Brezilya'da hizmetçilerin rövanşı

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

 

Ülkede yaşanan ekonomik büyüme ile halk arasındaki eşitsizliklerin azalması, binlerce hizmetçinin görevlerini terk etmesine yol açıyor. Mesleğini sürdürenler ise 10 sene öncesine oranla satın alma gücünü yüzde 40 oranında artırmış durumda. Bu değişim, yükselen bir ekonomide yaşanan dönüşümün somut bir örneği olarak değerlendiriliyor.
Gini katsayısı, bir ülkede milli gelirin dağılımının adaletli olup olmadığını ölçmeye yarıyor. Katsayının "0" olması, o ülkede gelir eşitsizliğinin olmadığını gösteriyor. Katsayının 1'e yaklaşması ise büyük gelir eşitsizliği anlamına geliyor.

Dünyanın en büyük altıncı ekonomisi olan Brezilya, çok uzun seneler boyunca toplumsal eşitsizliğin en fazla olduğu ülkelerden biri oldu. Bugün ise ülkede yaşanan ekonomik büyüme, fakir ve zenginler arasındaki farkın kapanmasına yol açıyor. Ülkede yaşanan yavaş devrim, sosyal ilişkilerde ve bakış açılarında gerçekleşen dönüşümün somut bir kanıtı. 

Ülkenin 2003 yılında 0.60'lara ulaşan Gini katsayısı, bugün 0,51 civarında. 2011 yılında ülke genelinde 2 milyon kişiye istihdam yaratıldı. İşsizlik oranı ise yüzde 5'in altına geriledi. Ülkedeki en önemli değişimlerden birisi, kalifiye olmayan işçiler için yeni iş imkanlarının doğmaya başlaması. Çağrı merkezlerinde santral görevlisi, garsonluk, mağaza satış elemanı gibi pozisyonlar tercih edilen iş alanlarının başında geliyor. Bu değişim en başta Brezilya'daki hizmetçileri ilgilendiriyor. Her ne kadar bu yeni istihdam alanları gelir düzeyi açısından büyük bir farklılık getirmese de, kalifiye olmayan işgücü tarafından hizmetçiliğe kıyasla daha fazla tercih ediliyor.

195 milyona ulaşan Brezilya nüfusunun 7 milyonu hizmetçi olarak çalışıyor. Hizmetçilerin çok büyük bir bölümünü ise kadınlar oluşturuyor. Fransız L'Express dergisine Brezilya'da yaşanan sosyal dönüşümü değerlendiren ekonomist Heron do Cormo, ev hizmetlilerinin yaş ortalamasının gitgide yükseldiğine dikkat çekiyor ve bu mesleğin yakında yok olacağını ifade ediyor. Do Cormo'ya göre, asansör görevlisi, kapıcılık da yok olacak meslekler arasında yer alıyor. Do Cormo, yakın bir zamanda bu tür görevlerin Avrupa'da olduğu gibi saat başına ücretlendirileceğini söylüyor.

Arz-talep dengesi çalışandan yana

Bu değişim, Brezilya'nın dahil olduğu ve küreselleşmenin ürünü olan BRIC ülkelerindeki bakış açısının değiştiğinin de kanıtı. Do Cormo, bu kapsamda, Brezilya tarihinde ilk kez arz-talep dengesinin çalışan leyhine döndüğünü belirtiyor. Bunun en somut örneği ise Brezilya'nın ekonomik açıdan en az gelişmiş olan bölgelerinden biri olan Nordeste. Senelerdir ülkenin güneyindeki metropollere ucuz iş gücü sağlayan bölge, bugün hızla yatırım çeken bölgelerin başında geliyor. Dolayısıyla bölgedeki ucuz işgücünün daha iyi bir gelecek adına çalışmak için Rio de Janeiro gibi metropollere gitmesine gerek kalmıyor.

Bu değişim sayesinde hizmetçi ve diğer ev görevlilerinin gelir düzeyleri de önemli ölçüde artmış durumda. Hatta bu artış diğer mesleklere oranla çok daha fazla. Sektör verilerine göre, on seneden daha az bir süre içinde hizmetçi ve ev görevlilerinin satın alma gücü yüzde 40 artış gösteriyor. Maaşlar ise 400 euro ile 800 euro aralığına yükselerek mağaza satış görevlisi veya sekreter maaşlarını geride bırakmaya başladı. Ve hatta bu gelir düzeyi, hizmetçi ve ev görevlilerinin Brezilya'nın yüzde 55'ini oluşturan orta sınıfa dahil olmalarını sağlıyor.

Hizmetçilik, köleliğin sona ermesi ile yükseldi

Brezilya'da 1888 yılında kölelik sona erdi. Köleliğin sona ermesi ile birlikte, özgür kalan çok sayıda kişi, yaşayacak yeri ve hiçbir gelir kaynağı olmadığı için şehirlere göç etti. Bu göç, hizmetçilik kavramının hızla gelişmesini sağladı, çünkü kölelerini kaybeden Brezilyalı zenginler, ev işlerini yaptırmak için işçi çalıştırmaya başladılar. Başını sokacak bir çatı karşılığında hiç bir ücret almadan çalışmayı kabul eden fakir halk, tüm kötü şartlara da boyun eğdi.

Bugün yaşanan değişim ise adeta köleliğin bir uzantısı olarak devam eden bu hizmetçilik kavramının boyut değiştirmesini sağlıyor. Hizmetçiler ve ev görevlileri daha profesyonel bir yapı kazanıyor. Çalışma koşullarını kendileri belirliyorlar; çünkü hiçbir kreş veya yuvanın bulunmadığı ülkelerde, çalışan anneler her geçen gün biraz daha bakıcı bağımlısı konuma geliyorlar. Ülkede kayıtsız işgücü oranı hızla azalıyor. Emlak sektörü bile bu değişimden payını alıyor. Yeni inşaa edilen evlerde artık hizmetçi odaları yer almıyor. Kısacası, senelerdir düşük maaşlarla zor koşullarda çalışan ev hizmetlilerinin rövanş vakti başlıyor.

Eşitsizlikler krallığı: İngiltere

Brezilya'da fakir ile zengin arasındaki eşitsizlik hızla azalırken, İngiltere eşitsizliklerin en hızlı yükseldiği ülke olarak ön plana çıkıyor. Bunun en somut kanıtı ise zenginlerden alınan vergilerin azaltılıp, orta sınıfa uygulanan verginin yükseltilmesi. İngiliz hükümeti geçtiğimiz mart ayında yılda 150 bin sterlin (179 bin 500 euro) üzerinde geliri olanlara uygulanan gelir vergisi oranını yüzde 50'den yüzde 45'e indirdi. Bu kararın nedeni olarak, girişimciliğin desteklenmesi gösterildi.
OECD raporu, son yirmi yıl içinde gelir eşitsizliğinin en fazla açıldığı ülke olarak İngilitere'yi işaret ediyor. Ülkedeki en zenginlerin yüzde 10'u, en fakirlerin yüzde 10'unundan 12 kat daha çok kazanıyor. Bu oranın 1985 yılında 8 kat olduğunu da hatırlatıyor OECD raporu.

Bu arada, Sunday Times gazetesinde yer alan Zenginler Listesi, İngiltere'nin en zengin bin kişisinin servetinin 509 milyar euroya ulaştığını ortaya koyuyor. Londra'da emlakta metrekare fiyatının 15 bin euroya ulaştığına da yer veren gazeteye göre, zenginler servet düzeyleri ile tarihi bir rekor kırmış durumdalar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar