Bu davayı kesin kazanırız
Bir keresinde, "Vergi dairesine olan borcunuzu sildiririz." diyen birilerinin olduğunu duymuştum. Bana bu mümkün mü diye soranlara, ”Borç kaydının o kadar çok yerde izi var ki, bir yerden gizleseniz bir başka yerden izi bulunur. Bir müddet hallolmuş gibi dursa da eninde sonunda önünüze çıkar.” demiştim.
"İncelemeyi durdururuz, tarhiyatı küçülttürürüz, uzlaşmada sıfırlatırız, davayı kesin lehinize bitiririz." gibi mükellefin duymak ve inanmak istediklerini söyleyenler her dönem olageldi.
Bunların tamamına safsata, hayatta olmaz diyemem. Lakin genelleme yapacak olursak “Çok şükür, çok istisnai durumlardır.” diyebilirim. Aksi takdirde dükkanı kapatıp gitmek gerekir.
Adam peygamberliğini ilan eder. İnsanlar, madem ki peygambersin mucizeni göster derler. Peygamber iddiasında olan adam duvara: “konuş” der. Duvar dile gelir: “Bu adam sahtekar.” der (Zülfü Livaneli- Engereğin Gözü). Duvarı dile getirseler bile bu tür iddiada bulunan adamlar sahtekar. Bulaşmayın. Her zaman astarı yüzünden pahalı olur.
İş çözücüleri nasıl tarif edebiliriz?
Bu kişileri çok çeşitli kategorilerde tasnif veya tarif etmek mümkün.
1. Mali idareden mükteza, Meclisten kanun, mahkemelerden karar çıkarma gücü (Ankara’nın avuçlarının içinde) olduğunu iddia eden, siyasilere yakınızcılar.
2.Yargı camiasının tamamına çok yakın olduğu veya eski iş arkadaşları olduğu iddiasında veya havasında olanlar.
3.O kanunu ben yazmış, o tebliği ben çıkarttırmıştımcılar.
4.Falanca tarikata mensup olanlar.
Sözleşmede, yazılı olarak, davanın yüzde 100 kazanılacağı garantisinin verildiğini dahi gözlerimizle gördük. İroniktir ki o dava kaybedildi. Kazanılsaydı onlardan, kaybedildi Allahtan.
‘Bazıları’ hizmetlerinin bedelini gizem yaratarak veya sanki birilerine bir şey veriliyormuş havası yaratarak almaya çalışıyor.
Türkiye’de çoğu zaman en iyi bilen değil, bir yerlere en iyi erişeceği düşünülen, ‘bir şekilde’ sorunu çözecek veya çözeceğini iddia eden, çözeceği rivayet edilen kişi aranıyor. Bu havalardaki bir kısım meslek mensupları kadar, bu talebi ve kalıbı besleyen mükellefler de hatalı. “Burası Türkiye, burada işler böyle yürür.” kalıbı-havası yıkılmak zorunda.
Yoksa ‘Gresham Kanunu’ (İyi para kötü parayı kovar ) kendi meşrebince bu konuda da işler : “Kötü danışman iyi danışmanı kovar.” ya da Ayn Rand’ın “Atlas Vazgeçti”- sinde olduğu gibi, iyiler, Ne haliniz varsa görün .” deyip meydanı tamamen iş çözücülere bırakabilirler.
Dava istihbarat örgütü sizi de arayabilir Şirketinizin başına bir iş geldiğinde, rakam dişe dokunur (bela büyük) bir tutarsa, birileri, devreye girip, sorunu çözme iddiası ile sizi arayabilir.
İnceleme, tarhiyat,uzlaşma, dava veya temyiz aşamasında, daha önce hiç tanımadığınız veya tanısanız bile halihazırda çalışmadığınız birilerince aranabilirsiniz.
Bu tür durumlarda, eşten dosttan duyduklarınıza değil kendi kaynaklarınıza itibar etmenizde, konuyu kendi mali işler yöneticileri, müşavir ve avukatlarınızla birlikte değerlendirmenizde ve uyuşmazlık konusunda çalışacağınız avukatı birlikte belirlemenizde fayda var.