Bu konuyu artık kapatalım
İki haftadır 2012 KOBİ Zirvesi sonuç belgesinin sonuçlarına değiniyorum. Bu hafta son bir kaç tanesine daha değinip bu konuyu kapatacağım. Geçen hafta 9. Sonuçta bırakmıştım.
10. Özet: Yabancı yatırımlarda yerli alım oranlarının (Offset anlaşma) KOBİ'ler adına yükseltilmesi gerekmektedir. Yorum: İyi olur amma!! Offset anlaşmaları malum; alıcının (hemen her zaman devlet kurumlarının) bir dış satıcıya "Biz senden alırız ama sen de bizden şu kadarlık şundan ve bundan al" dayatmasıdır. Bu genellikle dolaylı bir ihracatı arttırma yöntemidir. Ve bir zorlamadır. Bu tür zorlamalarla yapılan dış ticaret yapay bir edinimdir ve eninde sonunda istismara ve çarpık gelişmelere yol açar.
11. Özet: KOBİ'lerin yenileştirici nitelikte makine-teçhizat ve donanım yatırımlarına KDV istisnası uygulanmalıdır. Yorum: İşte bir 'Verin Şabana gitmez yabana' örneği daha.
12. Özet: Rekabet Hukuku'nun KOBİ'ler aleyhine kötüye kullanılmasına son verilmeli, birleşme ve devralmalarda KOBİ hukuku güçlendirilmelidir. Yorum: Ben yasanın KOBİ-Büyük Şirket ayırımı yaptığını sanmıyorum. Bu konularda pazar payının hesaplanması esastır. Bu tür olaylara rekabet hukuku pazar payının tekelleşme işaretleri verdiği durumlarda müdahale eder. Türkiye'de KOBİ pazar paylarının büyük olması beklenmez ise de, Dünya'da tekel konumuna yakın birçok KOBİ vardır. Yani bir düzeltme gerekiyorsa bu KOBİ'lerin (her yerde değişen) tanımına göre değil pazar payına göre yapılmalıdır.
13: Özet: Kalkınma planları, KOBİ'lerin dinamizmini dikkate alan revizyonlarla tazelenmelidir. Yorum: Bu konuda detayları bilmediğimden bir fikrim yok.
14. Özet: Yerli KOBİ ürünlerinin AVM raflarında artan oranda yer alması hususunda teşvik unsurları bir hukuki düzenleme olarak sağlanmalıdır. Yorum: Bu da bir 'verin Şabana gitmez yabana' önerisi. AVM raflarında Dünya'nın her tarafında bir savaş vardır. Hangi rafa, hatta hangi rafın hangi seviyesine ürünün konacağı çok önemlidir. Bu savaşta yasa koyucunun her KOBİ'nin tarafını tutması olanaklı değildir. AVM'ler batar. Tüm KOBİ'ler lehine taraf tutamayan yasa koyucu seçmeye başlar. Bir yolsuzluk kapısı daha açılır.
15. Özet: Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin küresel rekabette avantaj değil bir mecburiyet olduğundan hareketle dönüşümün tüm aktörleri KOBİ'lerde bu ihtiyacın karşılanmasına yönelik ülke çapında etkin kampanyalar ve uygulama projeleri gerçekleştirmelidirler. Yorum: Eğer KOBİ yöneticileri bu bilgi ve iletişim teknolojilerinin nesini, neden istediklerine karar verebilecek biçimde eğitilirlerse iyi olur.
Hasılı kelamım ve hülasayı meramım şudur: Her ülkede olduğu gibi KOBİ'ler iş hayatının orta sınıfıdır (orta direk de denilir) ve toplumlardaki orta sınıflar gibi ülkelere katkıları sadece ekonomik değildir. KOBİ'ler ülkede gelir dağılımı adaletinin sağlanması ve yoksulluk ile mücadelede en etkin araçlardır. Bu bakımdan KOBİ'lerin sağlığı çok ama çok önemlidir. Bunu sağlamak her siyasi iktidarın en önde gelen gündem maddelerinden biri olmalıdır. Ancak KOBİ'leri sağlıklı kılacağız derken kaynak dağıtarak bu işletmelerin iş ve yönetimlerini dejenere etmemek gerekir. Hiç bir ülkede 'Ver Şabana gitmez yabana' felsefesinin çalıştığını görmedim. Kaynaklar israf oldu, yabana gitti.
Uzun dönemde çözülmesi gereken sorunlara kısa vadeli tedbirlerle pansuman yapılmamalıdır. Bu meseleyi sulandırır ciddiyetini bozar. Sorunlar devletin şu veya bu şirketi muhatap alacağı biçimde değil, iş ve işletme çevresini düzeltmeye yönelik yapılmalıdır. Sorunlar hem düzenleyici, yol gösterici devlet kurumları hem de KOBİ'ler tarafından sabırla bezenmiş uzun dönemli planlama yaparak çözülmelidir. Bunun nasıl yapılacağı sır değildir, yapılmaları da zor değildir.
Sağlıcakla kalın
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar