Bu grafikler nasıl bir alarm veriyor?
Önce ikinci grafikten başlayalım. Bu grafik tüketici enflasyonu ile onun iki temel ayağının seyrini anlatıyor.
Mart ayından sonra enflasyonun her cephede roket gibi tırmanışa geçtiği görülüyor. En yukarıda mal gruplarının yıllık enflasyonu var. TÜFE yüzde 17.90’a ulaşırken, mallarda enflasyon yüzde 20’yi aşarak yüzde 20.53’e ulaşmış durumda. Bu endeks, işlenmemiş gıdadan elektriğe, akaryakıttan otomobile, giyimden ev eşyasına kadar her türlü tüketim malını kapsıyor. Bu grafik bize tarımdan sanayiye üretilen tüm tüketim mallarında ortalama enflasyonun yüzde 20’yi aştığını söylüyor. Aynı zamanda enflasyonu üretim tarafının sürüklediğini yansıtıyor. Yani tehlikeli ve yaygın bir durum sözkonusu.
Bu grafiğin yansıttığı ikinci tehlike ise hizmetler enflasyonunun da son aylarda hızla başını yukarı çevirmiş olması. Hizmetlerdeki enflasyon grafiğinin seyrine bakarsanız, mallardaki ataklardan son zamana kadar sınırlı etkilendiğini görüyoruz. Ama artık bu sınırlı etkilenme hali geride kalmış gözüküyor. Hizmetlerdeki enflasyon da mayıstan sonra ciddi bir ivmelenme dikkat çekiyor.
İşte hizmetlerdeki bu ivmelenme, enflasyonun yayılmasının, fiyatlama davranışlarının bozulmasının ve aşırı ölçüde katılaşmasının bir ifadesi. Bunun anlamı enflasyonla mücadelede ipin elden kaçırılmış olduğudur.
Diğer grafik ise tüketici enflasyonunun esas sürükleyicisi olan üretilen tarım ve sanayi mallarındaki tüketici enflasyonu ile üretici enflasyonunun seyrini yansıtıyor.
Grafikte en altta seyreden çizgi TÜFE. Yani tüketici enflasyonunu diğer temel kalemlerdeki enflasyon sürüklüyor.
TÜFE’nin üstünde temel mallardaki tüketici enflasyonu var. TÜFE yüzde 17.90 iken temel mallardaki enflasyon yüzde 23.18 ile yüzde 20 barajını ciddi ölçüde aşmış durumda.
Temel mallar, birinci grafikteki mallara göre kapsamı daha dar bir grup. Mallar sadece hizmetler hariç tüm kalemleri kapsıyor. Oysa temel mallar sınıflamasında hizmetlerin yanı sıra enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın yer almıyor.
Burada temel mallar gibi daha dar bir grubu almamızın nedeni, sanayi üreticilerinin müdahalesiz fiyatlarının enflasyona nasıl yansıdığını daha iyi görebilmek. Burada dışlanan altın, enerji, gıda, içki ve tütün ürünleri gibi kalemlerin fiyatları, hükümetin ayarlamaları, dış piyasalar ve iklim koşulları gibi faktörlerden etkileniyorlar.
Temel mallarda tüketici enflasyonunun genel enflasyondan 5.28 puan gibi açık ara daha yüksek olması, maliyet enflasyonunun ulaştığı boyutu ve gücü gösteriyor.
Buradaki bozulmayı daha da ürkütücü hale getiren şey, aynı grafikte yer alan üretici enflasyonlarının, temel mallardaki tüketici enflasyonundan da çok daha yüksek olması ve tırmanışını hızla sürdürüyor olması.
Yurtiçi ÜFE yüzde 32.13’e ara mallarındaki üretici enflasyonu ise yüzde 39.16’ya fırlamış durumda.
Bu makas ne anlama geliyor?
Birinci olarak ara mallarında yüzde 40’a dayanan üretici enflasyonu, yurtiçi ÜFE’yi daha da yukarı çıkmaya zorlayacak.
İkinci olarak zaten TÜFE’den 14.23 puan yukarıda olan yurtiçi ÜFE’nin daha da tırmanması TÜFE’yi yüzde 20’ye doğru çekecek. Tıpkı temel mallardaki tüketici enflasyonunu yüzde 20’nin üzerine çektiği gibi.
Bu tüketiciler için hızlı bir yoksullaşma anlamına geliyor.
Ama sorun bundan da ibaret değil. Tüketicilerin bu enflasyona dayanacak takati de kalmıyor. Bu üreticilerin maliyet artışlarını fiyatlarına yansıtmakta zorlanması, satış hacimlerinin düşmesi sonucunu doğuracak. Bu da üretici şirketler cephesinde artan zararlar ve iflasların habercisi.