Bu enflasyonu Merkez Bankası alt edemez
Sayfada gördüğünüz bu tablo enflasyonun nasıl da yapısal bir hal aldığını resmediyor. Bu tablo Merkez Bankası’yla işbirliği içinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hazırlanan çekirdek enflasyon göstergeleri sınıfl amasına göre hazırlandı.
Çekirdek enflasyon hesaplarının amacı, enflasyonun, yapısını daha iyi anlayabilmek. Çekirdek enflasyon göstergelerinde fiyat hareketlerinin nedenlerine göre bir sınıfl ama yaklaşımı var. Fiyat hareketleri yaklaşık aynı nedenlerden kaynaklanan ürünleri hariç tutarak kalan kısmın enflasyonunu hesaplıyor. Böylece söz konusu etken olmasaydı, enflasyonun ne ölçüde farklı olabileceğini anlamaya çalışıyor.
Örneğin hava durumundan çok etkilenen işlenmemiş gıda ürünlerini hariç tutan bir enflasyon hesabı yaparak, havaların tarım için iyi ya da kötü gitmesinin enflasyon üzerindeki etkisini gidererek resme bakmaya çalışıyor. Veya dış piyasalar ve kurdaki hareketlerden etkilenen enerjiyi hariç tutarak, bu dalgalanmaların etkisi dışındaki enflasyonun düzeyini anlamaya çalışıyor. Ya da fiyatları hükümet tarafından yönetilen/ yönlendirilen ürünler ile vergileri dışlayarak, özel kesimin enflasyon etkisini görmeye çalışıyor.
Tabloda çekirdek enflasyon sınıfl amasına göre son iki yılda çekirdeğin içi ile dışının enflasyon oranlarını görüyorsunuz. Bu tablonun ortaya çıkardığı başlıca sonuçlar şunlar:
• Kamu olmasaydı, enflasyon çift haneyi bulurdu. 2015’te enflasyonu, yüzde 5’lik hedefin altında kalan üç kategori var. Birincisi enerji, ikincisi enerji ve alkollü içkiler ile tütün ürünleri, üçüncüsü ise enerji, alkollü içkiler, tütün ürünleri, fiyatları yönetilen/yönlendirilen diğer ürünler ile dolaylı vergiler. Demek ki kamu enflasyonu düşük tutabilmek için başta enerji olmak üzere fiyatını etkileyebildiği tüm kalemlerde fiyat artışını çok kısıtlı tutmaya çabalamış. Bu kalemleri dışlayan çekirdek enflasyon göstergelerinin tamamında yüzde 10’a yakın bir enflasyon var. Kamunun etkisi olmasa, zincirleme etkinin de katkısıyla genel enflasyon yüzde 10’u bulurmuş.
• Tek sorun işlenmemiş gıda değil. enflasyonun etkenleri konuşulurken ilk sayılan faktör, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek artış oluyor. 2015’te işlenmemiş gıda ürünlerinde enflasyon yüzde 13.51 olmuş. Bu, gerçekten diğer kalemlere göre yüksek bir enflasyon. Ancak işlenmemiş gıda hariç enflasyon da yüzde 8.15 ile enflasyon hedefinin çok üzerinde. Bu da gösteriyor ki, işlenmemiş gıdadaki yüksek artış olmasa da enflasyon yüksek çıkacaktı. Kaldı ki tarım üretiminin hızlı artış gösterdiği bir yılda işlenmemiş gıda fiyatlarının hala enflasyonda başı çekiyor olması, gıda cephesinde de sorunun hava durumundaki oynamaların ötesinde olduğunu gösteriyor.
• Temel sorun yapısal. Tablodaki 2015 enflasyonları içinde kamunun etkilediği üç gösterge dışında fiyat hareketleri farklı farklı faktörlerden etkilenen göstergelerin hepsinde enflasyon, yüzde 5 hedefinin çok üstündü. Bu da enflasyonun yaygın ve yapısal hale geldiğini gösteriyor.
• Bu enflasyona Merkez Bankası’nın gücü yetmez. enflasyon böylesine yapısal bir hale geldiyse, tek başına Merkez Bankası’nın izleyeceği politikalar, enflasyonu düşürmeye yetmez. Şüphesiz enflasyonla mücadelenin birinci hedef olarak aldığı kuşkulu olan Merkez Bankası politikaları da sorunun çözümünü zorlaştırıyor. Ancak bu resim, enflasyonu yüzde 5 ve altına çekmenin, tek başına Merkez Bankası’nın başarabileceği bir iş olmadığını gösteriyor. Enflasyondaki bu yapısal direnci kıracak olan, hükümetin izleyeceği ekonomi politikalar olabilir. Yani enflasyonda da asıl büyük sorumluluk artık hükümete düşüyor.