Bu ne gizlilik böyle...
Bu yıl da İSO 500 içersinde yer alan 19 firma yine adlarının ve verileri hakkındaki bilgilerinin açıklanmasını istememişler. O nedenle biz onların her özelliğiyle sıralamada nerede yer aldıklarını tabloda görüyoruz. Ama haklarında rakamsal bilgi sahibi olamıyoruz. İSO 500'de çürük diş gibi bir açıklık oluyor. Ve insana "Bu çağda bu gizlilik niye" sorusunu sorduruyor.
İSO 500, sanayimizin büyük firmalarının o yıl içersinde yaşadıkları durumu, aldıkları sonuçları ortaya koyarak "sanayinin genel resmini" daha iyi görmemize yol açıyor. 44 yıldır devam eden bir çalışma olduğu içinde yıllara bağlı gelişimi daha iyi görmemizi sağlıyor. 500 içinde kamu kurumlarının sayısı azalırken özel sektör kurumlarının sayısı önemli bir gösterge olurken, Anadolu'dan listeye giren sayısı kurum sayısında da dikkati çeken bir artış olması da bir başka önemli gösterge oluyor.
500 büyük listesi açıklandığında da, bir süre sonrasında açıklanan ikinci 500 büyük listesi de yayınlanırken ilginç değerlendirmelere, yorumlara konu oluyor.
Benim bugün üzerinde duracağım konu listede yer alan ancak ismini açıklamayan kurumlar.
Buna her yıl rastlıyoruz. Bu yılda yine 19 firma toplam firmaların yüzde 3.8'i isimlerini açıklamıyorlar. İSO'ya göre biz onların genel sıralamadaki yerlerini öğreniyoruz, üretimden satış, katma değer, özkaynak, toplam aktif, kar-zarar, ihracat çalışan sayısı sıralamalarındaki yerlerini de tablodan öğreniyoruz. Hatta sermaye yapısına göre özel sektör mü, kamu kuruluşu mu, ortaklığında yabancı payı olup olmadığını da aynı tablodan öğreniyoruz. Ama sadece sıralamadaki yerlerini öğrenebiliyoruz ve hiçbir alanda rakamlarına ulaşamıyoruz.
İsmini açıklamayan bu 19 firmadan biri geçen yıl da ilk 500'de yer alan firma, biri bu yıl ilk kez listeye girmiş. Sektörel açıdan baktığımızda 5'i kimya ve ilaç sektöründeki firmalar, 4'ü taşıt araçları sanayi firması, diğer 10'u tek tek farklı sektörlerden.
Bu da bize "Bilgi saklamanın" nedenini sorgulatıyor. Eğer isim açıklamayanların sektörleri çok özel alanlar olsaydı nano-teknoloji, uzay teknolojisi gibi alanlar olsaydı belki bir nebze hak vermek mümkün olabilirdi. Ama görüldüğü gibi birçok firmanın yer aldığı kitlesel üretim yapılan sektörlerdeki firmalar isim açıklamaktan, rakamsal bilgi vermekten kaçınmışlar.
Öyleyse neden adlarını açıklamıyorlar? Ya bulundukları bölgelerinde ya da sektörlerinde kıskançlık yaşamaktan korkuyorlar. Ya bugüne kadar bilgilerini açıklayarak zarar uğradıkları sonuçlarla karşılaştılar, ya da başka bir nedenleri var. Ama sonuçta ortaya çıkan tablo İSO 500'de bir eksiklik olarak ortaya çıkıyor ve her yıl devam ediyor.
Yeri geldiği için bir teklifimi yinelemek istiyorum. İSO 500 büyükleri gösteriyor. İSO ikinci 500 yerine KOBİ 500 büyük açıklanmalı. Bunu daha önce de yazdım. Bunun ekonomimizin kurumsal yapısını daha iyi yansıtacağına ve zamanla ekonominin kılcal damarları olan KOBİ'lerdeki gelişmeleri daha iyi algılamamız sonucunu doğuracağına inanıyorum. Bu nedenle önerimi bu yıl da tekrarlıyorum...