Bu olumlu karara yenilerini ekleyelim…

 

 

Sanayi Bilim ve Teknoloji Bakanlığının genelgesiyle, OSB'lerde tahsisli arazilerin spekülasyon için kullanılmasının önüne geçilerek 1.084 arazi geri alındı. Bu olumlu adıma 61 yıllık OSB serüvenimizde ortaya çıkmış diğer yanlışları ortadan kaldıracak adımları eklemeliyiz.             

 

Arkadaşımız İbrahim Ekinci, Sanayi Bilim ve Teknoloji Bakanlığı''nın 2010 yılında yayınladığı genelgeyle OSB'lerde tahsis edilmiş parsellerde ruhsat alıp, bir yıllık sürede inşaatına başlanmamış olanlarda tahsislerin iptali yönünde kararlılığını ortaya koydu. Bu genelge ile OSB'lerde arsa tahsisi alıp, arsa spekülasyonu yapmak isteyenlerin ve durumlarındaki değişim nedeniyle yatırımdan vazgeçenlerin tahsislerinin iptalinde önemli bir yol alındı. 

 

Ekinci'nin haberinde yer alan bilgiye göre, bu olumlu karar sonrası, bu yılın Şubat ayı sonu itibariyle OSB'lerde iptal edilen arsa tahsisi sayısı 1.081'e ulaştı.

 

Bu karara "olumlu" derken, aylar önce yazdığım "50 yaşında reşit olamamış kurumlar, OSB' ler" başlıklı yazımda bir işadamından aktardığım söylemi tekrarlamam yeterli olacak: "5 yıl önce OSB'de bir arsa tahsisi daha almıştık. Geçenlerde onu satıp elden çıkarttık. Gördüm ki 5 yılda fabrikamızdaki üretimden elde ettiğimiz kara denk bir kazanç elde etmişiz." 

 

Bakanlık genelgesiyle işte bu gibi parseller, tahsis sonrası bir yılda inşaat ruhsatı almayan ya da 2 yıl içersinde üretime geçmeyen tahsisli OSB arazileri geri alınıyor. Ve genelgeden bu yana geri alınanların sayıları bini aşmış durumda. 

Bakanlığın verilerine göre Türkiye'de 81 ildeki 265 OSB'de 74 bin 960 parsel bulunuyor. Bunlardan yüzde 78'inin, yani 58 bin 368'inin tahsisi yapılmış durumda ve bunların yüzde 72'sinde 41 bin 924'ünde 1 milyon 211 bin kişilik istihdam ile üretim yapılıyor. 5 bin 342'sinde yatırımlar proje aşamasında, 11 bin 102'sinde inşaat sürüyor. Bu yüzde 28'lik yatırım aşamasındaki bölümde üretimin başlaması sonunda OSB'lerde işletme sayısının 50 bine, istihdam toplamının 2 milyona çıkması bekleniyor.

 

Ancak, ülkemizde 1962 yılında ilki Bursa'da kurulan OSB'lerde o günden bu yana geçen 51 yıllık dönem sonunda bu kurumlar hala birçok olumsuzluğu içeriyor. 

Bir kısmı siyasal nedenler gözetilerek kurulduğu için işlerlik kazanamıyor. Birçok alanı boş duruyor.

 

OSB'lerin kuruluşu sırasında gözetilmesi gereken ihtisas OSB'si olma özelliğine sadece 24 OSB sahip ve bunlar diğerlerinden olumlu ayrışıyor.

 

OSB yer seçiminde gözetilmesi gereken demiryolu ve liman bağlantısı, sürekli ve dengeli enerji temini, OSB'de üretim yapan kurumların ortak makine ve labaratuar kullanımıyla aralarında sinerji yaratılması, verim artırılması, çevreye uyum ve kirliliğin asgariye indirilmesi gibi konular birçok OSB'mizde gözetilmemiş. Bu da OSB'lerdeki verimi olması gerekenin altında bırakıyor. Bazı OSB'lerde olumlu işbirliği örneklerine ve verim artışları örneklerine de rastlanıyor. 

 

Bu nedenle bir yandan mevcut OSB'lerde iyileştirme çalışmaları yapılırken, bir yandan da yeni kurulacak OSB'lerde 61 yıllık deneyimden yararlanarak en iyi yer seçimleri ve en iyi konumlanmalar gözetilmelidir.

 

Arsa tahsisindeki spekülasyonları genelgesiyle attığı adımla engellemeye başlayan Bakanlığın yeni kararlarıyla OSB'leri olgunluk çağına uygun reşit üretim alanları haline getirme yolunda adımları atmaya devam etmesi gedekir. Bu adımların üretim için yatırım yapacak özel kuruluşların katılımlarıyla gerçekleştirilmesinin verimi daha da artıracağı unutulmamalıdır…