Bozdoğan ve Yenipazar'da

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Yeniden İzmir... Bahar, İzmir'dir benim için... Yaşayabileceğim birkaç kentten birine Tüyap Kitap Fuarı için gelmek demek; yıl boyunca yorulan ruhumu huzura kavuşturabilmek... Mutlu olmak... Çevredeki ilçelere yolculuklar yapıp mis gibi kokan mandalina çiçeklerinin rayihasını içime çekmek... Ağaçlardan can erikleri toplamak... Otlar, balıklar yemek... Acıların, sıkıntıların birkaç gün bile olsa unutulması...

İzmir Kitap Fuarı yarın açılacak ama ben birkaç gün daha erken geldim bu sene... DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş'le bir söyleşi yapacağım "Faruk Şüyün'le Haftanın Konuğu" için... DenizBank, tarım sektöründe geleceğe ilişkin hedeflerini paylaşmak; özellikle geçimini tarımla sağlayan nüfusun yaşadığı ilçelerde tamamıyla tarıma, üreticiye, çiftçiye özel bir anlayışla tasarlanan ve faaliyete geçen tarım şubelerinden Yenipazar ve Bozdoğan'ın açılışlarını gerçekleştirmek amacıyla bir basın gezisi düzenleyince, aylardır düşündüğümüz söyleşi, bu yolculuğa nasip oldu... Denizbank'ın kültür-sanat faaliyetleri üzerine gerçekleştirdiğimiz konuşmayı, Pazartesi günü bu sayfada okuyacaksınız. Odak'ın konusu onunla bağlantılı, ama başka...

Bugün, şube açılışları için gittiğimiz Bozdoğan'ı ve Yenipazar'ı anlatacağım...

Nazilli, Karacasu, Geyre ve Bozdoğan'da yüzyıllardır pidecilik yapan aileler olduğunu hep duyardım, ama pidelerini yememiştim... Bu kez bir ziyafet yaşadım... İlçenin hemen yanında yükselen Madran Dağı'nın suyu mu, eti, peyniri, ununun lezzeti mi yoksa kuşaktan kuşağa geçen ustalığın birikimi mi böyle lezzetli yapıyordu bunu tartışmak bile istemiyorum; bir gerçek var: Nefis pideler yedik Bozdoğan'da...

Biz, Mikado isimli, Ahmet Aydın'a ait pide salonunda yedik kıymalı, pastırmalı, manda kaymaklı tahinli, peynirli-yumurtalı pidelerimizi... Tabii Madran suyu ile yapılmış ayranlar ve içinde küp küp kesilmiş elma dilimlerinin de yer aldığı mevsim salatası, Bozdoğan'ın yine meşhur olan kurutulmuş acı biberleri ve pidelerin üzerlerine bırakılmış tereyağı topakları eşliğinde... Kaymak, Afyon'daki kaymak pazarından; pastırma Kayseri'den geliyormuş.

Bu arada Kayseri'deki pastırmacıların kullandığı biberin yüzde 90'ı Bozdoğan'dan gidiyormuş... Tereyağı ise özel beslenilen camızların sütünden elde ediliyormuş.

İlçede öğrendiklerimden birisi de ilek veya halk deyişi ile "top" olarak adlandırılan erkek incirin hikâyesi... İncirlerin döllenmesi için kullanılan ve başka hiçbir yerde Bozdoğan'daki özelliği vermeyen bir bitki türü ilek. Çevre il ve ilçelerdeki incir bahçesi sahipleri Haziran ayı içinde bu ilekleri toplayarak bahçelerine taşıyor; onlarla dölleyerek incirlerinin çekirdekli olmasını ve tat bulmasını sağlıyorlar.

Bir de oğlak kebabı ünlü Bozdoğan'ın... Henüz bir yaşını tamamlamamış oğlaktan kuyuda veya çevirme şeklinde yapılan kebabı, pideler uğruna tadamadık... Bir başka sefere diyerek ayrıldık ilçeden...

Aydın'daki diğer ilçemiz Yenipazar'dı... İlçeye girerken Adnan Menderes Üniversitesi Yenipazar Meslek Yüksekokulu'nun yanından geçtik... Öğrenciler, şehirlerin yaşamına çok şey katıyorlar... Yenipazar, Yörük Ali Efe'yle övünüyor. Ali Yörük 1886 yılında Sultanhisar ilçesinin Kavaklı köyünde doğmuş. 1919 yılında çete kurarak dağa çıkan ve çoğalarak Milli Aydın Alayı adını alan milis güçleriyle Kurtuluş Savaşı'nda birçok yararlılıklar göstermiş... Yörük Ali Efe, savaştan sonra 1925'te Yenipazar'da çırçır fabrikası satın alarak bu ilçeye yerleşmiş...1953 yılında ölene kadar da orada yaşamış. İlçede onunla ilgili eşyaların sergilendiği bir Yörük Ali Efe Müzesi de var...

Ege'de her defasında olduğu gibi yine güzel bir gün geçti...

İstanbul'a birkaç gece için dönmeyip fuarın açılışına kadar İzmir'de ve çevre ilçelerinde yaşamayı tercih etmemden daha doğal ne olabilir... Ben de kalıyorum Ege'de... Mandalina çiçeklerinin kokularını daha çoook içime çekmeye o kadar ihtiyacım var ki...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar