Bu inatlaşmaların kazananı olmayacak!
Özelde döviz kurlarına ve genelde finansal piyasalara ilişkin kafa karışıklığının giderek yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Basitleştirilmiş yanıtlar kimseyi tatmin edemiyor, karmaşık olanlar ise olması gerektiği gibi anlaşılamıyor. Riskli pozisyonlarını azaltamadığı için bunları savunmak adına artırmak zorunda kalanların eylem ve söylemleri bu sonuçta belirleyici oluyor; bu durum sistemik kırılganlığın sinsice armasına ve istikrarsızlık potansiyelinin büyümesine sebep oluyor.
Küresel düzeyde yaşamakta olduğumuz gelişmeler, kredi krizi öncesindeki eğilimleri anımsatıyor. Siyasi İradeler, sistemi oluşturan kurumsal yapılar ve önemli boyutta risk taşıyanlar ile para otoriteleri arasındaki gerginlik artmaya devam ediyor. Daha ciddi krizlerden kaçınma konusunda anlaşamıyorlar! Para otoriteleri günü kurtarma pahasına sorunları ağırlaştırma yaklaşımından uzaklaşmak gerektiğini görüyor ve bir şeyler yapmaya çalışıyor; diğerleri ise başka seçenek kalmadığını iddia ederek eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalışıyor.
ABD Merkez Bankası Açık Piyasa İşlem Komitesinin geride bıraktığımız hafta içinde yaptığı toplantıda aldığı kararlar önemliydi. Sorunların ağırlaşması pahasına günün kurtarılması yönünde ısrarlı olanları çok rahatsız etti! ABD Ekonomisine yönelik büyüme ve enflasyon tahminleri aşağı yönde revize edilmesine rağmen, dolar faizlerinin yükseltilmesi ve bilançonun küçültülmesi yönündeki kararlılıktan geri adım atılmıyor. Dolar faizleri bir çeyrek puan daha yükseltilerek yüzde 1-1,25 aralığına yükseltildi, bilanço küçültmenin bu yılın ikinci yarısında başlayacağı ve giderek hızlanacağı açıklandı.
Gidebildiği zamana kadar sorunları ağırlaştıran eski alışkanlıklarında ısrar edenler, bölünmemek ve kontrolü kaybetmemek adına harekete ettiler; açıklamanın öncesinde ve sonrasında piyasa eğilimlerini kendi hesapları doğrultusunda yönlendirmeye, para otoritesinin kararlarını etkisizleştirmeye çalıştılar.
İnatlaşmaktan ve gerginliği tırmandırmaktan vazgeçemediler! Türev ürünler kanalı ile doları diğer tüm paralara karşı satarak değerlenmesini önlemeye ve sermaye piyasalarını desteklemeye devam ettiler; riskten kaçınma eğiliminin yeniden belirleyici olmasını engellemek adına sınırlarını zorladılar!
Ekonomideki eğilim ve ağırlaşmış sorunlardan bağımsız olarak finansal piyasalarda büyük bir kapışma yaşanıyor ve orta vadede bu çekişmenin kazananı olmayacak! Büyük risk taşıyanlar, piyasalardaki derinlik kaybı nedeniyle risklerini azaltamıyor ve varlıkların değer kaybına da tahammül edemiyor; çaresiz bir şekilde akıntıya kürek çekip direnerek zaman kazanmak dışında bir seçenek üretemiyor; küçültmesi gereken kaldıraçlı pozisyonlarını büyütmek zorunda kalıyor. Siyasi İradeler ve sistemi oluşturan kurumsal yapılar ise bunların yanında saf tutarak bu kısır döngünün daha yıkıcı olmasına aracılık ediyor, para otoritelerini karşılarına almayı sürdürüyor.
Bu yazıda özetlemeye çalıştığımız kapışma, Türkiye Ekonomisini ve finansal piyasalarımızı da etkiliyor. Bu yılın ilk dört ayına ilişkin ödemeler dengesi verileri ile finansal istatistikler durumu ortaya seriyor. Anılan dönemde cari açığımız 11,6 milyar dolar olmuş; sistem ile sistem dışı arasındaki finansal hareketlerin bakiyesi olan net hata ve noksan kalemi ise 6,2 milyar dolar açık vermiş; yaklaşık 10 milyar dolara ulaşan net sermaye girişleri yeterli olamayınca döviz rezervlerimiz 7,8 milyar dolar kadar azalmış. Bu veriler döviz kurundaki dalgalanmayı ve faizdeki yukarı yönlü hareketi kısmen açıklıyor.
Fakat aynı dönemde Döviz Tevdiat Hesapları da yaklaşık 20 milyar dolarlık artış sergilemiş! Belli ki birileri kurları geriletmek ve beklentilerin daha da bozulmasını engellemek adına bu kadar dövizi satmış. Muhtemelen büyük risk taşıyanlar ve sistemi oluşturan kurumsal yapı günü kurtarmak üzere bu talebi karşılamak zorunda kalarak risklerini hesapsızca artırmak dışında bir seçenek bulamamış! Başka bir deyişle zaman kazanmak ve gelişmeleri kontrol altında tutmak adına kimsenin bu fiyatlardan almak istemediği riskleri üstlenmek durumunda kalmış! Günü kurtarayım derken, gelecekten vazgeçmiş veya umudunu mucizelere bağlamış!
ABD para otoritesini aldığı kararlar önemli! Varlık fiyatlarındaki balonlaşmanın önünü de kesmeyi hedefliyor ve diremeye çalışanları zaman içinde yaklaşımlarından vazgeçmeye zorluyor! Bu tablo belirginleştikçe, direnenler kaçınılmaz olarak bölünür ve etkisizleşir; yıkıcı dalgalanmalar, telafisi olanaksız büyük tahribatlar yaratabilir!