Boşta mühendis
Dünya otomotiv endüstrisinin en önemli firmalarını sayın deseniz herkes ilk sıraya ana üreticileri koyar. Örneğin Mercedes, Volkswagen, Toyota vs…
Oysa dünyanın en önemli üreticileri bence Bosch, Valeo, Delphi, Siemens gibi firmalardır. Mesela, bugün hepimizin bildiği ve hemen hemen tüm otomobillerde kullanılan ABS sistemi, 1936 yılında Bosch tarafından icat edilip patenti alınmıştır ve ilk olarak yaklaşık 40 yıl sonra Mercedes ve BMW tarafından kullanılmıştır.
Bugün hepimizin internetten ulaşabileceğimiz bilgilere baktığımızda otomotiv endüstrisinde 180 bin ana patent olduğu ve bunların uygulanmasına yönelik 410 bin düzeyinde yan patent alındığını görüyoruz.
Japonya’nın yaklaşık 250 bin patentini, Güney Kore ve Almanya yaklaşık 60 bin patent ile takip ediyor.
Bir yeniliğin tanıtımı için katıldığım gezide, Mercedes mühendisleri sadece elektrikli araç 3 bin adet patent aldıklarını belirtmişlerdi. Türkiye’de 2017 yılında yaklaşık 8 bin patent alındığını belirtelim. Ayrıca, bu patentlerin tüm sektörleri kapsadığını da ekleyelim.
Rakamlar ortadayken, otomotiv sanayimizle övünmemizin içinin bir miktar boş olduğunu söylemekten gocunmayalım.
Türkiye otomotiv üretiminde yaklaşık 1.5 milyon adetle dünyanın 14’üncü ülkesi konumunda.
Dünyanın en iyi uygulayıcı ülkelerinden bir tanesiyiz. Eğitimli, kalifiye işgücü stoğumuz bizi önemli merkezlerden bir tanesi yapıyor. Ama maalesef, buluşsal taraftaki eksikliğimiz ise bizim işin kaymağını yeme şansımızı azaltıyor.
Boşta mühendislerle dolu bir ülkeyiz. Bunu Bosch’ta çalışan mühendislerle değişmesini sağlamalıyız. Türkiye’nin ihtiyacı yerli bir otomobil üretmek değildir. Türkiye’nin ihtiyacı, tüm dünyaya otomotiv patenti satacak alt yapıyı kurarak, bu alanda faaliyet gösteren firmalara kaynak aktarmaktır.
Hali hazırda kurulu olan ana sanayimizi, yerli Ar-Ge ile desteklersek, buradan aldığımız gelirlerin artacağını göreceğiz.
Önümüzdeki hafta Türkiye’de seçimler olacak ve bambaşka bir dönem başlayacak. Kimin kazanacağından bağımsız olarak tekrar yazmak istiyorum ki bu yeni dönemde boş hülyalardan vazgeçerek, geleceğe yatırım yapalım.
İhtiyacımız olan yerli bir marka değil, yerli Ar-Ge...