‘Boşta gezer’ sayısı, nasıl oldu da bu kadar arttı?
İşgücü istatistiklerinde işsizlik oranı hesabını en az istihdam kadar etkileyen bir kalem daha vardır ve bu genellikle perde arkasında kalır. Bu veri, işgücüne dahil olmayan nüfustur. İşgücü dışında kalan nüfusu yüksek hesaplanırsa, işsizlik oranı daha düşük hesaplanıyor.
Kullanılan işgücü istatistikleri, aktif olarak iş arama çabası içinde olmayan bir kişiyi işsiz saymıyor. Kahvede tavla oynayan iki “boşta gezer” arkadaştan birisi iş aramak için girişimde bulunmuş, diğeri bulunmamışsa bunlardan birisi işsiz sayılıyor; diğeri işgücü harici sayılıyor ve ne işsiz sayısına, ne işsizlik oranı hesabına katılıyor.
TÜİK’in açıkladığı işgücü verilerinde bu yıl, işgücü dışında kalan nüfusta, daha önce rastlamadığımız bir artış gözüküyor. Dolayısıyla bu artış, ayrıntısına bakmayı hak ediyor:
* 15 yaş ve üstü kurumsal olmayan nüfus 2008’in mayıs dönemindeki yıllık artışa yakın bir artış olmasına rağmen, geçen yıl boşta gezer nüfus artışı neredeyse üçe katlanmış. Nüfus 771 bin artarken işgücü, yani işsizler ile çalışanların sayısı sadece 152 bin artmış. Buna karşın boşta gezip iş de aramayanların sayısı 619 bin artmış. Oysa 2018 mayıs dönemindeki yıllık artış sadece 229 bin imiş.
* Boşta gezer durumuna düşmenin nedenlerine baktığımızda ilk sırada emeklilerin sayısındaki 490 bin kişilik artış geliyor. Emekli olduğu için işgücü dışı sayısındaki artış, geçmiş yıllarda 100 bin dolayında seyrediyordu. Bu yıl, ani bir zıplama ile 4’e katlanmış.
* Oysa son işlerinden emeklilik nedeniyle ayrılarak işgücü dışına çıkanların sayısı 116 bin kişi. Bu sayının 490 bine çıkması ancak çalışmaya devam eden yaklaşık 300 bin emeklinin, işten çıkıp iş aramaktan da vazgeçmesi ile mümkün. Geçen yıl çalışmaya veya iş aramaya devam eden emeklilerin, mevcut işsizlik, enflasyon ve geçim koşullarında, işgücünden böyle yoğun bir şekilde çıkmaları, “hayatın doğal akışına” uygun gözükmüyor.
* Daha önce ücretli veya yevmiyeli çalışan 588 bin kişinin de hem işten çıkıp hem de iş aramaktan vazgeçmiş olması da mevcut geçim koşullarında pek akılcı gözükmüyor.
* Bir diğer ilginç artış da 8 yıldan önce işten ayrılan ve iş aramayanların sayısındaki 451 bin kişilik artış. Bu artış Mayıs 2018 döneminde 96 bin kişi olduğuna göre ekonominin yüzde 11 gibi yüksek bir hızla büyüdüğü 2011 yılında, yüklü miktarda insan işgücü dışına çıkmış olmalı. Oysa 2011’de istihdam 1.4 milyon artarken, işsiz sayısı 409 bin azalmış, boşta gezer sayısındaki artış ise sadece 81 bin kişi olmuştu.
Özetle işgücü harici nüfus artışı hesabında, açıklamaya muhtaç çok nokta var.