Bu hafta için beklentiler

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

 

Yeşim Sarışen - Yapı Kredi Yatırım

Euro'nun geleceği ile ilgili endişeler,  ABD ve Avrupa Birliği'ndeki yavaşlama, Çin büyüme endişeleri piyasalar genelinde ana risk unsurları olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda Çin ve Avrupa'da zayıf sinyal vermeye devam eden PMI (Satınalma Yöneticileri Endeksleri) ve 50'nin altına inen ABD ISM imalat verileri ardından, önümüzdeki dönemde büyüme ve istihdam ile ilgili sinyal verebilecek veriler ön planda.

Euro bölgesinde Haziran ayı PMI endeksleri hala daralmayı teyit ediyor.  Hem imalat hem de hizmet endekslerindeki düşüş oranlarında hafifleme görüldü ancak her iki sektörde de son üç yıl içinde ikinci çeyrekte görülen en güçlü daralma yaşandı.  ABD'de ise 2009 yılından sonra ilk kez 50 seviyesinin altına inerek daralma sinyali veren ISM imalat endeksi ardından şu ana kadar çok konuşulmayan ve fiyatlanmayan ABD'de resesyon ihtimalinin ön plana çıkabileceğini tekrar hatırlatalım. Özellikle yeni siparişler endeksindeki 60,1'den 47,8'e doğru yaşanan sert düşüş dikkat çekiciydi. ABD'de Cuma günü açıklanan Haziran ayı tarım dışı istihdam rakamı ise 80.000 artışla beklentilerin altında kaldı. Bloomberg'ün ortalama beklentisi 100.000 seviyesindeydi. Mayıs ayı rakamı ise 69.000'den 77.000'e yükseldi. Daha önce açıklanan güçlü ADP istihdam rakamı sonrasında beklentilerde yukarı yönlü revizyonlar olmuştu.
Büyüme endişeleri doğrultusunda geçtiğimiz hafta Çin ve Avrupa Merkez Bankası faiz indirirken, İngiltere Merkez Bankası ise varlık alım programında 50 milyar sterlin artırıma yöneldi ve 375 milyar sterline çıkardı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin açıklamalarında LTRO gibi herhangi bir ek adım işareti gelmemesi ve büyümeye yönelik karamsar yorumları negatif hava yaratıyor. Aynı zamanda ABD'de açıklanan istihdam verilerinin çok kötüye işaret etmemesinin FED'in ek adım atma beklentisini zayıflattığı da söylenebilir. Hatırlanacağı üzere FED, 2014 yılı ortalarına kadar düşük faiz politikasını korumaya devam etme niyetini tekrarlamış ve büyümeyi desteklemek için hazır olduklarını vurgulamıştı. ABD'de 50'nin altına inerek daralma sinyali veren ISM imalat endeksi sonrasında tarım dışı istihdam rakamında olumsuz yönde gelebilecek rakamlar, FED'in ek adım atabilme olasılığını güçlendirebilecek olması nedeni ile önemliydi. Ancak 80.000 artışla beklentilerin altında kalan tarım dışı istihdam rakamı, FED'i harekete geçirmek için yeteri kadar olumsuz algılanmadı.

Bu hafta geneline bakacak olursak Avrupa tarafında politik gelişmeler önemini koruyacak. Pazartesi ve Salı günü gerçekleşecek Avrupa Birliği Maliye Bakanları toplantısı piyasalar genelinde ön planda. Toplantıda 28 - 29 Haziran Avrupa Liderler zirvesinde kararlaştırılan konuların takvime bağlanması bekleniyor. Hatırlanacağı üzere AB liderler zirvesinde Avrupa Merkez Bankası'nın yönetiminde tek bir bankacılık denetim mekanizması oluşturulması ve kurtarma fonu ESM'ye (Avrupa İstikrar Mekanizması )doğrudan bankalara para enjekte etmek imkanı sağlanması yönünde kararlar alınmıştı. Zirvede ayrıca EFSF (Avrupa Finansal İstikrar Fonu) ve ESM fonlarının üye ülke tahvillerini satın almak için kullanılabileceğine yönelik kararlar da alınmıştı.

Liderler zirvesinde anlaşma sağlanan konuların plan aşamasında bulunduğunu, uygulama aşamasının detaylarıyla zamanlamasının belirsiz olduğunu vurgulamıştık. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde plan ile ilgili detayların soru işareti yaratabileceğini düşündüğümüzün altını çizmek isteriz. Kararlar sonrasında Finlandiya ve Hollanda'nın ESM'nin tahvil almasını bloke edeceklerini vurgulayan açıklamaları bu paralelde değerlendirilebilir. Görüş ayrılıkları göz önüne alındığında bu haftaki toplantıdan net bir sonucun çıkması zor olabilir. Toplantıda ayrıca İspanya kredileri ile ilgili konular da ön planda olabilir. Cuma günü İspanya'da 10 yıllık faizin yüzde 7'nin üzerine çıkmasıyla yaşanan yükseliş dikkat çekiciydi.

Ayrıca Almanya'da 10 Temmuz'da Anayasa Mahkemesi ESM mekanizmasının, anayasaya aykırı olup olmayacağını görüşecek. Bu konu ile ilgili gelişmeler önümüzdeki günlerde baskı unsuru olabilir. Makro veri tarafında ise Avrupa'da sanayi üretimi rakamları takip edilecek.
Diğer taraftan geçtiğimiz hafta basında Slovenya'nın bankacılık sektörü için yardım talebinde bulunacağına dair haberleri not edelim. Slovenya Maliye Bakanı Janez Sustersic'in geçen haftaki açıklamalarında bankacılık sisteminin şu anda kendi kaynakları ile yönetilebilir olduğu, ancak gelecekte doğabilecek yardım ihtiyacının da göz ardı edilemeyeceği ifadeleri dikkat çekiciydi.
ABD'de ise bu hafta haftalık işsizlik başvuruları, tüketici güven endeksi ve dış ticaret dengesi verileri açıklanıyor. Yine bu hafta açıklanacak olan FED'in Haziran ayı toplantı tutanakları da gündemi meşgul edecek. Tutanaklarda yeni bir parasal genişleme potansiyeli ile ilgili sinyaller ön planda. Diğer taraftan ABD'de bilanço sezonu, alüminyum üreticisi "Alcoa" finansalları ile başlıyor. Genel olarak şirket bilançolarının ekonomideki yavaşlamayı teyit etmesi bekleniyor. Alcoa ikinci çeyrek karı için bloomberg beklentisi hisse başına 0.057 dolar seviyesinde. Ayrıca 13 Temmuz'da 0.782 dolar beklenti ile JPMorgan, 0.81 dolar beklenti ile Wells Fargo ve 10.107 dolar beklenti ile Google finansalları açıklanıyor.

Asya tarafında Çin'de son faiz indirimleri sonrası makro verilerden gelecek sinyaller ön planda olabilir. Bu hafta Çin'de ikinci çeyrek büyüme verisi ile birlikte enflasyon, sanayi üretimi ve ihracat - ithalat rakamları takip edilecek. Ayrıca Hindistan'da sanayi üretimi ve enflasyon rakamları açıklanıyor. Yurtiçinde ise sanayi üretimi ve cari işlemler dengesi rakamları takip edilecek. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017