çekilmesini daha da zorlaştırır. 

Tüketici fiyatlarına gelince, burada enflasyon zaten yüzde 10’a dayanmış durumda. Geçmiş dönemdeki seyir, yıllık kur artış hızı yüzde 25’lere çıkınca, enflasyonun da yüzde 10 sınırına dayandığını veya aştığını gösteriyor. Son dönemde yaşanan durum da bunun tekrarı. 

Bu resim, önümüzdeki dönemde de kur artış hızı yüzde 25’ler düzeyinde kalmaya devam eder veya daha yukarılara giderse, enflasyonun yüzde 10’un üzerine çıkacağını ve yüksek kalacağını söylüyor. Bunu ancak kurların düşmesi değiştirebilir. Mevcut dünya ve Türkiye şartlarında da kurların düşmesini beklemenin, olmayacak duaya amin demekten farkı yok.

2342342342.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar